Tumgik
#Erkek Saçı
akel-hair-transplant · 9 months
Text
Erkeklerde Saç Nakli ve Estetik Tercihler
Giriş: Saç nakli, saç kaybını gidermek ve genel görünümünü iyileştirmek isteyen erkekler arasında popüler bir işlem haline gelmiştir. Toplumsal standartlar, kişisel istekler ve ünlü trendler tarafından etkilenen erkeklerin estetik tercihleri, saç nakline yaklaşımda önemli bir rol oynar. Bu makale, saç nakli ile erkeklerin estetik tercihleri arasındaki ilişkiyi ele almaktadır. Doğal Saç Hatları:…
View On WordPress
0 notes
tferyal · 3 months
Text
Tumblr media
Dünyada; "Bir Rus, - Her kadın bir damat için doğmuştur. Tanrı karısını dövenin rızkını artırır. Bir Alman, - Yeryüzünde iki iyi kadın vardır: biri daha doğmamıştır, diğeri de ölmüştür. Bir Bulgar, - Kadın şeytandan beterdir. Bir İranlı, - Kadın iblisin kamçısıdır. Bir Hintli, - Kadın cehennemin baş kapısıdır. Bir Arap, - Kadınlar yarı beyinlidir. Saçı uzun aklı kısadır. Bir Yahudi, - Bir erkeğin istemeyeceği üç şey: bahçesinde yaban ot, şarabında sirke, evlatları arasında bir kız. Bir İngiliz, - Bir kadın evden üç kez çıkabilir: vaftiz edilmek için, evlenmek için, gömülmek için. Bir Fransız, - Zengin bir erkek, hiçbir kız-kadın için hiç çok yaşlı değildir." derken, Osmanlı coğrafyasında da kadın "erkeğin elinin kiri" olarak görülürken yeryüzünde ilk kez bir lider ve bir devletin kurucusu; "Yeryüzünde gördüğünüz herşey kadının eseridir" diyerek dünya kadınlarını onurlandırıp, "EY KAHRAMAN TÜRK KADINI, SEN YERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL, OMUZLAR ÜZERİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE LAYIKSIN" diyerek de Türk Kadınını ayrıcalıklı bir yere koyarken, O'nun kurduğu devletteki kadın ve kızların "Ben Atatürk'ü sevmiyorum" diyebilmesi insanın kendi varlığını inkar etmesinden öte bir şey değildir.
Hani demiştin ya Atam; " Benim hayatımdaki en harikulade şey, bir Türk olarak dünyaya gelmemdir". Öyle değil Atam, "Biz Türklerin varlığındaki en harikulade şey, senin bir Türk olarak dünyaya gelmendir. Biz sana minnettarız." Alıntı
3 notes · View notes
sensizbensizim · 1 year
Text
Saçı uzun,sakallı ve küpeli erkek >>>>>>>>
19 notes · View notes
amaaaanbee · 4 months
Note
seni kız olduğunu sanmıştım profile bakmadan takibe aldım bi baktım ki erkek saçı ama sen değilsin sanırım, ya da her ne ise
Ben değilim fotoğraf fake ☺️
3 notes · View notes
bahadirozer · 4 months
Text
berber berit abla
Estonya’da iyi berber bulmak zordu. Berberlerin çoğu kadındı. Karışık kestiklerinden bazıları erkek saçından hiç anlamıyordu. Geçen sefer Maria diye birine kestirmiştim ve harika kesmişti. Maria anaç bir karıydı, hafif balık etli, dolgun yanaklı. Songül teyzem gibi cana yakındı. Orta yaşlıydı. Aynada şüpheli bir şekilde kendime bakarken “Aklında bir şey varsa sorabilirsin” demişti, aklıma bir soru gelmeyince “Nerelisin” demiştim. “Saçla ilgli demiştim” diye güldü. Sonra ekledi “Tallin’liyim”, ardından biraz muhabbet ettik. Antalya, tatil, kebap. Berberlerin konuşması burada  pek adet değildi ama Maria konuşmaktan hoşlanıyordu. Kesimi de çok iyiydi. Tekrar mail atıp randevu aldım. 
Saat 12:25’de Kristiine Keskus’deki berber salonuna girdim. Kadın erkek karışık salona ne deniyordu acaba? Kuaför? Berberiye? Güçlü bir şekilde ışıklandırılmış, steril bir yerdi. Raflarda pahalı saç ürünleri vardı. Arabesk müzik çalmıyordu. Kül tablalarında tüten sigaralar yoktu. Kolonya kokusu yoktu. Estonya’daki çoğu yer gibi sessizlik ve feminenlik hakimdi. Biraz ilerleyince güzel bir kız taifesi ile karşılaştım. Yaşları 25 ile 40 arasında değişiyordu, sarışın, bomba ve bakımlılardı. Hoşgeldiniz dedi en baş berber, randevum vardı dedim. Tamam dedi, birisini çağırdı, gelen kişi Maria değildi. Bu durum biraz canımı sıktı.
Böyle kalbur üstü bir mekanda herkes ustadır diye kendimi avutmaya başladım. Montumu bıraktım, içinde laptop olduğu için çantamı yanıma almak istedim. Oturacağım yerin yanına bırakırken ilk azarımı yedim, “Buraya koy” dedi, “Sandaleyenin üstüne koy, yerde saç olur”. Dediğini yaptım. Maria beni böyle azarlamazdı. Cebimden telefonu çıkarıp istediğim saçı gösterecekken “Sonra gösterirsin, önce saçını yıkayalım” dedi. Berit 30’lu yaşların sonlarındaki berberimdi. Adını yaka kartından görmüştüm. Siyah saçlı, beyaz tenliydi. Zayıftı, gençliğinde çok güzel olduğu belliydi. Yüz hatları inceydi. Sol kolunda sivri şekilli bir tribal dövme vardı. Arada bir aynada kendisine bakıp güzel olup olmadığını kontrol ediyordu. Bilinç altım birkaç saniyede kararını vermiş, Berit’i tehlikeli bulmuştu. Beynim bütün ip uçlarını bir araya getirerek saçımın nasıl bir akıbete uğrayacağını çözmeye çalışıyordu. 
Oturup istediğim saçı anlattım, kaşlarını çatarak dinledi, arada bir gülümsemeye çalıştı ama gülümseme suratında pek durmuyordu. Makyajı özenle yapılmıştı. “Kaşlarını incelteyim mi” diye sordu. Ne saçma bir soruydu. Kaşlarımı inceltip ne yapcaktım? “Yoo böyle iyi” dedim. “İyi sadece sordum” dedi. Tam arkamızda ergen bir kızın uzun saçlarını fönleniyordu. Kızın gözlerinde hüzünlü ifade vardı. Yazık. Sevgilisinden mi ayrılmıştı acaba? Bugün kimse mutlu değildi anlaşılan. Genelde negatif ortamlarda yaptığım gibi ortamdaki sakin güç olmaya çalıştım.
Berit saçlarımı kesmeye başladığında ilk hamlesiyle saçı mahvetti. Önlerini çok kısa yapmıştı. Belliydi böyle olacağı. “Bu kadar kısalık yeterli” dedim, “tamam” dedi. Ama iş işten geçmişti. Ah Maria. Kesim devam ederken arkadaki berberin fönü yanlışlıkla bize geldi, kesilmiş saçlarımı havalandırdı. Berit sertçe kaşlarını çattı. Ama traşa devam etti, bir kez daha rüzgar bize gelince dönüp ciddi bir ifadeyle kadını uyardı. Diğer kadın cevap vermedi ama bozulmuştu. Berit ile aynı yerde çalışmak sabır taşlarına çok yük bindiriyor olmalıydı. Beritle evlenip çocuklarım olsa nasıl bir hayatım olurdu acaba? Bu düşünce beni mutlu etti. Peki Maria? Tombik Maria her haftasonu pişi yapıp çocuklarıyla güreşecek, kocası istedi diye 15 dakikada kısır yapacak biriydi.  
Aynada kendime bakıyordum, suratımı değiştirmediğimde aklımdan geçenleri kimse bilemezdi. İnsan ne değişikti. Traş bitti, ayna ile kafamın arkasını gösterdi, “nasıl olmuş?” diye sordu. Gülümsemeye çalıştım ve “iyi oldu, teşekkürler” dedim. Aynadaki yüzüm inandırıcıydı. Berit ile ters düşmek istemezdim. Dışarı çıktım ve yaralı bir hayvan gibi tuvalete sığındım, aynada kendime tekrar baktım. Zaten seyrek olan ön tarafı iyice açmıştı. En az 15 gün gerekiyordu saçın kendini toparlaması için. 42 euro gitmişti. Kimsenin umrunda olmayacaktı ama tatsız bir olaydı. Sonra toparladım kendimi, ucuz Asya restoranında 6,5 euroya bir tas acılı noodle yedim. Hoş bir mekandı, gösterişli hiçbir şey yoktu, ışıklandırma yetersizdi ama huzur veriyordu. Arada tavuk atomları da denk geliyordu. Yemek moralimi düzeltti. 
İyiydi iyi. İş saatinden önce saçımı kestirmiştim, 2-3 kız görmüştüm, noodle yemiştim. Hayat fena değildi.
Tumblr media
3 notes · View notes
by-hulusi · 1 year
Text
✍️
Dünyada;
"Bir Rus,
- Her kadın bir damat için doğmuştur. Tanrı karısını dövenin rızkını artırır.
Bir Alman,
- Yeryüzünde iki iyi kadın vardır: biri daha doğmamıştır, diğeri de ölmüştür.
Bir Bulgar,
- Kadın şeytandan beterdir.
Bir İranlı,
- Kadın iblisin kamçısıdır.
Bir Hintli,
- Kadın cehennemin baş kapısıdır.
Bir Arap,
- Kadınlar yarı beyinlidir. Saçı uzun aklı kısadır.
Bir Yahudi,
- Bir erkeğin istemeyeceği üç şey: bahçesinde yaban ot, şarabında sirke, evlatları arasında bir kız.
Bir İngiliz,
- Bir kadın evden üç kez çıkabilir: vaftiz edilmek için, evlenmek için, gömülmek için.
Bir Fransız,
- Zengin bir erkek, hiçbir kız-kadın için hiç çok yaşlı değildir."derken,
Osmanlı coğrafyasında da kadın "erkeğin elinin kiri" olarak görülürken yeryüzünde ilk kez bir lider ve bir devletin kurucusu;
"Yeryüzünde gördüğünüz herşey kadının eseridir" diyerek dünya kadınlarını onurlandırıp,
"EY KAHRAMAN TÜRK KADINI,
SEN YERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL,
OMUZLAR ÜZERİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE LAYIKSIN"
diyerek de Türk Kadınını ayrıcalıklı bir yere koyarken,
O'nun kurduğu devletteki kadın ve kızların
"Ben Atatürk'ü sevmiyorum" diyebilmesi insanın kendi varlığını
inkar etmesinden öte bir şey değildir.
Hani demiştin ya Atam;
" Benim hayatımdaki en harikulade şey, bir Türk olarak dünyaya gelmemdir".
Öyle değil Atam, "Biz Türklerin varlığındaki en harikulade şey,
senin bir Türk olarak dünyaya gelmendir.
Biz sana minnettarız."
•Alıntı
8 notes · View notes
mukofarmer · 10 months
Text
HALKUM DEĞİL LOKUM LOKUM !!!
Ne yaşadığınıza bağlı olarak iyi veya kötü oluşu değişir ama hayatım boyunca bir daha unutamayacağım anılar biriktiriyorum. İyi mi? İlk günler aşırı şikayetlensemde şu an mutluyum. Sanırım insan alışıyor her şeye. Ömründe Türkiye'de türkü bara gitmemiş bizi Tunus'ta götürdüler. Halay çekerken kafayı öne arkaya sallaya sallaya içmiş kadar sarhoş oluyor insan. Sebebini bir türlü anlayamadığımız bir şekilde burada kadın erkek fark etmeksizin herkes sürekli bizi izliyor. Bunun sebebinin giyim tarzımız olduğunu asla düşünmüyorum. Kapalı giysekte durum aynı. Arada sırada birileri tarafından takip ediliyoruz. Biraz acı bir durum olan kadın olmak nerde yaşarsan yaşa zor, denen noktaya geliyorum. Taksiye bindik. Adam müslüman mısınız diye sordu. Evet dedik, o zaman neden Arapça konuşmuyorsunuz diyor. Aga bu nasıl bir zihniyet.
Global village etkinliği vardı bugün. Herkes ülkesini tanıtmak amacıyla yiyeceklerini getirdi, geleneksel oyunlarını falan oynadı. Çinliye damat halayı çektirip, erik dalı oynattık. Gelin ortamı siz hayal edin. Tunuslular bizim horon şarkısını alıp kendilerinin gibi sahiplenip kareografi uydurmuşlar. İnsan sözlerini bir şekilde Arapça ya da Fransızca'ya falan çevirir bari. Bu kadar hazıra konmak fazla... Zaten kızarımış sosisle, mangalda tavuğu koymuşlar önümüze, bizim diye millete kakalıyorlar. Bizim lokum da oldu halkum. Ama çok seviyor herkes. Teyzenin biri bizim masadan karnını doyurdu gitti zaten krkrkrmmr. İtalyanlar pizzayı, Hollandalılar krepi dayadılar, miss. Btw Türkçe şarkıları bizim yerimize onlar seçti resmen. Alakasız biçimde bizim playlistimiz dışında bir dualar eder insan çalıyor, arkasından da Tarkan'dan yakalarsam 😘😘. Kız erkek karışık hepsinde bir hayranlık var zaten Türkiye'ye, Türklere karşı. Bunu sık sık hissettiriyorlar. Etkinlikten sonra dolaşırken göl gibi bir şeye rastladık. Meryem, ilk defa su gördüğü için göle bakana kadar gereksiz bir heyecana kapıldı. Ama göl müydü yoksa çöplük müydü tartışılır. Jwajem diye bir tatlısını denedik daha sonra. Belli çeşitleri vardı ama genel olarak yoğurdun içine kivi, muz, bisküvi, badem, ceviz, dondurma koyarak yapmışlar. Ne bulmuşlarsa karıştırmışlar kısaca. Lezzetine bişey diyemem ama. Bizdeki magnolia tatlısının muhallebi yerine yoğurt koyulmuş hali gibiydi. Ertesi gün taksiye bindik. Kapalı olan arkadaşa taksici, you are muslim dedi. Ayşe de, we are all muslim dedi. Taksici de beni gösterip this one no muslim dedi mdjdmdmdm. Saçı sarıya boyatmak zor iş arkadaşlar. Müslümansam da senle benim müslümanlığım zaten aynı değildir demek geldi içimden. Nour'dan bahsetmedim hiç. O burda tanıştığım en iyi insanlardan bir tanesi. Bizi evine davet etti, annesi yemek pişirmek istiyormuş. Tunus'ta bir eve misafir olmak... Burdaki normal bir ailenin yaşamına tam anlamıyla yakından şahit olmak. Çok tatlı insanlar Nour ve ailesi. Bana Türkiye'de aşılanan gittiğin eve olabildiğince minimum yük ol davası burda geçerli değil. Çeşit çeşit yemekler ve hediyeler... Sanırım kendimi uzun zamandır bu kadar değerli hissetmemiştim. Bir gün de evlerinde kaldık. Ama genel olarak inanılmaz şeker tüketen bir halk. Türk halkının pişi dediği şeyi bile şekere bulayıp yiyorlar. Yani yılların pişisini bizdeki fakir tatlısı olan halka tatlısı gibi bir şeye dönüştürüyorlar. Ben çok fazla şeker severim ama bana bile ağır geldi Tunusluların yediği kadar şekeri bir anda yemek. Alakası ne ben de bilmiyorum ama arabalarla yayaya aynı anda kırmızı yanan bir ülke burası kdjdjdj. Her şey mümkün yani. Sanırım Tunus'tan artı on kiloyla döncem o yüzden.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
6 notes · View notes
claviculaskina · 8 months
Text
Saçı dökülmemiş erkek kalmamış memlekette ya
2 notes · View notes
aynodndr · 1 year
Text
Tumblr media
Kız’ma birader ...
Saçı uzun ,aklı kısa, eksik etek ,kızını dövmeyen ,dizini döver....
Avrat malı, kapı mandalı
kızı kocaya ,oğlan hocaya
elinin hamuruyla ...’
Netice ?
YGS sonuçları açıklandı ...,
Kızlar erkeklerden başarılı..
Geçen sene de öyleydi,
önceki sene de.
Hep öyle ....
Dünya da da böyle ....
Kızların doğuştan avantajlı olduğunu kanıtlamak için, adeta poposunu yırttı, bazı “erkek” bilim adamları...
Beyin’lerinin ağırlığını tartan da oldun, nöron
kablolarının kalınlığını ölçende .....
Ne fizyolojik bi
sebep bulabildiler, ne biyolojik, ne nörolojik ne de
psikolojik...
Cevabı “Kadın”
Sosyologlar buldu sosyo-kültürel kalıplar....
Eğitimde fırsat eşitliği sağlarsan kadın erkeği geçiyor .
Hepsi bu..
Karnından sıpayı,
sırtından sopayı eksik etmeyeceksin ki, geçmesin .
Dolayısıyla.....
Onore ediyormuş ayaklarıyla “her başarılı erkeğin arkasında bir takoz vardır” lâfı hikâyedir.....
Lafın doğrusu ....
Her başarısız kadının önünde takoz gibi bir
erkek vardır ....!
Yılmaz ÖZDİL
3 notes · View notes
karaca431 · 1 year
Text
Tumblr media
" Karı gibi gülme" derler.
" Yalanım varsa o*ospu çocuğu olayım" derler.
" Senin ben karını, ananı bacını s**rim" derler.
Sonra " Dur ben ona ne yapacağımı biliyorum, ona etek giydirip sokakta gezdireceğim" derler.
" Vay anasını satayım" derler.
Bütün bunlar yetmez "Saçı uzun aklı kısa" derler
" Kadın mutfakta aşçı, yatakta fahişesi, sokakta hanfendi olsun" derler.
" Dişi köpek kuyruk sallaması..." derler.
" Vatanını satanlar, karısını satsın" derler.
En sonunda " Cennet anaların ayakları altındadır" derler.
Çünkü onlar " Adam" değil sadece "Erkek" lerdir.
Hiç lafı dolandırmaya gerek yok.
Sistem kendi elleriyle sapık üretti ve üretmeye devam ediyor. Ne hayvana ne çocuğa ne de kadına değer verdiler.
Gurur duyacakları tek şey var oda önlerinde ki madalya niyetine sakladıkları şey.
Çünkü düzen sevmeyi değil düzmeyi öğretiyor.
2 notes · View notes
mavilisiir · 2 years
Text
FÜTURİZM
Önümde tornadan robotlar yürüyor
Kıskançlık kıskaçları bir bir ürüyor
Modeller aynı, fitne her yeri sarmış
Baştan ayağa kopya koyunlar varmış
Birbirine yaban; kadın, erkek, adam
Dostun bile tek derdi, giyimle endam
Modernizm, toplumu bir kurt gibi kırmış
Kahvenin yanında, başıboş kitap varmış
Bir damla zehir, bedenleri kuşatan
Başın içinde, oyma akıl başlatan
Kurgudan masallarda yaşayanlar
Dîni giyinip selâmı taşlayanlar
Terazi, kendini tartmaz olmuş yani
Saçı şallanmış vücudu üryan fani
Her şeye kulp takıp cehaleti kusmuş
Bir başına din yapmış, hâleti susmuş
Insanoğlu, son çağda menzili kırmış
Fitne, fesat, bir tek ben diye haykırmış
Kul,kimseyi beğenmez görünüp durmuş
Haramı helalle yutarak kudurmuş
Kibrin gözü açık, ferasetinki kör
Cimri, izzetli artık cömertse nankör
Müşterek kelimesi, modaya dahil
Adaletsiz sesi, Cehil kadar cahil
Mazlumun eli başta, zalimin yerde
Şeytanın yarenliği bak şimdi nerde?
A.A
3 notes · View notes
ceketsogugu · 2 years
Text
seni rüyamda gördüğüm için bir süre daha saçımı erkek saçı yapma planımı erteledim
1 note · View note
gundemarsivi · 3 months
Text
Tumblr media
Kızını Dövmeyen Dizini Döver
✍🏻 Yılmaz Dikbaş
https://www.gundemarsivi.com/kizini-dovmeyen-dizini-dover/
Kadın cinayetleri her geçen gün artarak sürmektedir.
İşte, beş yılda öldürülen kadın sayıları:
2015 yılında 303,
2016 yılında 328,
2017 yılında 409,
2018 yılında 440,
2019 yılında 374
Son 10 yılda Türkiye’de 4197 (dört bin yüz doksan yedi) kadın öldürülmüştür.
Dünyada en çok kadın cinayeti işlenen ülke Türkiye’dir.
Bu neden böyledir?
Kadın öldüren caniler ne tür bir iklimde yetişmektedir?
İşte başlıca etkenler:
KADINA ŞİDDET İÇEREN ATASÖZLERİ VE DEYİMLER
Türk erkek çocukları okullarda şu atasözlerini öğrenir:
Kızını dövmeyen dizini döver.
Kızın var mı, derdin var.
Kadın, erkeğin şeytanıdır.
Kadı, erkeğin çarığı gibidir. (Yani istediği zaman çıkarıp atar)
Kızın var, sızın var.
Oğlan doğuran övülsün, kız doğuran dövülsün.
Anasına bak, kızını al.
Saçı uzun aklı kısa.
Kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçarya zurnacıya.
Babasının öğlu.
Karı gibi konuşmak.
Çocuksu kadın meyvesiz ağaca benzer.
Kocanın vurduğu yerde gül biter.
Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.
Kocamdır, sever de döver de.
Dua et, kadınsın!
Kır dizini otur evinde.
Elinin hamuruyla erkek işine karışmak.
KADINA ŞİDDET İÇEREN TÜRKÜLER, ŞARKILAR
Türk erkek çocukları şu tür türkü ve şarkıları dinleyerek büyür:
Trabzon Maçka türküsü:
Yavuz geliyor Yavuz da
Denizi yara yara
Kız ben seni alacağım da
Başına vura vura
Maçkalı erkek çocuklara ana babaları, yakınları ve de öğretmenleri SEVMEYİ öğretmiyorlar!
SEVMEYİ BİLMEYEN DÖVER!
SEVİŞMEYİ BİLMEYEN ÖLDÜRÜR!
İngiltere’de üniversitede ilk yıllarımda Amerika’nın Vietnam savaşına karşı yapılan protesto yürüyüşlerine katılıyor, yakamda üzerinde küçücük dört sözcük bulunan şu rozeti taşıyordum:
MAKE LOVE NOT WAR. Türkçesi: SAVAŞMA SEVİŞ.
Sevmek, aşık olmak ve sevişmek insanlara özgüdür.
Hayvanlar sevmez, aşık olmaz, sevişmezler. Sadece belirli zamanlarda, üreme amaçlı, çiftleşirler.
PKK yandaşı, şarkıcı İbrahim Tatlıses çığırıyor:
Kız ben seni vurmaz mıyım
Saçlarından asmaz mıyım
Karadenizli azmış nara atıyor:
Gelevere deresi iki dağın arası
Yüzünden silinmesin piçağumun yarası
Ünlü pop şarkıcı Erkin Koray‘ın “Deli Kadın” şarkısı:
Deli kadın hiç sen beni anlamadın
Sopa mopa kâr etmiyor taş kafana
Rana Alagöz, “Dayak Cennetten Çıkma” şarkısıyla kadınlara öğüt veriyor:
Sakın kızdırma onu
Döver pata pata
Sonra karışmam
O çok aksi pata pata
Bak dayak cennetten çıkma
Döver pata pata
Memeleri yeni tomurcuklanmış, hiç el değmemiş huriler erkeklere veriliyor, kadınlara ise dayak! İşte size cennet!
TÜRK FİLMLERİNDE KADINA ŞİDDDET
Türk erkek çocukları ve delikanlıları şu yerli filmleri izleyerek kadını tanır:
Kızını Dövmeyen Dizini Döver, Çaresizlik, Vurun Kahpeye, Leke, Neşeli Günler, Çöpler Köpekler, Gülen Gözler, Terazi. 9 aylık. Dört Yapraklı Yonca, Kuyu, Barda, Halam Geldi, Kurtuluş Son Durak, Killing İstanbul, İffet, Kadın Düşmanı.
KADINA ŞİDDET İÇEREN TÜRK TV DİZİLERİ
Türk erkek çocukları, delikanlılar ve de yetişkinler her akşam şu dizileri izleyerek ders alırlar:
Kızıl Goncalar, Ömer, Sen Anlat Karadeniz, Alemin Kralı, Unutulmaz, Ufak Tefek Cinayetler., Kızılcık Şebeti, Yasak Elma, Sadakatsiz, Hercai, Doğduğun Ev Kaderindir, Aşk Ağlatır, Hayat Devam Ediyor, Aşk-ı Memnu.
KURAN’DA KADINA ŞİDDET
Kadın katillerinin tümü “milli ve manevi” değerlere bağlı, muhafazakâr MÜSLÜMAN’dır.
İslam’ın kutsal Kitabı Kuran’da. Nisa Suresi 34. Ayet’de Allah. Erkek kullarına şu öğütü verir:
“Sadakatsizlık ve iffetlerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin. Sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onlarıevden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin/onları DÖVÜN.”
(Kaynak: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk. “Kuran-ı Kerim Meali-Türlçe Çeviri”)
Müslüman Türkler, Kuran’ı Türkçe okumadıkları için bilmezler!
Ama Müslüman Türk çocuklarının çoğu evlerinde, yukarıdaki Ayetin uygulamasını defalarca yaşarlar, babaları annelerini sık sık acımasızca DÖVER!
OSMANLI’DA KADIN
Altı yüz yıldan uzun bir süre (1300-1920) Anadolu Türk halkı Osmanlı’nın boyunduruğu altında kaldı.
Osmanlı’da kadın, ikinci sınıf vatandaş bile değildi.
Osmanlı’da kadın vatandaş değildi!
Nüfus sayımlarında, evlerde erkekler yazılırken kadınlar sayılmazdı! Yani Osmanlı, kadını insan olarak bile görmezdi!
Osmanlı’da kadın, alınıp satılan MAL’dı.
Osmanlı’da kadın, esir pazarlarında satılırdı.
Dillere destan Osmanlı Haremi’ndeki kadınlar, Avrupalı Hıristiyan/Yahudi kadınlardı. Avrupa ülkelerini işgalde Osmanlı, genç kadınları, kızları ve de parlak oğlanları esir alır, Payitaht’ta getiri, en güzelleri seçilip Saray’ın Haremi’ne gönderilirdi.
Harem, köle kadınlar hapishanesiydi!
Padişahlar bu kölelerle çiftleşirdi.
Değerli Dostlar.
Osmanlı’da kadın, çok önemli bir konudur.
Ben bu konuyu çok sağlam kaynaklara ve belgelere dayanarak, “KADININ ADI YOK” başlıklı bir makale olarak hazırladım. Bu makalemi, yine bu Facebook sayfamda bilgilerinize sunuyorum. Okumanızı öneririm.
Türk gençlerinin büyük çoğunluğu Osmanlı tarihini sağlam kaynaklardan okuyup öğrenmediler.. Osmanlı hakkında bildikleri uyduruk TV dizileri ve sözde tarih hocası, Osmanlı sevdalısı saray dalkavukları Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun anlattığı masallardır.
KADIN CİNAYETLERİNE KARŞI ÖRGÜTLENEN KADINLAR
Özgür akıllı aydın kadınlar Türkiye’nin 81 ilinde ve birçok ilçede bir araya geldiler, kadına şiddete karşı örgütlenip dernekler kurdular.
İşte o dernekler:
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (Birçok ilde şubeleri var), Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Kadın Hakları Derneği, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Mor Dayanışma Derneği, Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği, Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği, Edirne Kadın Merkezi Danışma Derneği, Erzurum Katre Danışma ve Dayanışma Derneği, İstanbul Mor Çatı Kadın Sığınağı, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, Mersin Bağımsız Kadın Derneği, Mersin Mimoza Kadın Derneği, Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Van Star Kadın Derneği.
Kadına Şiddete Karşı örgütlenen tüm dernek ve kuruluşların yöneticileri ile tüm üyelerine sevgi ve saygılarımı yolluyorum…
Yılmaz Dikbaş
8 Mart 2024, Cuma
0532 233 31 52
#GündemArşivi #YılmazDikbaş #8MartDünyaEmekçiKadınlarGünü #8MartDünyaKadınlarGünü #KadınaŞiddet #Atasözü #ŞarkıSözü #NisaSuresi #KadınCinayetleri #İstanbulSözleşmesi #ToplumdaKadın #OsmanlıdaKadın #Kadınlarımız #Eğitim #Tarih
1 note · View note
foxcoiffeur · 4 months
Text
antalya kuaför 2024
Tumblr media
Antalya kuaför
Antalyanin en iyi bay bayan kuaforu fox kuafor 2024 yilindada hizmetlerine devam ediyor en mukemmel sac ustalarimizla sizlere yeni tarzlar ve en gelismis sac bakimlari cilt bakimlari sunuyoruz.Hizmetlerimizden bazıları Dövme, Masaj, Kalıcı, Saç Ekimi, Cilt Bakımı, Microblading, Manikür, Pedikür, Ve daha fazlası Antalya kuaför, Antalya kuafor, antalya'da en iyi kuaför Antalya Kuaför tavsiye Antalya en iyi Bayan Kuaförleri Antalya Erkek Kuaför Antalya Bayan Kuaförleri kuaför muratpaşa/antalya yakınında Antalya kuaför Kültür
Tumblr media
Antalya Bayan kuaforu 2024
Tumblr media
antalya kuafor 2024 fox
Antalya Kuaförleri ve Hizmetleri 2024
Gelin saçı ve makyajında uzman olan Antalya kadın kuaförlerini arıyorsanız, birçok ilçede çeşitli seçeneklere sahip olduğunuzu söyleyelim. Bu firmalar genellikle şehrin merkezi noktalarında yoğunlaşsa da merkezden bir tık uzakta olan kuaförlerle de karşılaşabilirsiniz. Özellikle Muratpaşa kuaför sayısı bakımından bir hayli dikkat çekiyor. Alanya, Kepez ve Konyaaltı ilçelerine de göz atabilirsiniz.Bakım ve güzellik ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek Antalya’daki kuaförleri araştırırken iki seçeneğiniz bulunuyor. Bunlar tüm hizmetleri bir arada sunan Antalya kuaför salonları ile bu hizmetleri ayrı ayrı alabileceğiniz alanında uzmanlaşmış, saç tasarımı ya da makyaj üzerine çalışan firmalar. Birçok kuaför Antalya’da ağda, cilt bakımı, manikür-pedikür, takma tırnak, peruk, çıt çıt saç gibi hizmetler de veriyor.Antalya güzellik merkezleri, düğün gününüzde ihtiyacınız olabilecek hizmetleri düşünerek birbirinden farklı gelin paketleri hazırlıyor. Bu paketlerin içeriğinde; kuaför salonu dışında evde ya da düğün mekanında hizmet, gelininin arkadaşlarının saç ve makyajları, ücretsiz prova gibi özel olanaklar yer alıyor. Antalya’da kuaförler modern yapılı ferah salonlarında faaliyet göstererek hazırlıklarınızı bunalmadan gerçekleştirmeye imkan sağlıyor.
Antalya Kuaför Fiyatları Ne Kadar 2024?
Antalya’daki kuaför fiyat listesine göz attığımızda, bizi geniş bir yelpazenin karşıladığını görüyoruz. Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı ilçelerinde oldukça makul başlangıç fiyatları sunan kuaförlerle karşılaşabilirsiniz. Antalya Lara kuaförleri de makul fiyatlarıyla sahil bölgesinde dikkat çekiyor. Antalya, hizmet seçenekleri ve şık çalışmalar açısından birbirinden avantajlı fiyatlar sunan zengin bir şehir.Antalya’da gelin saçı ve makyajı hizmetini bir arada veren kuaförlerde kampanyalı fiyatlardan yararlanabilirsiniz. Birçok firma, saçını yaptıran gelinlere makyajı çok uygun fiyatlara sunuyor! Saç-makyaj hizmetini alanlara ise cilt bakımı, manikür-pedikür, takma kirpik gibi hizmetler de hediye edebiliyorlar. Kuaförlerin sundukları paketler haricinde bir hizmet talep ederseniz, ek ücret ödeyebilirsiniz.Yaz mevsiminin bitişiyle düğünler de azaldığından, gelin saç ve makyajlarına olan talep de gittikçe azalıyor. Antalya güzellik salonlarının neredeyse hepsi sonbahar ve kış aylarında gelin adayları için güzel indirimler yapıyor. Yaz düğününüz için makul fiyatlara anlaşma sağlamak isterseniz, erken rezervasyon fırsatlarını takip etmenizi öneriyoruz. Sezon fiyatlarına göre daha düşük bir maliyet söz konusu oluyor.
Antalya’da Kuaför Seçerken ne yapmalisiniz?
- Hazırladığınız bütçe aralığında fiyatlar sunan kuaförleri tercih etmelisiniz. Kampanyaları da takip edebilirsiniz. - Kuaför salonunda hazırlanmayı planlıyorsanız, düğün mekanınıza ya da evinize geçiş durumunuza göre aradaki mesafeye bakmalısınız. Yakın konumlar seçerek saç ve makyajınızın yolda bozulmamasını sağlayabilirsiniz. - Antalya’da en iyi kuaförü bulmak istiyorsanız, isteklerinizi dikkate almalarının yanı sıra; şimdiye kadar yaptıkları saç ve makyajların fotoğraflarını incelemeli; memnuniyet yorumlarını okumalısınız. İlgi alaka ve hizmetleri hakkında önceden fikir edinebilirsiniz. - Antalya özellikle de yaz sezonundaki düğünler için popüler bir şehir. Kuaför randevunuz için geç kalmamanızı öneriyoruz. Düğün gününüzün olduğu tarih için erken rezervasyon yaptırarak boşluk bulabilirsiniz. - Kuaför ve makyözünüzle düğün mekanınız, eviniz ya da hazırlık yapacağınız otelde çalışmak istiyorsanız, anlaşma sağlamadan önce dışarıya hizmet verip vermediklerini öğrenmelisiniz. - Antalya’daki kuaförlerin kullandıkları malzemelerin hijyenik olduğundan emin olmalısınız. - Kuaförde arkadaşlarınızla birlikte hazırlanmak istiyorsanız, büyük bir ekiple çalışan salonlara yönelmelisiniz. Butik kuaförlerde süre sıkıntısı yaşayabilirsiniz. - Kuaför araştırırken, ekiplerin son trendlere ayak uydurup uydurmadıklarına da bakmalısınız. Son dönem saç modelleri ve makyaj trendlerini uygulayabilen kuaförleri tercih edebilir; düğününüzde hem güncel hem de zamansız bir görünüm yakalayabilirsiniz. - Gelinliğinizin yaka detayları varsa, saçlarınızı zarif bir topuz yaparak bu detayları öne çıkarabilirsiniz. - İnce askılı, derin V yaka bir gelinlik giyinecekseniz, saçlarınızın sadece önlerini şık bir saç aksesuarı ile toplayarak hem dekoltenizi öne çıkarabilir hem de doğal bir görünüm elde edebilirsiniz. - Saç modelinizi seçerken gelinliğinizin tarzı ve düğün mekanınızın konseptini de düşünerek hareket etmelisiniz. - Açık hava düğünlerinde çok salaş modeller ve dalgalı saçlar yaptırmamaya özen gösterebilirsiniz. Böylece rüzgardan ve nemden bozulma ihtimalinin önüne geçebilirsiniz. - Yüz şeklinize uygun bir model seçme konusunda profesyonel bir görüş almalısınız. - Düğünden önce saç provası yaparsanız, size uygun farklı modeller arasından en çok beğendiğinizi seçebilirsiniz. - Antalya’da gelin saçı uzmanlarının tavsiyeleri arasında en dikkat çeken de düğünden önce saçlarınızı çok kısa kestirmek ya da koyu renkten açık renge boyatmak gibi radikal değişiklikler yapmamak oluyor. - Düğününüzde göz alıcı saçlarınız olsun istiyorsanız, saç bakımı yaptırmayı deneyebilirsiniz. Kuaförlerde uygulanan profesyonel maskeler ya da keratin bakımı gibi işlemler yaptırarak ışıltılı ve sağlıklı saçlara sahip olabilirsiniz. - Duvak kullanmak istiyorsanız, saç modelinize bir uzmanla karar vermelisiniz. Duvağın en kolay uygulanabileceği ve en güzel duracağı modeller arasından seçim yapabilirsiniz.
Tumblr media
Read the full article
0 notes
operasyon · 4 months
Text
Fotoğrafını görünce Hakan Günday'a da haksızlık etmeyim, belki ikibinlerin başında tanışıp konuşmuşuzdur diye düşündüm. Bana kalsa ben mağarada yaşıyordum ama okuldan kalan, hüseyin enflasyonunda başka bir hüseyin olan arkadaşım, bu romanların psikolojisindeydi, o çağırır, bana garip gelen tiplerle tanıştırırdı. Garip dediysem, metal gurup baskılı tişört giyen, saçı uzun bütün erkekler benim için garipti. Küpesi filan varsa daha da garipti.
Geçmişte tanışmış olma ihtimalimiz yüzünden Kinyas ve Kayra'yı da yarım bırakmadım bitirdim.
Bizim kuşağın içinde bir moda mıydı, bir salgın hastalık mıydı, gerçekten Kinyas gibi tipler vardı. Bahsettiğim Hüseyin tam o dönemde Kinyas gibi bir tip. "Tutunamayanlar" kitabını kutsal kitabı yapmış bir herif. Tek dersten okulu son yılında bırakmış. Bir saat önce Avusturalya'ya gitmeye kadar verir, beş dakika sonra intiharını kaçınılmaz görür vs. Babasından yada kardeşinden kirayı ödemesi için gelen parayı da biraya yatırır. Sonra yeninden beş parasız intihar adayı.
Fikri diye de bir arkadaşı vardı. O da Kayra. Aynı adamlardı. Bu yüzden Kinyas ve Kayra bana zaten çok iyi bildiğim kişilik tiplerini ve hayat biçimlerini anlatıyor.
Tumblr media
Böyle bir yakınlık kurunca Ziyan'ı da okuyum dedim. Kitabın henüz başındayım ama bu da Hüseyin moduyla açıldı.
Bahsettiğim Hüseyin okulu bitirip kısa dönem askerlik yapabilecekken bitirmeden gitti Urfa'da onsekiz ay askerlik yaptı .
----
İki kitapta da ortak bir tema olarak "askerlik korkusu" var.
O zaman bedelli filan böyle yaygın değil. Muhallebi çocukları askerlik fikrinden dehşete düşüyor.
E yani sen ankarada dumanaltı kahvelerde güzel hatunların içinde otururken kalk git Van'da dağ başında eksi yirmi beşte ellerin tüfeğe yapışacak soğukta nöbet tut. Uykusuz, yarı tok yarı aç. Korkularla kuşatılmış... Tabi ki dehşet.
---
Kesin olmamakla birlikte tam bu nedenle yani askerlikten bile korkacak bir yumuşaklıkta oldukları için mesela intihar fikirleri filan bana hep "yapay" gelmiştir. Rol icabı bir vahşet midir yoksa benim anlayışımdan uzak mıdır bundan emin olamam ama Hüseyin'in intihar etmeyeceğini biliyordum.
Hüseyin'in sınıfsal temelleri sözlerini iki kat yalanlıyordu. Çünkü bir aşk bunalımı, askerlik korkusundan intihar edecek yada delirecek hale gelmek gibi işler en başta andığım muhallebi çocuklarının bunalımı olabilir. Burjuvalara ait sorunlar olması biraz doğal ama işçilikten köylülükten gelme bir adam için burjuva bunalımları, burjuva delilikleri de lükstür. Köylüsün sen! Bir burjuva gibi delirebileceğini kim söyledi? Yok öyle bir hakkın. Ancak rolünü yaparsın. O rolü de ben yemem tabii.
O yıllarda zenginler için askere gitmek sorunu çok büyük sorundu. Bakın askerlik yapmamış olmaları, sahte çürük raporları filan yapıştı kaldı kaç ünlünün sırtına. Ucuz yollu milliyetçilik yapacakları zaman hemen lafı yiyorlar çürük raporu aldıkları konusunda.
Devletimiz sonra biraz da ucuzlatarak çözdü çok şükür bu sorunu. Artık bedelli askerlik olduğu için sevgili zenginlerimizin çocuklarının sahte çürük raporları almasına gerek kalmadı. Hem benim zamanımda bedelli askerlik otuz bin dolardı. Rahat bir ev alınıyordu o paraya. Şimdi çok daha ucuz.
---
Neyse ki ben daha lise yıllarımda Nietzhe'den güç almıştım. "Sert hayat erkeklerin işi" cümlesi benim dayanaklarımdan biriydi. Tabii ki saçı uzun küpeli oğlanlara bu hayat zor gelecekti. Sert hayat bizim işimizdi çünkü biz erkektik.
O zamanlar kinyas-kayra tiplemsindeki gençliğe bakışım böyleydi. Benim nezdimde "gerçek erkekler" olamadıkları için onları aşağılıyordum. Tabii burda kastettiğim biyolojiyle ilgili değil. O saçı uzun oğlanlar belki bıkacak kadar çok, benim hayalimde bile göremeyeceğim güzel kızlarla sevişmiştir. Bu olasılığı o günde biliyordum. Kastettiğim, ruh anlamında, her zorluğa metanetle göğüs gerecek, kendini bırakmayacak, teslim olmayacak erkek olmak.
---
Bir gün çocuklarınız olursa tabii bir burjuvanın lükslerinden mahrum kalmasın isteyeceksiniz ama ruhsal olgunluğu adına onları " gerçek erkekler" olarak yetiştirmeniz onlarında dünyanın da iyiliğine olur.
0 notes
mahmutumsu1i · 6 months
Text
İdeal erkek saçı 🤔 💅
0 notes