"Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur." [Beyhaki] buyurduğu Rahmet ve Mağfiret ayını uğurladık ve Ramazan Bayramına kavuştuk Elhamdülillah.
Oruçlarımız, namazlarımız, hatimlerimiz, fitre
ve zekâtlarımızla kulluğun hazzına erdiğimiz bir Ramazan'ı daha geride bırakmanın hüznü içindeyiz. Aynı zamanda huzur, neşe ve dayanışma günleri olan bayram sabahına kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Bizleri Ramazan Bayramı'na ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Bayramların kıymetini bizlere öğreten Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya, aline, ashabına salat ve selam olsun.
"Baharı önce gönüllerimize getirmeliyiz, önce gönüllerimizdeki neşe tomurcuklarının çiçeklenmelerini temin etmeliyiz... Tabiatın tomurcukları o zaman daha çabuk çiçek, bahar ve yaz olur.."
Ya Resulullâh sen nasıl selam verdin onlara, nasıl sardın gül kokulu kollarına?
Ya Zeynebin... Zeynebin nasıl karşıladı seninle bayram sabahını, ellerini mübarek ellerinin içine alıp yine Zeynebinin avcunu mu öptün? Gözleri dolu dolu bakmıştır sana... Nasıl hayran olmuştur biricik babasına. O da sana sıkı sıkı sarılmıştır değil mi ya Resulullâh...
Ya Ebubekir ya Ömer ya Osman ya Ali ya Enes... Mescidinin kapısında mı karşıladılar seni, lisanları dile gelmiş midir sana olan aşklarını haykırmaya. Ashabından birisi çıkıp sevdasıyla titreyen ses tonu ile yine "anam babam sana feda olsun ya Resulullâh" demiş midir?
Nasıldır ki seninle bayram?
Geçtiğin sokaklarda ki dağlar taşlar ne çok sevinmiştir adımlarına.
Yüreğin kaç defa yanmıştır yetim ve öksüz oluşuna. Kim bilir nasıl sildin göz yaşlarını, Cibrili emîn mi teselli etti seni ya Resulullâh? Kâinat mı sardı göz yaşlarını?
Esen yel, uçan kuş sana selam verdi. Senin hürmetine yaratılan kâniat sana hep hasret oldu.
En çok da Seni görmeden seven ümmetin, en çok da onlar hasret kalmadı mı sana? Ne bir taş olabildi ayağının altında ne de sırtına aldığın ridan. Hiç göremedi, hiç dokunamadı sana.
Mahzûn yürekli ümmetin ama tesellisi Kevser havuzu başında mübarek avcundan, mübarek suyu yudumlarken gidereceğiz birikmekten taşan hasretimizi ve işte o gün bayramımız bayram olacak ya Resulullâh...