uf su tercih sonuclari uzatılmadan aciklanabilir mi hem niye tarih vermiyorsunuz ki her an aciklanabilir stresiyle 2 hafta mi gecirelim cidden psikolojim bozuldu ya herkes ayri bi şey söylüyo dün de baska bi hocayla konuştum acikta kalirsin sen dedi o andan beri aralikli olarak agliyorum tekrar nasıl hazirlancam bu stresi cekicem diye tercih listemi hazirladigim canim kocum da yerlesiceksin rahat ol diyo ona güvenicem çünkü diğer hocaya kalsa su an yaptigim siralamanin iki katını anca yapardim netlerimi atinca öyle söylemisti neyse ben koçumu dinleyip icini ferah tutmaya devam etmeye calisicam
geçen arkadaşım fenalaştı, elleri falan kasıldı uyuştu düştü önüme acil kapısında. kötüleştiği için gitmiştik zaten hastaneye. bu gariban önüme düşünce ilk bulduğum tekerlekli sandalyeye bindirip doktorun odasına yetiştirdim ama iki problem vardı, birincisi başkasının sandalyesini çalmışım diğeri de kankim elleri kasılmış ve kafası otuz derece eğimli şekilde sağa yatık durduğu ve tekerlekli sandalyede oturduğu için içimde bastıramadığım gülme tufanı. doktorlar tipimi ve kankimin gariban tipini görünce güleceklerdi ama kendilerini zor tuttular. ben tutamadım.
11 Mayıs 2024te kpss ve atamayla ilgili gördüğüm haberlerden sonra epey moralim bozulmuştu. Dedim tamam boşuna deli gibi çalışıp kazandım üniversiteyi, boşa okudum 5 sene. Bıraktım çalışmayı da. Kpss çalışacağım diye okuldan istifa ettiğime pişman oldum. Bilmiyorum bundan sonrası nasıl olur. Umudum yok atamaya dair ama rızkı veren Allah. Biliyorum çabalamam lazım. Farkındayım ben emek etmezsem olmaz. Ama psikolojik yorgunluğu atamıyorum üzerimden. Zihnim o disiplini sağlayamıyor işte.
Allah'ım tevekkül edecek gücü ver ki çalışıp gerisini sana bırakabileyim. Başka türlüsü olmuyor. Olmayacak gibi.
Lokiceratops rangiformis Loewen et al., 2024 (new genus and species)
(Reconstructed skull of Lokiceratops rangiformis [scale bar = 1 m], with unpreserved portions in gray, from Loewen et al., 2024)
Meaning of name: Lokiceratops = [Norse deity] Loki's horned face [in Greek]; rangiformis = Rangifer [genus of the extant reindeer]-shaped [in Latin]
Age: Late Cretaceous (Campanian), roughly 78.1 million years ago
Where found: Judith River Formation, Montana, U.S.A.
How much is known: Partial skeleton of one individual, including a partial skull, several vertebrae, and some limb bones.
Notes: Lokiceratops was a centrosaurine cereratopsian, making it a horned dinosaur more closely related to Styracosaurus and Pachyrhinosaurus than to Triceratops. It is one of the largest known centrosaurines, with its skull alone being nearly 2 m long.
The skull of Lokiceratops was highly distinctive. A pair of very large, curved horns at the back of its frill pointed out to the sides. Furthermore, a pair of smaller horns closer to the center of the frill was asymmetrical, with one horn being larger than the other. Asymmetrical head ornamentation is also seen in the antlers of reindeer, hence the species name "rangiformis".
Lokiceratops is known from approximately the same time and location as three other centrosaurines, Albertaceratops, Medusaceratops, and Wendiceratops. Despite their diversity, all centrosaurines discovered so far are only known from very narrow ranges in both time and space. This may suggest that these horned dinosaurs diversified rapidly into numerous forms differentiated primarily by display features such as the shape of their horns and frills, with each species lasting only a short time in a small geographic region before evolving into new species or going extinct.
Reference: Loewen, M.A., J.J.W. Sertich, S. Sampson, J.K. O’Connor, S. Carpenter, B. Sisson, A. Øhlenschlæger, A.A. Farke, P.J. Makovicky, N. Longrich, and D.C. Evans. 2024. Lokiceratops rangiformis gen. et sp. nov. (Ceratopsidae: Centrosaurinae) from the Campanian Judith River Formation of Montana reveals rapid regional radiations and extreme endemism within centrosaurine dinosaurs. PeerJ 12: e17224. doi: 10.7717/peerj.17224
gözlerimin altında saklı şehir barındırıyorum. yalnızlığa uzanmış bir el var beni çağıran. göğsümüzü gere gere savaştığımız bu savaşta, acı gerekli bir virgüldür. nevrotik varlığımın içerisinde. belirsizlik çitinin ötesinde, titreşen her şeyde bedenimi ayırdığım olur çıplak ellerimle. her şeyin tırnaklarımın altında kaldığını biliyorum. öfkeli bulutlardan bir nefes ya da kentin puslu havasında bir si̇gara dumanı istiyorum. kargaşanın içerisinde kemikli düzensiz ellerimle saçlarımı kimsenin okşayamadığı kadar okşamak istiyorum. sonunda deği̇şmek istediğimi biliyorum. yardım i̇çi̇n küfrediyorum. kendimden nefret ettiğimi biliyorum. yaralarımı dikmeye çalışıyorum. deniyorum deniyorum ama başaramıyorum. hep aynı bıçağı kullanan kemik hırsızını düşünüyorum. hâlâ kırılmaz bir anı gibi duyduğum bedeninin uzuvlarında dinlenebilmek için sarılmaya yelteniyorum. evet biliyorum. sarıldığımda kaburgaları her zaman göğsümü sıkardı. her bir kemiği canlı kanlı ete çarpan bir mızrak gibi göğsüme batardı. şaşırmış kalbimin atışları arasında acının çatırtısını yaşatırdı. sanki savaşa gitmeye hazırmış gibi göğsünü şişirirdi. belki de öyleydi. sarılamazdım ve tüm parçalarımı kaybedemezdim. çünkü sen de bana sarılıp tüm parçalarını kaybedemezdin. hâlâ beni rahatsız eden kırılmayı hissedebiliyorum. varlığın artık tedavi edilmiş bir travma gibi. zihnimde eşleştiğin noktaları yeniden ziyaret ediyorum. göğsümün içinde bir nabız olduğunu ve hayatın beni sarstığını keşfediyormuş gibi sendeliyorum. hayatın tekrar tekrar bir şeyler söylediğini fark ediyorum. ve tekrardan yürüdüğüm patikalı yollardan kendime dönüyorum. ne kadar istersem isteyeyim. kimsenin bu varoluşumun boşluklarını dolduramayacağını ya da sessizliğimi anlayamayacağını biliyorum. hayatımızın belli bir noktasında, çoğu insanın bizimle aynı zihinsel senkronizasyonda olmadığını fark ederiz. üzgünüm! evrim arayışının bedeli yalnız, daha doğrusu kendinizle yürümektir. bu göründüğü kadar kötü değildir. sadece özgürleştiricidir.
An'da olan insanların kendilerinden beklentisi daha yüksek olur. Yaşamaya değer tek şey "an"dadır. Yaşadığımızı fark et- tirir. Hayat gerçekleri görmemize izin vermiyor, gerçekler kaçıp gidiyor.
Sana sevilmesi zor biriymişsin gibi hissettiren her kes yanılıyor..sana yetersizmişsin gibi hissettiren.. her kes yanılıyor..hayatın,beklentilerin. hedeflerin..birilerinin onları oturdukları yerden ölçebilme yeteneğine göre..deyerlendirmeyecegin kadar derin ve anlamlı..kendini manüpilatörlerden koru..sana yapılan sayqısızlıga karşı sessiz kalmadıgın için seni suçlu hissettirmeye çalışan kişiye manüpilatör denir..en zayıf anında bile kendine olan inancını kaybetme.. çevrendeki manüpilatörleri fark et ve onlardan arın..unutma,kendinden ve hisslerinden şübhe duymaya başladığında kaybetmeye de başlarsın..en çok derinine inan..sen başkalarından çok daha yeteneklisin..
biz dua etmeyi bilmiyoruz onu fark ediyorum bazen. en azından ben. neyi nasıl isteyeceğimizi nasıl dileyeceğimizi ne zaman isteyeceğimizi bilemiyoruz. belki de bu yüzden dualarımız kabul olmuyor. ya da çok içten ve ısrarla istediğimiz şey nasip olunca onunla imtihan oluyoruz. az önce annemle bir konu hakkında konuşurken “ ben yaşlanmayacağım inşallah bak görürsün” dedim bi an. o da dedi ki “ öyle deme yanlış dileme, yaşlanacağım ama hayırlı ve sağlıklı bir şekilde diye dua et. rabbim ömrünü uzun ve hayırlı eylesin ya hiç yaşlanamazsan “ dedi. ağzımdan çıkarken o niyetle hiç düşünmemiştim bu cümleyi ama gerçekten o söyleyince ne kadar yanlış dua ettiğimi fark ettim. bi an öyle garip hissettim ki bu cümleleri birden sarstı beni kendime getirdi. Allah’ım senden hayırlı olanı en güzel şekilde dileyebilmeyi diliyorum. akıbetimizi iki dudağımızdan çıkan basit cümlelere bağlama. bizi dil belasından muhafaza eyle.
I noticed wwx's position again as I read the part where the Qishan Wen Clan started attacking the Lotus Pier.
As Madam Yu "puts" wwx and jc on the boat, first she told wwx she hated him and then she told wwx to protect jc with one's life. Alright, Madam Yu doesn't like wwx and so this is an expected situation. When they met Leader Jiang, Leader Jiang told his son to be careful. wwx told his uncle jiang that he was worried about him but His Uncle... Told wwx to protect jc with one's life. Of course, they can worry about their son but!.. Can't they tell wwx to be careful, even if it's a lie? wwx is cannier than jc. Okay... We read this but c'mon ! He is a child too,He needs a parent to worry about him too.
MDZS için bir fanfic yazıyorum ve romanda Wen klanının, Nilüfer Klanına saldırmaya başladığı yeri tekrar okurken Wei Wuxian'ın konumunu bir kez daha fark ettim.
Madam Yu, ikiliyi tekneye "bindirirken" Wei Wuxian'a önce ondan nefret ettiğini sonra da Jiang Cheng'i canı pahasına koruması gerektiğini söylüyor. Pekâlâ, wwx'dan pek haz etmeyen Madam Yu için bu beklendik bir durum. İlerleyen zamanlarda Lider ile karşılaştıklarında da oğluna dikkatli olması gerektiğini savunuyor, wwx oradan Jiang amcası için beslediği endişeyi dile getiriyor ama amcası aynı Madam Yu gibi oğlunu koruması gerektiğini söylüyor. Tabii ki oğulları hakkında endişe duyabilirler ama en azından yalandan da olsa wwx'ana da kendine dikkat et diyemezler mi? JC, wwx'a kıyasla pek açıkgöz değil. Bunu kabul edebiliyorum, bunu okuduk aynı zamanda lakin hadi ama! O da bir çocuk, onun da arkasından endişeleneceği bir ebeveyne ihtiyacı var.
İngilizceden Türkçeye o kadar zorlandım ki bazı cümleleri ve kelimeleri çevirmedim. Direkt atladım veya oldukça basit bir şekilde çevirdim.