Tumgik
#yaldızlar
kaybolankaos · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media
32 notes · View notes
ashabellq · 8 months
Text
"Bırak ışık girsin içeriye, yaldızlar dolsun kalbine."
27 notes · View notes
nesepalamudu · 2 months
Text
ramazanı çok seviyorum! dün teravih için üç cami dolaştık üçü de dopdoluydu dördüncüde kılabildik. sahura kadar iki saat uyuyabildim ama ma aile tatlı bi sahur yapmış olduk çok güzeldi. ramazanda okul olmasa iş olmasa sadece ramazana odaklı olabilsem sanki güzel olurdu. ama olsun böyle de bir düzen sağlayacağız. yan dairede mukabele vardı öğleden önce oraya gittik annemle. bir de ramazan için süsledik evi, ışıklar balonlar yıldızlar yaldızlar. ramazan neşesi ♡ hayırlı ramazanlar cümleten
9 notes · View notes
nurayaa · 1 year
Text
Baş Ucunda Mezar Taşı Yok, Galaksiyi İndirdim Başucuna
Yıldızları indirdim yeryüzüne,
Ellerimden avuçlarımdan kaydı hepsi de.
Senin yokluğunda tek ışıltı onlardı,
Şimdi onlarda kara toprağın altında.
Sana getirdim tüm galaksideki yıldızları,
Gömdüm hepsini kara toprağa, senin toprağına.
Ellerimle kazdığım mezarına her birine de yer açtım.
Milyarlarca yıldız ve benim yıldızım,
Yatmaktalar kara topraklar altında.
Gökten düşen yaldızlar şimdi toprak altında,
Yıldızımı korumak için yeryüzüne indirdim galaksiyi,
Onun baş ucunda yatmaktalar.
Baş ucunda mezar taşı yok,
Galaksiyi indirdim baş ucuna.
Huzurla gözlerini kapattığında göz kapaklarından sızacak ışıkları,
Böylece asla yalnız olmayacaksın.
Işıklar hep senin için,
Bu evrenin tek ışığı sendin sevgilim,
Yanına açtığım yerde kıvrılmış soluklanıyorum.
Senin de istediğin gibi senin için nefes alıyorum,
O günü bekliyorum, üzerimi örten yorgan karanlık gecenin;
Geceyi aydınlatan lamba galaksinin, (senin yaldızların)
Beni tatlı tatlı uyutanın senin sesin olacağı,
Son aldığım nefese karışan kokunun toprak ve saçlarından yayılan papatya kokusu olacağı geceyi bekliyorum...
3 notes · View notes
turkeytraveltours · 11 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ebru-minyatur-ve-tezhip-sergisi-ankarali-sanatseverlerle-bulustu.html
Ebru, Minyatür ve Tezhip Sergisi Ankaralı Sanatseverlerle Buluştu
Tumblr media
Ebru, minyatür ve tezhip üzerine “3 Sanatçı” karma sergisi Ankaralı sanatseverlerin beğenisine sunuldu
ANKARA – Ebru, minyatür ve tezhip üzerine yapılan çalışmaların yer aldığı “3 Sanatçı” karma sergisi Türk Tarih Müzesi’nde vatandaşların yoğun katılımıyla açıldı.
Etimesgut’ta bulanan Türk Tarih Müzesi’nde “3 Sanatçı” karma sergisi açıldı. Ebru ve minyatür sanatlarının usta isimlerin olan Şahin İnalöz, Ayşe Can Durhan ve Tolga İnalöz gibi sanatçıların eserleri sergide vatandaşların beğenisine sunuldu.
Etimesgut Belediye Başkan Yardımcısı Alaattin Sonat “3 Sanatçı” karma sergisinin açılışını yaptı. Açılışta konuşan Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin Ankara’nın parlayan bir yıldızı olduğunu söyledi. Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin sosyalleşme ve yatırımlar açısından kaydedilebilecek bir değer olduğunu belirterek, “Belediye başkanımızın tabiriyle Türkiye’de tek, Türk dünyasında örnek bir müzemiz burası. Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile istişarelerimiz oldu. Okullardan buraya çok büyük bir talep oldu. Ankara’nın değişik illerinden buraya çok büyük bir ilgi var. 1 milyonu aştı ziyaretçi sayısı. Gençlerimizden, ailelerimizden ve çocuklarımızdan çok büyük bir ilgi var”
“Gelirlerimizle Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık”
Sanatçı Ayşe Can Durhan ise, ebru sanatına 1986 yılında başladığını hatırlatarak, Kültür ve Turizm Bakanlığının tezhip atölyeleriyle bu mesleğe başladığını söyledi. Bir süre tezhip çalıştığını kaydeden Durhan, Tezhip çalışmaya başladım. Bir süre tezhip yaptıktan sonra minyatüre döndüm. Minyatür çalıştım. Şu anda da tezhip, minyatür ve ebru olmak üzere üçünü birden yürütüyorum. Bu şu anda 16. Sergim. Gelirlerimizi hayır işlerinde kullanıyoruz. Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık.
Ebru sanatının su üstünde yapılmasını tesadüfi bulan Durhan, sanatçının tasavvuf yönünün iyi olması gerektiğinin söyledi. Durhan, tezhibin hattı süsleyen bir resim sanatı olduğunu kaydederek, “Bunda desen çizilir. Hattı örtmeyecek kapatmayacak şekilde altın yaldızlar işlenir. Tezhip daha zor tabii. Minyatürde de herhangi bir konu alınır. O konu çok detaylı bir şekilde ayrıntılarıyla beraber çok ince işlenir. Kuran-ı kerimdeki Hz. Yusuf kıssası, Hz. İbrahim kıssaları minyatürleştirmiştim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Tolga Başer – Kültür Sanat
0 notes
gallipolidaytours · 11 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ebru-minyatur-ve-tezhip-sergisi-ankarali-sanatseverlerle-bulustu.html
Ebru, Minyatür ve Tezhip Sergisi Ankaralı Sanatseverlerle Buluştu
Tumblr media
Ebru, minyatür ve tezhip üzerine “3 Sanatçı” karma sergisi Ankaralı sanatseverlerin beğenisine sunuldu
ANKARA – Ebru, minyatür ve tezhip üzerine yapılan çalışmaların yer aldığı “3 Sanatçı” karma sergisi Türk Tarih Müzesi’nde vatandaşların yoğun katılımıyla açıldı.
Etimesgut’ta bulanan Türk Tarih Müzesi’nde “3 Sanatçı” karma sergisi açıldı. Ebru ve minyatür sanatlarının usta isimlerin olan Şahin İnalöz, Ayşe Can Durhan ve Tolga İnalöz gibi sanatçıların eserleri sergide vatandaşların beğenisine sunuldu.
Etimesgut Belediye Başkan Yardımcısı Alaattin Sonat “3 Sanatçı” karma sergisinin açılışını yaptı. Açılışta konuşan Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin Ankara’nın parlayan bir yıldızı olduğunu söyledi. Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin sosyalleşme ve yatırımlar açısından kaydedilebilecek bir değer olduğunu belirterek, “Belediye başkanımızın tabiriyle Türkiye’de tek, Türk dünyasında örnek bir müzemiz burası. Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile istişarelerimiz oldu. Okullardan buraya çok büyük bir talep oldu. Ankara’nın değişik illerinden buraya çok büyük bir ilgi var. 1 milyonu aştı ziyaretçi sayısı. Gençlerimizden, ailelerimizden ve çocuklarımızdan çok büyük bir ilgi var”
“Gelirlerimizle Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık”
Sanatçı Ayşe Can Durhan ise, ebru sanatına 1986 yılında başladığını hatırlatarak, Kültür ve Turizm Bakanlığının tezhip atölyeleriyle bu mesleğe başladığını söyledi. Bir süre tezhip çalıştığını kaydeden Durhan, Tezhip çalışmaya başladım. Bir süre tezhip yaptıktan sonra minyatüre döndüm. Minyatür çalıştım. Şu anda da tezhip, minyatür ve ebru olmak üzere üçünü birden yürütüyorum. Bu şu anda 16. Sergim. Gelirlerimizi hayır işlerinde kullanıyoruz. Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık.
Ebru sanatının su üstünde yapılmasını tesadüfi bulan Durhan, sanatçının tasavvuf yönünün iyi olması gerektiğinin söyledi. Durhan, tezhibin hattı süsleyen bir resim sanatı olduğunu kaydederek, “Bunda desen çizilir. Hattı örtmeyecek kapatmayacak şekilde altın yaldızlar işlenir. Tezhip daha zor tabii. Minyatürde de herhangi bir konu alınır. O konu çok detaylı bir şekilde ayrıntılarıyla beraber çok ince işlenir. Kuran-ı kerimdeki Hz. Yusuf kıssası, Hz. İbrahim kıssaları minyatürleştirmiştim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Tolga Başer – Kültür Sanat
0 notes
anzacdaygallipoli · 11 months
Text
Ebru, Minyatür ve Tezhip Sergisi Ankaralı Sanatseverlerle Buluştu - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ebru-minyatur-ve-tezhip-sergisi-ankarali-sanatseverlerle-bulustu.html
Ebru, Minyatür ve Tezhip Sergisi Ankaralı Sanatseverlerle Buluştu
Tumblr media
Ebru, minyatür ve tezhip üzerine “3 Sanatçı” karma sergisi Ankaralı sanatseverlerin beğenisine sunuldu
ANKARA – Ebru, minyatür ve tezhip üzerine yapılan çalışmaların yer aldığı “3 Sanatçı” karma sergisi Türk Tarih Müzesi’nde vatandaşların yoğun katılımıyla açıldı.
Etimesgut’ta bulanan Türk Tarih Müzesi’nde “3 Sanatçı” karma sergisi açıldı. Ebru ve minyatür sanatlarının usta isimlerin olan Şahin İnalöz, Ayşe Can Durhan ve Tolga İnalöz gibi sanatçıların eserleri sergide vatandaşların beğenisine sunuldu.
Etimesgut Belediye Başkan Yardımcısı Alaattin Sonat “3 Sanatçı” karma sergisinin açılışını yaptı. Açılışta konuşan Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin Ankara’nın parlayan bir yıldızı olduğunu söyledi. Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin sosyalleşme ve yatırımlar açısından kaydedilebilecek bir değer olduğunu belirterek, “Belediye başkanımızın tabiriyle Türkiye’de tek, Türk dünyasında örnek bir müzemiz burası. Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile istişarelerimiz oldu. Okullardan buraya çok büyük bir talep oldu. Ankara’nın değişik illerinden buraya çok büyük bir ilgi var. 1 milyonu aştı ziyaretçi sayısı. Gençlerimizden, ailelerimizden ve çocuklarımızdan çok büyük bir ilgi var”
“Gelirlerimizle Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık”
Sanatçı Ayşe Can Durhan ise, ebru sanatına 1986 yılında başladığını hatırlatarak, Kültür ve Turizm Bakanlığının tezhip atölyeleriyle bu mesleğe başladığını söyledi. Bir süre tezhip çalıştığını kaydeden Durhan, Tezhip çalışmaya başladım. Bir süre tezhip yaptıktan sonra minyatüre döndüm. Minyatür çalıştım. Şu anda da tezhip, minyatür ve ebru olmak üzere üçünü birden yürütüyorum. Bu şu anda 16. Sergim. Gelirlerimizi hayır işlerinde kullanıyoruz. Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık.
Ebru sanatının su üstünde yapılmasını tesadüfi bulan Durhan, sanatçının tasavvuf yönünün iyi olması gerektiğinin söyledi. Durhan, tezhibin hattı süsleyen bir resim sanatı olduğunu kaydederek, “Bunda desen çizilir. Hattı örtmeyecek kapatmayacak şekilde altın yaldızlar işlenir. Tezhip daha zor tabii. Minyatürde de herhangi bir konu alınır. O konu çok detaylı bir şekilde ayrıntılarıyla beraber çok ince işlenir. Kuran-ı kerimdeki Hz. Yusuf kıssası, Hz. İbrahim kıssaları minyatürleştirmiştim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Tolga Başer – Kültür Sanat
0 notes
gallipoliguide · 11 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ebru-minyatur-ve-tezhip-sergisi-ankarali-sanatseverlerle-bulustu.html
Ebru, Minyatür ve Tezhip Sergisi Ankaralı Sanatseverlerle Buluştu
Tumblr media
Ebru, minyatür ve tezhip üzerine “3 Sanatçı” karma sergisi Ankaralı sanatseverlerin beğenisine sunuldu
ANKARA – Ebru, minyatür ve tezhip üzerine yapılan çalışmaların yer aldığı “3 Sanatçı” karma sergisi Türk Tarih Müzesi’nde vatandaşların yoğun katılımıyla açıldı.
Etimesgut’ta bulanan Türk Tarih Müzesi’nde “3 Sanatçı” karma sergisi açıldı. Ebru ve minyatür sanatlarının usta isimlerin olan Şahin İnalöz, Ayşe Can Durhan ve Tolga İnalöz gibi sanatçıların eserleri sergide vatandaşların beğenisine sunuldu.
Etimesgut Belediye Başkan Yardımcısı Alaattin Sonat “3 Sanatçı” karma sergisinin açılışını yaptı. Açılışta konuşan Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin Ankara’nın parlayan bir yıldızı olduğunu söyledi. Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin sosyalleşme ve yatırımlar açısından kaydedilebilecek bir değer olduğunu belirterek, “Belediye başkanımızın tabiriyle Türkiye’de tek, Türk dünyasında örnek bir müzemiz burası. Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile istişarelerimiz oldu. Okullardan buraya çok büyük bir talep oldu. Ankara’nın değişik illerinden buraya çok büyük bir ilgi var. 1 milyonu aştı ziyaretçi sayısı. Gençlerimizden, ailelerimizden ve çocuklarımızdan çok büyük bir ilgi var”
“Gelirlerimizle Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık”
Sanatçı Ayşe Can Durhan ise, ebru sanatına 1986 yılında başladığını hatırlatarak, Kültür ve Turizm Bakanlığının tezhip atölyeleriyle bu mesleğe başladığını söyledi. Bir süre tezhip çalıştığını kaydeden Durhan, Tezhip çalışmaya başladım. Bir süre tezhip yaptıktan sonra minyatüre döndüm. Minyatür çalıştım. Şu anda da tezhip, minyatür ve ebru olmak üzere üçünü birden yürütüyorum. Bu şu anda 16. Sergim. Gelirlerimizi hayır işlerinde kullanıyoruz. Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık.
Ebru sanatının su üstünde yapılmasını tesadüfi bulan Durhan, sanatçının tasavvuf yönünün iyi olması gerektiğinin söyledi. Durhan, tezhibin hattı süsleyen bir resim sanatı olduğunu kaydederek, “Bunda desen çizilir. Hattı örtmeyecek kapatmayacak şekilde altın yaldızlar işlenir. Tezhip daha zor tabii. Minyatürde de herhangi bir konu alınır. O konu çok detaylı bir şekilde ayrıntılarıyla beraber çok ince işlenir. Kuran-ı kerimdeki Hz. Yusuf kıssası, Hz. İbrahim kıssaları minyatürleştirmiştim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Tolga Başer – Kültür Sanat
0 notes
traveltourstrips · 11 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ebru-minyatur-ve-tezhip-sergisi-ankarali-sanatseverlerle-bulustu.html
Ebru, Minyatür ve Tezhip Sergisi Ankaralı Sanatseverlerle Buluştu
Tumblr media
Ebru, minyatür ve tezhip üzerine “3 Sanatçı” karma sergisi Ankaralı sanatseverlerin beğenisine sunuldu
ANKARA – Ebru, minyatür ve tezhip üzerine yapılan çalışmaların yer aldığı “3 Sanatçı” karma sergisi Türk Tarih Müzesi’nde vatandaşların yoğun katılımıyla açıldı.
Etimesgut’ta bulanan Türk Tarih Müzesi’nde “3 Sanatçı” karma sergisi açıldı. Ebru ve minyatür sanatlarının usta isimlerin olan Şahin İnalöz, Ayşe Can Durhan ve Tolga İnalöz gibi sanatçıların eserleri sergide vatandaşların beğenisine sunuldu.
Etimesgut Belediye Başkan Yardımcısı Alaattin Sonat “3 Sanatçı” karma sergisinin açılışını yaptı. Açılışta konuşan Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin Ankara’nın parlayan bir yıldızı olduğunu söyledi. Sonat, Türk Tarih Müzesi’nin sosyalleşme ve yatırımlar açısından kaydedilebilecek bir değer olduğunu belirterek, “Belediye başkanımızın tabiriyle Türkiye’de tek, Türk dünyasında örnek bir müzemiz burası. Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile istişarelerimiz oldu. Okullardan buraya çok büyük bir talep oldu. Ankara’nın değişik illerinden buraya çok büyük bir ilgi var. 1 milyonu aştı ziyaretçi sayısı. Gençlerimizden, ailelerimizden ve çocuklarımızdan çok büyük bir ilgi var”
“Gelirlerimizle Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık”
Sanatçı Ayşe Can Durhan ise, ebru sanatına 1986 yılında başladığını hatırlatarak, Kültür ve Turizm Bakanlığının tezhip atölyeleriyle bu mesleğe başladığını söyledi. Bir süre tezhip çalıştığını kaydeden Durhan, Tezhip çalışmaya başladım. Bir süre tezhip yaptıktan sonra minyatüre döndüm. Minyatür çalıştım. Şu anda da tezhip, minyatür ve ebru olmak üzere üçünü birden yürütüyorum. Bu şu anda 16. Sergim. Gelirlerimizi hayır işlerinde kullanıyoruz. Afrika ülkesi Çad’da 6 tane kuyu açtık.
Ebru sanatının su üstünde yapılmasını tesadüfi bulan Durhan, sanatçının tasavvuf yönünün iyi olması gerektiğinin söyledi. Durhan, tezhibin hattı süsleyen bir resim sanatı olduğunu kaydederek, “Bunda desen çizilir. Hattı örtmeyecek kapatmayacak şekilde altın yaldızlar işlenir. Tezhip daha zor tabii. Minyatürde de herhangi bir konu alınır. O konu çok detaylı bir şekilde ayrıntılarıyla beraber çok ince işlenir. Kuran-ı kerimdeki Hz. Yusuf kıssası, Hz. İbrahim kıssaları minyatürleştirmiştim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Tolga Başer – Kültür Sanat
0 notes
theheartofmuses · 11 months
Text
Tumblr media
Ağır ağdalı bi ırak suudi arab doğu çöktü üstüne yaldızlar fln
0 notes
Text
Yıldız Doğumu Görüntülendi
Yıldız Doğumu Görüntülendi Yıldızların evrimi büyük ölçüde bilinmede hala karanlıkta kalan yerler var. Bunların başında yıldız doğumu var. Bu konuda bir çok fikrin olmasının nedeni, daha önce bir yıldız oluşumu detaylı olarak gözlemlenmemiş olmasıdır. James Webb Uzay Teleskobu’nun tasarlanmasının önemli bir nedendi de burdur.  Yaldızlar, oluşum sırasında, oluştukları bulutun içerisinde…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
halilyuceer · 2 years
Text
Kendi Hayatımın gözümden Bir Dem
Uykulu gözlerle iş e çalışmaya gideceğim hala aklım şu güzel uykumda nede güzel uyuyordum ! insanın hiç uyanısı gelmiyor yalan dünya olunca umursamamak geliyor bir anda içimden lakin aklımdan ben yinede her doğan güneş için hak ve Allah ın adaleti için mücadele vermek adına uykumdan fedakarlık yapıyorum diyorum ki bazen kendimce eğer gece olmazsa yaldızlar ve ay gözükmese hiç bu hayat çekilmezdi düşünsenize hep bir maraton içinde koşardık çok şükür rabbime gece ve gündüz var Elhamdulillah bu yalan dünyada gerçek manada hayatı omuzlarım da taşıyabilen ama her ne olursa olsun tatlı bir uyanışa ve pozitif bakabilen gözlerime vede en önemlisi sağlık yaşayabilmek ailemle ve sevdiğim arkadaşlarımla huzurlu bir ortamda olmasıydı benim için çok şükür ✍️
Köşe yazısı yazan : Halil YÜCEER
Tumblr media
0 notes
seslimeram · 2 years
Text
Hayat Hakkı Sıfırlanırken, Direniş!
Tumblr media
Her şeyin hemen hemen her şeyin muktedirin tahayyülüne göre hiç edildiği / yok sayılıp, üstünün çizildiği bir yerden bildiriyoruz. Her şeyi kendi makamı / o iktidar pratiği içinde faydalı bir çıkarsamaya, sıçrama için vesile addeden aklın her günü kuşatmasına tanıklık ediyoruz. Düzen devam olunsun da hayat isterse karanlıklara rehin olsun hiç ama hiçbir halde mühim değildir buyrulur. Direniş aksiyonu geriletildikçe, demokrasi mefhumu açık bir biçimde yağmaya esir edildikçe, hakkın da hukukun da hiç edilmesinde kademeler bir bir aşıldıkça o yok sayma, bütün bu heder etme hallerine rehin bir ülke kalıcılaştırılır. Bir teyakkuz sürekliliği dahilinde normatif yerle bir edilir. Umudun çürütülmesi mesel edilip birebir yapılan edilenlerle hayat hakkı sıfırlanır.
Bir pandemi süreci, muğlak kılınmayan bir ekonomik çökertme, aralıksız olarak devam ede duran bir savaş / yıkım güncesinin sınırında hayatlara düşürülen şerhlerle birlikte bir yer bir yurdun tastamam dönüşümü nihayetinde var edilmek istenir. Yeni denilen ülkenin bir ustalık dönemi eseri olarak anılan / bildirilenin her nasıl cürümlerden mülhem olduğu da bu aralıkta belirgin kılınır. Biteviye kılınan her hamle, kural / kaide kabilinden icrasına düşülen her tahayyül, var edilen her gün bu bariz dönüşüm menzilini yeniden yeniden ve yeniden imal eden muktedirin de foyasını ortaya çıkartır. Bütün yaldızlar döküldüğünde o katran karanlığına mihmandarlığın her nasıl biçimlendirildiği de ayan beyan gün yüzüne kavuşur. Mesel yaşamın direnişten, sözde, sesten ve otuz iki kısım tekmili birden birliktelikten mahrum konulmasıdır. Despotluğun göndere çekildiği yerde atılan hemen her naranın demokrasi adına / eksikleri tamamlamak için değil biteviye yeni marazlar imal etmek adına olduğu bir karşılığa kavuşur. Bu hallerle bir yeniye varılır mı sahi ama sahiden?
Evrensel Gazetesinden aktaralım: “Yüz binlerin akın ettiği Diyarbakır Newroz'u, engellemelerle başladı. Arama noktalarında polislerin yurttaşları bekletmesi gerginliğe yol açtı. Polis biber gazı ve TOMA ile müdahale etse de yurttaşlar alana girdi. Sahne önüne de çift sıra barikat ve 3 metre tel örgü çeken polis, halkın tepkisine dayanamayarak geri çekildi.
Duruma tepki gösteren HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Hiç kimse Amed halkının iradesinin karşısında duramaz. Diyarbakır Emniyeti, Valilik, provokasyon yapmayın” dedi.
Newroz alanında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Herkes bu meydandaki mesajımızı iyi okusun, Ankara bu meydanları duysun" diyerek "Bu iktidarı göndermeye söz veriyoruz" ifadelerini kullandı.
Kürt sorununun baskı ve inkarla çözülemeyeceğinin altını çizen Buldan, "Biz HDP olarak Kürtler olarak 2013’teki Dolmabahçe Mutabakatı'nın da o mektubun da arkasındayız. Büyük barış için her türlü sorumluluğu aldığımızı ilan ediyoruz. Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Alevisiyle bu topraklarda yaşayan bütün halklarla barışın aciliyetini vurguluyoruz. Bu Newroz'un barışa, adalete vesile olmasını yürekten diliyorum” dedi.
7’den 70’ye yüz binlerin akın ettiği Diyarbakır Newrozu’na, Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinden çok sayıda siyasetçi, gazeteci, aydın ve akademisyen katıldı.
Hasta ve infazı yakılan tutukluların serbest bırakılması için Adalet Nöbeti’nde olan İnci Güler, Reşahat Ada, Hakkı Boltan ve Nazire Boltan, Fevziye Kolakan, Cezaevinde yaşamını yitiren Bedri Çakmak’ın oğlu Osman Çakmak, Newroz’un protokol konukları arasında yer aldı.
Kürt siyasetçi Ahmet Türk ve Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş da Newroz konuğu isimler arasında yer aldı.
HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın dev posterinin asıldığı alanda, “Newroz ruhuyla mutlaka kazanacağız”, “Newroz özgürlüktür” “Halk iradesi gasp edilemez”, “Eş Başkanlık mor çizgimizdir” yazılı pankartlar asıldı.
Newroz alanına yurttaşlar kontrol noktasında aranarak alındı. Polis çakmakları alana almazken bazı arama noktalarında şal u şepik giyenlerin girişine de izin verilmedi. Basın ve protokol kapısında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Serdar Altan, K24 Muhabiri Hasan Köse, Kürdistani İttifak Grubu'ndan Azadî Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşitî de kıyafeti gerekçe gösterilerek alana alınmadı. Polislerin gerekçesi ise "Talimat öyle" oldu.
Polis, gençlere gaz bombası ve coplarla müdahele etti. TOMA tazyikli su sıkarken, yurttaşlar taşlarla karşılık verdi. Gençler ile polis arasında gerginlik yaşandı.
Diyarbakır Emniyeti’nin protokol ile halkın bağlantısını koparmak için sahne önüne çift sıra barikat ve 3 metre tel örgüler koydu. Gençler, “Halkın iradesi gasbedilemez” pankartıyla barikatlara dayandı. Gençlerin barikatları aşması üzerine 200 çevik kuvvet polisi sahne önüne yerleştirildi.
Yaşanan gerginliğin yatıştırılması sonrasında çevik kuvvet polisi protokol önünden geri çekildi.
Sabah saatlerinden itibaren yollara koyulan halk, Newroz Parkı’nda yüz binler olup buluştu. Engellemelere rağmen meydana ulaşan yüz binler, Newroz halayına durdu.
Polisin engelleme ve saldırıları üzerine Newroz Tertip Komitesi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri sahneye geldi.
HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Diyarbakır Valiliği ve Diyarbakır Emniyetine seslenerek, “Niyetiniz Newroz’u kutlatmamaksa, Kürt halkını tanımamışsınız. Binlerce polisle kontrol noktalarında halkı engellemeye çalışan Diyarbakır Emniyet, Diyarbakır Valiliği, İçişleri Bakanlığı, provokasyondan vazgeçin. Kaldırın barikatları. Halkın önünde hiçbir barikat duramaz. Bugün bu meydanda Newroz kutlanacak. Eğer halkın geçişine izin vermezseniz, bu alan olmazsa, Diyarbakır’ın bütün sokakları bizim için Newroz olacak. Newroz’un ateşi Diyarbakır’dan yükselecek. Hiçbir güç bunun önünde duramaz. Ne yaparlarsa yapsınlar Newroz’u kutlayacağız. Diyarbakır Emniyeti, provokasyonlardan vazgeçin. Diyarbakır Valiliği, provokasyon yapmayın. Bugün burada Newroz’u engellemek istiyorlar” diye uyardı.
Newroz Tertip Komitesi adına ilk olarak konuşan HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyat Ceylan, alanı selamlayarak "Newroz, 2 bin 600 yıllık direniştir. Biz bu görüntüye minnettarız, çok yaşa Amed. Diyorlar ki iradelerini kıracağız, irademizi kıramazlar, işte Amed, işte irade. Newroz, kültür, kimliktir, Newroz irademize sahip çıkma günüdür” dedi.
Ardından alandakiler Newroz ateşini yaktı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, konuşmasına “Bugün kardeşlik, eşitlik günüdür. Newroz ateşinin yandığı her meydanda Selahattin Demirtaş, Figen Yüsekdağ, Gültan Kışanak, Leyla Güven, Aysel Tuğluk, Ayla Akat var. Cezaevlerindeki bütün yoldaşlarımıza sevgi ve selamlarımızı gönderiyorum. Deniz Poyraz, Kemal Kurkut şahsında yaşamını yitiren bütün yoldaşlarımızı rahmetle anıyor, bize bıraktıkları mirasa sahip çıkacağız diyorum. Newroz diriliştir, aynı zamanda umuttur, barıştır, kardeşliktir. Bize barışı, adaleti, demokrasiyi getirmesini temenni ediyorum. Ulusal birlik mücadelesinde birleşmektir, Newroz kadındır, gençliktir. Newroz sadece Kürtlerin değil her yerde direnen işçilerin, emekçilerin, milyonların bayramıdır; zulme boyun eğmeyenlerin bayramıdır. Bugün Amed halkı bir kez daha tarih yazdı. Hiç kimseye boyun eğmediğinizi gösterdiğiniz, tarih yazdınız. Barışın adaletin yol haritasıdır. Bu yol haritasına sahip çıkacağız, asla barıştan adaletten vazgeçmeyeceğiz. Barışta eşit ve onurlu yaşamda sonuna kadar kararlı olduğumuzu dünya ve Türkiye halklarına gösterdiniz. Herkes bu meydandaki mesajımızı iyi okusun, Ankara bu meydanları duysun" dedi.
Kürt sorununun çözümü yerine iktidarın inkar ve yok saymayı tercih ettiğini söyleyen Buldan, çözümün muhataplarıyla demokratik bir zeminde mümkün olabileceğini ifade etti.
Buldan, “Bu ülkenin en büyük Kürt sorunudur. Bu sorun 'Yoktur' diyerek çözülmez. Korkarak değil cesaretle umutla, Türkiye halklarının, Kürtlerin geleceği için Kürt sorununun çözülmeye ihtiyacı var. Bütün sorunların çözülmesi için elimizi taşın altına koymaya hazırız. İnkarla, cezaevlerine koyarak bu sorun çözülmez. Bir halkın iradesini cezaevine koyar, kayyumla gasbederseniz bu sorun çözülmez. Sorunu muhataplarıyla çözmek en doğru yoldur. İnkarla, yok saymayla bu meydanları boş tutmayı asla beceremezsiniz. 8 Mart'ta kadınlar meydanlarda asla size biat etmeyeceklerini gösterdi. Size biat etmeyeceğiz, sizin önünüzde diz çökmeyeceğiz. Bu sorunları kamuoyuyla çözmekten yanayız. Bu sorunları sonuna kadar mücadele ederek çözme sözü veriyoruz. Bu ülkeye barışı, demokrasiyi, adaleti biz getireceğiz ama halkımızla birlikte sizlerle getireceğiz. Bu Newroz'un barışa, adalete vesile olmasını yürekten diliyorum” dedi.”
Muktedirin var ettiği bütün o yok saymalar, hakir görmeler, kimliksizleştirme çabaları ve öznesi Kürd olana karşı tahammülsüzlüğe karşı bir direniş meseli var edilir. Bütünüyle o sahanın dört bir yanında, dört parçaya ayrıştırılmış olan Kürdistan sathı mahallerinin belki de en ağır yıkımlara ev sahibi olan bir sahnede cürme yeter artık çıkışı kesintisiz var edilir Diyarbakır meydanından. Kolluğun şiddete meyyal hali, dur durak bilmeyen işkenceci ola gelen tavrı ve daha kimin ne dediğini duymadan anlamazdan gelerek salt Apo bahsinden dolayı bir halkı terörist ilan etmenin rezil kepazeliği karşısında Diyarbakır sesini de sözünü de birlikte kılarak, tecrit, inkar ve imha politikalarının çatısı soykırım hamlelerine karşı bir tavrı ortaya çıkartır. Kadını, erkeği, Lgbtiq+’ı, Müslüman’ı, Ezidi’si, Hristiyan’ı, Arabı, şu ya da bu kimlikten ola gelen tüm yüzeyleriyle Kürdistan halkları bütün bütün tüm o var edilen karanlık kuşatma silsilesine teslim olunmayacağını bildirir. Hep birlikte ortaya çıkan imge, bir asırdan uzunca bir süredir devam olunan, inkar, ötekileştirme, ayrım ve hiddete esir kılınan / bilinen bir coğrafyada yaşamın dönüşümünün mutlak direniş ile var edileceğinin de manifestosudur, duyana, görene ve sahiden anlamaya bir biçimde çabalayana!
Hakan Yalçın’ın Mezopotamya Ajansındaki haberidir: “Kar yağışı altında Van Newrozu’na katılan yüzbinlerin, Kürtlere düşmanlık besleyenlere iyi bir cevap verdiğini belirten yurttaşlar, “Buradayız, haklarımız ve önderlerimiz var” mesajı verdiklerini söyledi.
Van’da bu yıl yakılan Newroz ateşi, yüzbinlerce kişinin buluşmasına sahne oldu. Kar yağışı altında gerçekleşen kutlamada yüzbinler, halay çekti, özgürlük sloganları attı, mesajlarını verdi. Son yılların en görkemli kutlamasını gerçekleştiren yurttaşlar, Kürtleri tanımayanlara çok iyi bir cevap verdiklerini söyledi.
Van Newrozu’nu değerlendiren Mehmet Mamuk, kutlamanın çok iyi geçtiğini belirterek, “Halkımız soğuk dinlemedi ve alana sel gibi aktı. Newroz’a 150 binden fazla insan gittiğini düşünüyorum. Van’da 5-6 yıldır OHAL var ama Newroz bunu kırdı ve bize iyi bir bahar oldu. Biz alanda barış için bir ses olduk. Ama bilmemiz gerekiyor ki barış halka bağlıdır. Mücadele edersek barış da gelir. ‘Mecalleri kalmadı’ diyenlere çok iyi cevap verdik. Ama bu yetmez, çok daha güçlü olmamız gerekiyor” diye konuştu.
Newroz’un Kürt halkının varlığı olduğunu ifade eden Burhan Demir, “Newroz yoksa biz de yokuz. Newroz bu halkın varlığıdır. Newroz’da emek veren herkese teşekkür ediyoruz. Orada da söyledik; biz mutlaka başaracağız. Kürtlerin varlığı ve birliği, bu Newroz’da ortaya çıktı. Kürtler kötülere, çok iyi bir cevap verdi. Biz, tüm dünyaya ‘Buradayız, haklarımız ve önderlerimiz var’ mesajını verdik” dedi.
Kürt halkının her zaman başı dik bir şekilde Newroz’u kutladığını kaydeden Halil Abay, “Kar yağışı biraz olumsuz etkiledi ama yine de çok iyi geçti. Biz barışı ve insanlığı orada haykırdık. Herkes her zaman Newroz’a katılmalı ve onuruna sahip çıkmalıdır” diye konuştu.
Yurttaşlardan Hayrettin Işık, hava muhalefetine rağmen çok güçlü bir Newroz kutladıklarını ifade ederek, bu seneki Newroz’un, baskı altında kalan halkların, zulme ve haksızlığa karşı direnenlerin sembolü olduğunu söyledi. Işık, şunları kaydetti: “Kawa nasıl Dehak’lara karşı direndiyse, Kürt halkı da Dehak’lara, zulme karşı direndi ve boyun eğmedi. Bu Newroz, Kürt halkına karşı düşmanlık besleyenlere iyi bir cevap oldu. Devlet, bu kadar bir kalabalık beklemiyordu ama tüm zorluklara karşı Newroz alanları büyük kitlelerle doldu. Umarım halkımızın mesajı anlaşılır.”
Mecit Aşkan adlı yurttaş ise, kutlamanın mükemmel geçtiğini belirterek, Kürtlere yıllardır uygulanan zulümün artık sona ermesini istedikleri kaydetti. Aşkan, “Yıllardır Newroz’a katılıyorum, ilk defa böyle kitlenin katıldığını gördüm. Kürt sorununun demokratik bir şekilde çözülmesini istiyoruz. Herkes bu sorunun bu şekilde çözülmesi için çaba göstermeli. Bunu da Newroz alanında dile getirdik. Milyonlarca insan Newroz alanına aktı. Kürtleri yok etmek isteyen zihniyette karşı Newroz bir mesaj oldu. Umarım daha güzel günler göreceğiz. Kürtlerin bu direnişini kutluyorum” diye konuştu.
Bölge kentlerinde Newroz’un çok iyi geçtiğini anlatan Sena Işık da, “Biz bu durumdan çok mutlu olduk. Umarım Kürtlere zülüm edenler, bizim Newroz alanında verdiğimiz mesajı anlar. Newroz bize Kürtlerin artık birlik olması gerektiği mesajını verdi. Eğer birlikteliğimizi sağlamazsak sıkıntılar çekmeye devam edeceğiz. Sadece Türkiye’deki Kürtler değil Kürdistan’ın dört parçasında yaşayan Kürtler de aynı şekilde zarar görür. Yani bütün Kürtlerin birlik olması lazım. Bu şekilde ilerlerse sonunda zafer bizim olacaktır” dedi”
Devletin üstünkörü bir halde örtbas etmeye, geçiştirmeye çalıştığı Kürd sorunun her ne şekilde halen güncellendiğinin kanıtları sokaklardan var edilir. Handiyse hangi Newroz kutlaması varsa bölge illerinde zapturapt altına alınıp, insanlar kuşatılarak, gözdağı ya da gözaltının ta kendisi var edilerek her şekilde susun aralıksız dikte edilir. Bir örnek olarak, Ankara’da Hacettepe Üniversitesi’nde Newroz kutlamak isteyen öğrencilere faşist gruplarca saldırı girişimi düzenlendi. Öğrencilere saldıran faşistlerin satır kullandığı görüldü. Saldırıya ilişkin görüntüler ise sosyal medyadan paylaşıldı. Amed ve Nisebin’de toplu gözaltı furyası, en önemlisi de hemavaz savunulmuş bir hak kavramının kökten bariz bir kötülükle lağvedilmesi gayreti güncellenir. HDP’nin siyaset sahnesinden bir hal, bir biçimde el çektirilmesi için var edilen cerahat, o Newroz kutlamalarına karşıtlığın sabit bir Kürd nefretine dönüşümü ve nicesiyle bir kere daha bir bahar karşılaması var edilir. Van’da var edilmiş olan sesleniş tam da şu birkaç satırda unutturulup, nasılsa alışıp / kanıksanır denilen tahakküm hallerine karşı toplu bir reddiyedir. Bunlarla, bu kadar kesin ve doğrudan müdahalelerle Kürd halkının, bölgede yaşayan tüm diğer halklarla bir ve beraberce kurdukları itiraz hattı sonlandırılmak istenir. Nicesinde gördüğümüz tehdit ve tahakkümün, zorbalık ile bütünleşik kılınması meramın da özetini sunar. Var edilmiş ola gelen yeni tıpkı basım dününün katran karasının yolunu takip edendir. Önümüzde bina edilmeye devam olunan tahayyül “yurtta sulh” bahsinin vahşeti örtbas etmek için kullanılan bir ayraca dönüşümünü sağlayandır. Memleketin asırlık yaraları bu hallerle hiç kesintisiz bu pratiklerle, muktedirin doğrusu buyrularak yancı faşist ağın, muhalefet diye çıkagelen özbeöz kopya tiplemelerin aşılmaz inatları, devlet neylerse doğru eyler halleri ve onamalarıyla hayat hakkının tırpanlanmasına sahne olur. Mesel hep buradadır sözün naçar kılınması, hayatın ehven kılınandan çekilip çıkartılması, daimi baskı vs. Aklın ve normun bariz bir biçimde çürütülmesi, artık kullanışsız kılınmasının mihmandarlığı istikamet kılınandır. Bu toplamla hangi sorun çözülür? Böyle bir kinle ülkenin her yerine yeni ülke denilse ne yazar! Demokrasi pratikleri çöp kılınırken, hayat muktedir dışındaki kimliklere zehir edilirken ne yenisi, hangi yenilik sorunu kendiliğinden çözer? Hemen her şey, her gün ortaya düşen onlarca haber birer yaraya dönüşürken, kalıcı kılınan tehditlere karşı direniş var edilmediği müddetçe hayatın yıkımı vakay-ı adiye kalmaya devam edecek farkında mıyız? Devletin abecesinin kesintisiz bir cürüm, sonu gelmeyen bir ayrım ve bunları ve daha fazlasını dakapsayan faşizan bir diskur ile hayatın kuşatılması olduğu artık ayan beyandır. Hayatın meselesi sürüyor, itirazı var edebilecek miyiz bütün bu katran karanlığına karşı? Geleceğin yanıtları da o arafta biçimlendirilecek, bilelim.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2022
Görsel: Newroz Kutlamlarından İstanbul – Zeynep KURAY – Twitter
2 notes · View notes
nesepalamudu · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
yaldızlar parlasın diye yan tutup da çektim hdbdjdhdh bu dönem başlayan afgan bi çocuk var sınıfta ve dün onunla öğle yemeği yedik bana dersle ilgili bi şeyler sordu sonra da konuşurken tezhip kursunu öğrenince o da gelmek istedi onu kursa götürdüm ama hocanın ingilizcesi yok o yüzden de çevirmenlik görevini ben üstlendim ki böyle şeyleri seviyorum keyifliydi ve artık cumaları tezhip dersine gelme kararı aldı bu çalışmam da henüz bitmedi ama bu fotiyi anneme göstermek için çekmiştim siz de görebilirsiniz
8 notes · View notes
songul-c · 4 years
Text
Ben bir Adem'im
Aşkın yasak meyvesinden yedin
sevdim diye seni kovulmadım hakkın huzurundan
Yol gösterdi Derman verdi gurbeti yazdı alnıma.
Her cefaya katlanmaktan imtina etmedim, imtihan dedim sabrettim.
Bekledim hüzün denizindeki sabır adasında.
Neyleyim ki kavuşmak düşmedi nasibime.
Eyvallah dedim.
Ne gelirse hoştur senden.
Amenna...
Ben bir Nuh'um.
Onca dil döküşüm sökmedi gönlünün kararmış hislerini yerinden.
Savurmadı denizlere ummanlara.
Bilmem kaç zaman direndi coğrafyam bu kayıtsız kalmışlara
Müteessir oldu gönlüm,
kararmaya başladıı gönül ufuklarım. Selamladı sevdam büyük bir tufanı.
Doldurdum bütün umutları sevdamın gemisine.
Azgın bir tufan temizledi,
ruhumun mazide kalan izlerini.
Vuslatı bekledim bırakmadım sevdamı. Neyleyim ki kavuşmak düşmedi nasibime.
Eyvallah dedim.
Ne gelirse hoştur senden.
Amenna...
Ben bir İbrahim'im.
Baltalamaktan usanmadım aklıma ters gelen yortuları
Söküp attım içimdeki nemrut fikirli tortuları.
Gönlümde doğan güneş batmamalıydı,
ay ve yaldızlar sönmemeliydi.
Batıp gidenleri yanıp sönenleri sevmem demiştim.
Sönmeyecek ateşleri gül bahçesi eyledi sevdam.
Vuslatı bekledim
ateş çemberi içinde, serin ve selamette tuttum sevdamı
Neyleyimki kavuşmak düşmedi nasibime.
Eyvallah dedim.
Ne gelirse hoştur senden.
Amenna...
Ben bir İsmail'im
Kuş konmaz kervan geçmez vadilere bırakılmış olsam da,
şehirler büyüttü sevdam Kudüs gibi. Aşkına kurban olduğum, ne bıçak kesti bedenimi ne de duamdan indirdim ellerimi.
Bir an bile Rabbimden kesmedim ümidimi.
Vuslatı bekledim.
Kara dikenlerde tatlı yemişler bitirdi sevdam.
Neyleyim ki kavuşmak düşmedi nasibime.
Eyvallah dedim.
Ne gelirse hoştur senden.
Amenna...
Ben bir Musa'yım.
Firavunca iftiralar yıldırmadı beni yolumdan.
İzni ilahi ile denizler yol oldu sevdam için.
Çölüne yeşiller verdim de vefaya uzak düştü gönlü.
Vuslatı bekledim.
Bütün belaları kumlara, denizlere gömdü sevdam.
Neyleyim ki kavuşmak düşmemiş nasibimize
Eyvallah dedim.
Ne gelirse hoştur senden,
Amenna...
@guzsurgunleri Teşekkür ederim güzel yüreğinize sağlık🙏
58 notes · View notes
kelamhanee · 4 years
Photo
Tumblr media
🔷️🎼Ben bir İbrahim'im. Baltalamaktan usanmadım aklıma ters gelen yortuları Söküp attım içimdeki nemrut fikirli tortuları. Gönlümde doğan güneş batmamalıydı, ay ve yaldızlar sönmemeliydi. Batıp gidenleri yanıp sönenleri sevmem demiştim. Sönmeyecek ateşleri gül bahçesi eyledi sevdam. Vuslatı bekledim ateş çemberi içinde, serin ve selamette tuttum sevdamı Neyleyimki kavuşmak düşmedi nasibime. Eyvallah dedim. Ne gelirse hoştur senden. Amenna... . . . Muhammed Balaban @muhammed_zt67 @guz_surgunleri . 🌻Beğeni ve yorum yaparak destek olur musunuz? 📌Görmesini istediğin arkadaşlarını etiketle. 🎈Daha fazlası için 👉 @muhammed_zt67 @guz_surgunleri . #sеиваsкаsiи#hüznemubtela #güzsürgünleri #edebiyat #duygular #sevmek #şiir (Zonguldak) https://www.instagram.com/p/CAca8TFHUSF/?igshid=13uofswy0yw84
28 notes · View notes