insan kaybettiği şeyleri elbette özler. yeri dolmayacak şeyler vardır bu hayatta. unutulmaz şeyler, hiç unutmayacak şeyler vardır. bir gün bir gece yarısı ansızın aklına düşecek şeyler...
hatıralar,insanlar, duygular, iz bırakanlar vardır ve unutulmazlar.
hep bir yerde bir yara izi gibi taşırız onları. kabuk bağlamasını, sızının dinmesini, bir daha kanamamasını dileriz. geçmesini beklemekten başka bir şey gelmez elimizden.
Savaş oldu, öyle kanlı bıçaklı degil benimkisi ,ruhsal bir savaş ,canım yandı, ruhumun bıçakları göğsümün kaç yerine saplandı sayamadım... Babam kaç kere küfür etti ,Annem kaçkere toparladı sayamadım .Bileklerime kaç çizik attım sayamadım. Kaçkere aglamaktan kendimi yere attım, yine sayamadım , sahi; sen gittin, ben kaçıncı yaşıma girdim sayamadım...
Gitmeseydin beraber saysaydık...
Ben artık sayamadığım kaçıncı yaşlarımı kutlayacağım bilmiyorum , babamın kaçıncı küfrünü işiteceğim bilmiyorum ,kaç kere daha bileklerime cizik atarım bilmiyorum. Nedenmi ? Çünkü sensiz hiç bir şeyi sayamıyorum...