Hepimiz karanlıktan geldik
bu dünyaya,
Kan ve acı yoluyla
Ve kemiklerimizin derinliklerinde, eski şarkılar uyanıyor
Öyleyse söyleyelim o şarkıları, gök gürültüsü ve yağmurun sesiyle
adam gibi gelip söyleseydi keşke vallaha daha az canım yanardı bugün hiç durmadan yağmur yağıyo kocaman iri taneli ve büyük şimsekler çakıyo tabi büyük gürültülü gök gürlemeleri ama ben seviyorum çünkü sanki yer gök benim için ağlıyo bağırıyo sesimi duyurmak istercesine çok ağladım biliyo musun elim ayağım titriyo yani ben ona bu kadar değer verirken onun bana bunu yapması tarif edilemeyecek derecede acı verici ben öyle değer görmediğim yerde durmam ama onda gururumu ezip kalmak istedim çok çabaladım çok direndim ama başaramadım o istemedi eğer isteseydi ben onunla bir ömür kalırdım...
Satır satır söylemek istiyorum. Şimdi görülmeyecek bir fırtına bu, dışarda güneş var. Hiç duyulmayacak gök gürültüsü sesleri çarpıyor duvarlara. Bir çivi gibi çakılıyor.
Dışarda öyle yağmur yağıyor ki sanki gökyüzü bile içimdeki acılara ağlıyor öyle bir gürlüyor ki sanki atamadığım bütün çığlıkları öfkeyi nefreti bütün insanlara kusuyor böyle havaları bu yüzden hep çok sevmişimdir...