bizim eski kafede barmen kapali bir kiz vardi sevgilisi esat her gun bunun yanina geliyordu saatlerce oturup kizin cikis saatini bekleyip onu evine birakiyordu neyse bir gun kiz aldatti gibi bisey oldu baska biriyle flortlesiyor gibiydi cocuk buna ragmen onunla birlikte oldu affetti😔😔 bugun de az once asagidan bi ses geldi galiba yine ayni kizla bi sorun oldu cocugun yanindaki arkadaslari bunu pesinden gelip tutmaya calisti ama cocuk hala kopek gibi seviyorum ben bu kizi diye ilerledi yanisi kizlar seven erkek herseyi yapar ne olursa olsun ama uzuldum cocuga🤚🤚
şükürler olsun ki hayat böyle bir yer artık. kanım daha açık, saçım daha seyrek. dünya daha sakin. sen çok güzelsin. bak hep, zaman böyle böyle geçip gitmiş. her şey mükemmel zamanında seni bulacakmış da zaman zaten mükemmelmiş, öyle dedi bir çocuk. bir resim çizmiş, bir çivi çakmış. birkaç soru sormuş gülümsemiş bana. zaten ben aynı böyle böyle tekrara düşmüştüm o zamanlarda da. biraz korkuyor, biraz kaçırmıştım aklımı ama konu bu değil. zaten tam da bu konunun ne olduğunu yakalayamamaktan eğmiştim yüzümü hep. bu sebeple öpmüştüm, bu sebeple sevişmiştim. karmaşa bu yüzdendi. kavga bu yüzden büyümüştü. sonra karşımda belirdin. aldın beni göğsüne yatırdın. hiçbir şey olmamış gibi. sana yemin ederim hiçbir şey olmamış gibi oldu bunlar. bir sigara sardın, bir bira açtın. belki hatırlamazsın. beni anladın. sırtı doksan benli ve duvardaki çivilerle kavgalı kadınlara yemin olsun, ben kendimi kimseye böyle iyi anlatamamıştım ya da kimse beni böyle iyi anlamamıştı. bilmiyorum ama mavi saçlarını görünce içimdeki filler uyudu. yüzümü eğdiğim yerden böyle kaldırdın. adımımı attığım yerlerden yürüyüp beni nasıl da korkutmadın? bir gece oldu. bir ninni tutturdun da gülümsemekten bayılana kadar susmadın. ah çocuğum, güzel kuzum, canım çocuğum. bunlar oldu, sen yaptın bunları. zaman geçti. aylar geçti sabahlar oldu. zaman senin yanındayken hep böyle halüsinojenik geçmiş zaten. öyleymiş, sen böyleymişsin. dünya şekerli ve pamuğumsu bir hâl alana kadar sen benim saçlarımı nasıl okşadın bir ara anlat bana. beni çocuklar gibi. bana çocuklar kadar kaygısızlaştırmış bu küçük anlar ve özlemişim böyle konuşmayı. inanamıyorum ki bunların hepsi hiçbir şey olmam��ş gibi oldu ya yüzümü güldürdün sen benim. sen, benim yüzümü güldürdün allah güldürsün seni. akşamları ve sabahları sırtımdan minibüsler ve konteynerler geçirdiğimi anlatmıştım sana. ağrım insin diye diyar diyar kaçtığımı. denize düşüp de babama sarıldığımı. orada kadınlar vardı, çocuklar vardı. arkadaşlar vardı herkes vardı kimse yüzünü bana çevirmedi, bacağı kırık at gibi çığırdım durdum da sen beni nasıl aldın o karmaşadan lütfen anlat. bir an geldi beni aldın, yanına yatırdın ve bunların hepsini hiçbir şey olmamış gibi oldurdun ya aşk olsun sana. ne büyükmüşsün. ne de güzelmişsin. yan sokağımdan nasıl da güzel geçmişsin bana hiç çarpmadan. zaten iyi ki de çarpmamışsın ben o zamanlar bilmiyordum dünyanın böyle bir yere evrilebileceğini ve farkında değildim bir zaman gelip sancının dineceğini; koşuşturup duruyordum bilmediğim şehirlerde. sen, beni, aldın. derdim kalmayınca anlatacak bir şeyim de kalmadı. sen beni sevince öğrendim ete geçen acı da geçiyormuş. daha iyisi olursam beni sever saçmalıkmış. en iyi anlatımı yapmasam da olurmuş. yamuk dişim ve titrek elimle kabul edilebilirmişim ne güzel haberler bunlar! neler öğrendim senden. başka hayatlar varmış. üç kediden aşağısı günahmış ve kahve öyle yapılmıyormuş. bir insan bir insana anca denk gelir diyen şair haklıymış. sen bana denk geldin. her şey sakinleşti inanır mısın. yan yana oturarak da ömür geçermiş ve bunun için dualar edilirmiş. özlemek ne demekmiş. sevişmek neden varmış. kalemliğimi çantana koyduğun için minnettarım sana. al nefesimi çek ciğerimden şifa olsun canım çocuğum, dünya o kadar da eğreti yer değilmiş. sevilmek böyle bir şeymiş. sen beni öpünce yer çekmedi beni itti bulutlara kadar. zaten öyle hafifledi sancı. böyle böyle geçti diş ağrılarım. küfür etmeye mecalim kalmadı da katran gibi koyulmuş dilim pembeleşti. kötülüğümü aldın sen benim kimseyi üzemez oldum. yıllar önce siktir ettiğim inancımı cebinden çıkartınca nasıl da kolayladım hayatta. sen hatırlamazsın. sen böyle yaratılmışsın da ben hiç bilmiyordum bunları. yakam dik ama içim eğrik yürüyordum hep. paranın amına koyup hüngür hüngür ağlıyordum banklarda. nasıl da iyi geldin bana. iyi ki geldin. bir bira daha aç. belki hatırlarsın. sormuyorum hiçbir şey, sen zaten bunları elbet bir gün anlatırsın.
İnsan sevince bencil oluyor sadece sevdiğini görüyor gözü, arkasında onun için canını bile verecek kadar seveni değil,imkansızı seviyoruz ve bu bizi yavaş yavaş öldürecek.