"Ama şu an içimi öyle büyük bir korku kaplamıştı ki ellerim titriyordu. İyi miydi bilmiyordum. İyi olacak mıydı bilmiyorum. İyiyse bile geleceğimiz nasıl olacaktı? Bir gün hasta olsa ve bana yazamasa burada kafayı yiyecektim. Görmemek değildi katlanılamayan, yanında olamamak, yanı başında duramamaktı. Biliyordum, ne olursa olsun onun hayatına asla dahil olamayacaktım. Şu an hayatında ne olduğunu bilmediğim bir şey oluyordu ve ben ondan binlerce kilometre ötede sadece oturuyor ve haber bekliyordum. Benim yerim buydu. Benim yerim ondan kilometrelerce ötedeydi..."
Bazen sadece seni izlemek istiyorum nedensizce sebepsizce. Seni öyle kıskanıyorum ki kimse görmesin istiyorum. Seni gören gözlerim bile seni izliyor sana bakıyor diye kıskanıyorum. Gözlerinde hayat buluyorum. Huzur buluyorum. Seviyorum. Kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar çok. Bazen çok korkuyorum ya kendi sevgime nazar değer diye. Ya olur da aramız kötüleşir diye. Sadece seviyorum. Çok özlüyorum. Kokunu, gülüşünü, nefesini, ellerini, gözlerini, kalbini ben seni çok özlüyorum. Her gece seni düşünerek geçen zaman yine geçip gidiyor. Yine aklımdasın. Yine kalbimde benimlesin. Benimsin....
Bu gece de yine gökyüzümsün. Yıldızımsın. Parlak ve en güzel yıldız. Belki de bana sadece bu kadar parlıyorsun. Her gece beni izleyen yıldızım. Sanki uzakta bile olsak yine de izliyorsun. Her fotoğrafına baktığımda kalbim ritim değiştiriyor. Yanında değilim diye üzülüyorum. Ama senin kalbindeyim diye de sevinçten uçuyorum. Kararsızım bu aralar. Her şeyden habersiz bir şekilde. Bir gün daha sensiz bitti. Bir gün daha sana sarılamadan geçti. Kokun olmadan uyurum yine bu gece. Sen olmadan. Ne kadar bağlanmışım sana? Ne kadar sevmişim seni. Her gece gibi bugün de gecelerin güzel geçsin. Rüyaların benimle bitsin. İyi geceler kalbi memleketim....
Kalbimdeki tüm yara izleri sana ait. Hepsinin ayrı bir anısı ve acısı var. Altında kalmadığım enkaz, içine girmediğim savaş, dökmediğim gözyaşı ve senin için vermediğim mücadele kalmadı. Hepsi senin o senden önce inandığım tebessümün içindi. Bir yanım çölken, diğer yanım papatyalarla dolu bahçe oldum sana ben. Ama baktım ki verdiğim emekler boşa, ben de vazgeçmek zorunda kaldım. O bahçemdeki papatyaları teker teker kopardın. Ben o papatyaları hissettirdiğin acıların gözyaşlarıyla suladım. Ben seni sığınağım bildim. Bana hissettirdiğin tüm acılarla yine sana geldim.