Tumgik
#öylece sevmek
ruhsalseyler · 21 hours
Text
0 notes
pembebirkrizantem · 16 days
Text
Şarlo'nun Kalbi
Hapsedilmek Şarlo,
Bir akla, bir fikre,
Zamana ve bir kalbe,
Neresinden bakarsan bak,
Hepsi esaret bir yerde,
Üstelik sıkıca tutunduğun
ve bıraktığın anda
kaybolup gideceğin
esaretler bunlar
öylece...
Ah Şarlo!
Sevmek de nefret etmek kadar
suç mudur sence?
Bunca esaretin içinde...
Bağlanmak bir düşünceye,
Holiganca bir neşeyle.
Ölürcesine, öldürürcesine.
Kopamamak bir yaştan,
Bir yaş daha istememek mesela,
Yirmi beşin üstüne..
ve zamana karşı koymak
Paranoyak bir endişeyle.
Güvenmeyerek
Akıp giden hiçbir şeye.
Söylesene Şarlo?
Söz konusu ben, sen ya da o
Ölmeden çözülür mü?
Bunca karanlık düşünce,
Yaşarken hala ciğerlerimizdeki
bir garip nefesle..
Aşar mıyız bir gün mesela
bu görünmez ufukları?
Asla terk etmemek üzere,
Demir atmışken
İnatla,
Hayatın kendisine.
-J.A
82 notes · View notes
layezalll · 1 year
Text
Karşılıksız sevmek
Öylece karşınıza geçip size baktığında ruhunuzun bedeninizin çırılçıplak kaldığını hissettiğiniz bir sevgiliniz oldu mu?
Ya da şöyle sorayım size baktığında aklınızdan geçenleri,  kalbinizin şarkısını,  isyanınızı, kederinizi, korkularınızı, siz anlatmadan gören, karşısında saydamlaşmış birisi olarak kala kalacağınız bir sevgiliniz oldu mu?
Sizi yansıtan bir aynadan bahsetmiyorum, aynanın arkasını da görebilen bir sevgiliden bahsediyorum.
Karşınıza dikilip öylece usul usul bakarken kendinizi akıp giden bir su gibi duru hissedeceğiniz birini sever miydiniz?
Yoksa kapıdan çıkıp gittiğinde yüzüne baka baka söylediğiniz yalanlardan arınmak için koşarak kendinizi duşa attığınız sevgilileriniz mi oldu?
Bütün yaralarınızı, sizin kendinizden bile sakladığınız yaralarınızı bir bakışıyla gören birine âşık olur muydunuz?
Âşık oldunuz diyelim… Onunla ne kadar süren bir aşk yaşardınız?
Size her baktığında aklınızdan geçeni, yüreğinizin söylediğini, gönlünüzün alçalıp yükselişini gören birini sevebilir miydiniz?
Bence severdiniz…
Onun gücü tanrının yaratma gücünün dünyadaki yansıması olurdu.
Kendinizden saklanmak istediğinizde o, ensenizden tutup sizi şöyle bir silkeler ve ceplerinize ne saklamışsanız ortaya çıkarırdı…
Herkesin bir maskesi vardır…
İşyerinizde, okulda, yolda, sokakta, evde taktığınız  maskeler taşırsınız  cebinizde..
Duruma ve zamana göre birini çıkarır diğerini takarsınız…
Gün bittiğinde maskelerden kirlenmiş bedeninizi, ruhunuzu ılık bir duşun altında sağaltırsınız…
Eğer ertesi gün cebinize maskelerinizi koymadan hayata akmayı başarabiliyorsanız sabah yorgun değil, heyecanla kalkarsınız yatağınızdan…
Ilık bir duş alıp bütün maskelerinizi ateşe atarak hayata akmaya var mısınız?
Çıplak, çırılçıplak,
yalın,
yalansız,
hesapsız…
Saydam…
Cam gibi saydam…
Kristal gibi duru…
Sevdiğinizin size baktığında gördüğü o saydamlıkla karışabilir misiniz hayata…
Yoksa iç cebinizde, zulanızda bir maske mi saklarsınız?
Bütün yaralarınızı gösterebileceğiniz birisi ancak sizin gerçek sevgilinizdir…
Yaralarını okşayabildiğiniz birisini de gerçekten seviyorsunuzdur.
Evet biraz hastalıklı bir sevgidir bu…
Hangi sevgi hastalıklı değil ki?
Kusursuzluğun iticiliğinden kusurluluğun çekiciliğine savrulup karışın hayata…
Yaralarınızı gösterebileceğiniz birisini gerçekten seviyorsunuzdur.
Yaralarınızı okşayan da sizi gerçekten seviyordur.
168 notes · View notes
susamam · 7 months
Text
gün geçtikçe eksilmek. sanki her yerimden bir parçam dökülüyor. hiç bilmediğim memleketin sokaklarında kayboldum bugün. memleketim de sendin evim de. çaresizliği de sen öğrettin çekip gitmeyi de. ama en çok neyi öğrettin biliyor musun geldiğin her vakit sana kıyamamayı. git diyemiyorum mesela. karşımda gördüğüm an göğüslerine yüzlerce darbe indire indire kovmam gerekiyordu seni. bağırmam. gözlerinin içine baka baka küfürler savurmam. benim sana karşı lâl olmamalıydım. her şeyi yapmalıydım ama karşında öylece çaresizce bakmamalıydım sana. kaçmalıydım belki. bilemiyorum işte. konu sen olunca ben hiçbir şeyi bilemiyorum zaten. nasıl anlatayım sana. adın geçince şu göğsümde bir kuş kanat çırpıyor sanki. sonra tiz bir çığlık kopuyor içimde. sana dair bir şeyler görünce soluksuz kalıyorum. sanki ana karnından yeni çıkmış bir bebek gibi yeniden nefes almayı öğreniyorum sonra. ben hayatımı bile senden öncesi ve sonrası diye ayırdım. senden sonra o kadar güzel şeyler oldu ki bunu nasıl mahvedebildin inan ben de bilmiyorum. gittiğinden beri ne yapıyorum bilmiyorum. o kadar hayatım olmuşsun ki artık bir hayatım var mı bilmiyorum. ama sen yine de gelip durma olur mu? baharlarıma kışı, çiçeklerime güzü getirme. ben sensizliği sevmek istiyorum. ben canımı yakan birinin varlığından haberdar olmak istemiyorum anlıyor musun? buna acımasızlık deme sakın. ya da diyebilirsin. sen bana hiç acımadın ki. kaçtın hep öyle fütursuzca, düşünmeden. şimdi kaçan ben olacağım. senin gibi dönmeyeceğim de.
60 notes · View notes
dianaa70 · 2 months
Text
Evet ben seni severdim. Her geçen gün sana olan sevgim daha da artardı bu mümkünmüş gibi. Sevdikçe günden güne karanlığa battım sanki -sen beni sevmezdin diye-. Hep sordum kendime. Kim o? Kalbimde aklımda neden hep o var? diye. Ardı arkası kesilmedi soruların. Her geçen gün aklım daha çok karıştı. Sen beni sevmezdin. Hiç sormazdın da zaten. Ne halimi ne hatrımı. Kendine de sormazdın çünkü aklına gelmezdim. Şiirler,sözler,şarkılar yazardı bazı adamlar sevgisinden,ben senden hiçbir şey istememiştim. Sev istemiştim sadece.  Sevsen yeterdi. Kalbinde olmak istemiştim. Evet ben seni severdim. Sevdikçe karanlığa batardım. Şimdi mi? Şimdi bilmiyorum. Aklım,kalbim sana oldukça kırgın. Ben sana kırgınım. Haberin bile yokken. Seni severken dinlediğim şarkılara kırgınım. Seni severken okuduğum kitaplara, seyrettiğim manzaraya. Senin içinde olduğun her şeye kırgınım artık ben. Kalbim, artık eskisi gibi sevmiyor seni. Kalbimin yarısı sana olan sevgiyle diğer yarısı ise sana olan kırgınlıkla dolu. Sen yaptın bunu belki habersizce. Ben seni severdim. Seni kendime hep sorardım. Şimdi eskisi gibi sevemiyorum seni. Öyle sürekli de sormuyorum zaten seni kendime. Kimmiş nesin nesiymiş. Önemli değil artık önceden sevdim bitti-bitemedi- bu kadar. Artık önemi yok. Sen beni sevmedin,bende senden vazgeçtim. Habersizce,sessizce öylece hayatına belki de hiç girmeden çıkarak seni sevmekten vazgeçtim. Sonu ne sen yazdın ne ben yazabildim. Hiç oldu, o kadar sevgi boşuna gitti. Mümkün değilmiş zaten öyle delice sevmek. Elbet birgn sona erermiş bu sevgi. Şimdi olduğu gibi. Çok sevince diğerinin haberi bile olmazmış zaten.
*sana,hiç olmayacak olan sana
36 notes · View notes
fairycherrysworld · 4 months
Text
kusura bakma dedi
kolay değil beni sevmek
öylece bakakaldım şaşkın
kim demiş kolayı istediğimi
kolaya değil benim hasretim
zora hasretim ben
20 notes · View notes
kalptekimavi · 5 months
Text
fakat işte gel gör ki dünyam takla attı. çünkü kalbin ani fren yaptı. hiçbir sebebi yok üstelik, beni sevmeyi, öylece birdenbire bıraktın. ben o beşikte yaşamaya öyle alışmışım ki, evsiz yurtsuz uykusuz ümitsiz kalakaldım. ve şaşkın. böyle bir ihtimale karşı çok hazırlıksız yakalandım. evvel zaman içinde, ben sanırdım ki senin beni sevmediğin bir sabaha uyanmak artık mümkün değil, afetler tufanlar savaşlar çıksa yer yarılsa başımıza taş yağsa gök yıkılsa ben hatalar üstüne hatalar yapsam yaşlansam yaslansam bi bastona ellerim kırışsa burușsa düşsem elden ayaktan herkesler dönse sırtını ben bile sevmekten vazgeçsem kendimi, ben sandım ki sen beni yine de seveceksin. așımız olmasa aşkımız olur başımız kopsa kalbimiz durur sandım ben çok mu aptalım. ölsek toprak toprak yaşarken köpük köpük dalga dalga severiz bir ömür sürer gider bu böyledir çünkü kalp sebebini bulursa hep onun için çarpar sandım. renkler solsa şarkılar dursa kuşlar ölse çiçekler dökülse biz baharı yeniden taşırız sandım. sevmek bitmez pil değil ki kalem hiç, kalemin bile tükenmeyeni var sevgi tükenir mi sandım. tam da bu yüzden. dünyam takla attı. hasarım hesapsız. başımda dehşet bir ağrı. dünleri düşünmeyi bırakmam lazım. solmayı seçen bir çiçeği inatla yeșertmeye çalışmaktan vazgeçmem lazım. değişen mevsimle ve gelecek günlerle yüzleşmem lazım. da nasıl. sökük dikilir dökük toplanır yara sarılır ama benim dünyam takla attı. buna ne yapılır.
@tugbakarademir ❤️‍🩹
14 notes · View notes
tarcinhanim · 30 days
Text
memlekete babamı ziyarete gittim. onu kaybedeli bir yıl oldu. artık biraz kabullenmeye başladım gibi ama hâlâ zaman zaman delirecek gibi oluyorum. tam bir yıl önce babam bizi yine ortada öylece bıraktı. hep yaptığı buydu ve bu sondu. her şeyle öylece bi anda bıraktı gitti. sadece ona sorabileceğim şeyler, sadece onunla gülebileceğim şeyler, sadece onunla dinleyebileceğim şarkılar, onunla okuyabileceğim şiirler, onunla edebileceğim kavgalar.. hepsi bende kaldı ve bunları tek başıma yapmak hiç doğru gelmiyor. her gittiğimiz yerden dönüşte pişmaniye alırdık birbirimize. ben artık hiçbir yolculukta pişmaniye almıyorum. her şey çok değişti son bir yılda ve biliyorum ki bir daha hiç eskisi gibi olmayacak. babamın beni üzecebileceği son nokta buydu ve bu hüznün de hasretin de sonu yok artık.
"yuvasından düşmüş bir serçe yavrusu gibi seni sevmek
ve ancak, ölüm kadar yakınsın sevince
iki ucu asla kavuşmayacak bir perdeyiz
ayrı köşelerde bir
ölümle kalım arası mesafe, hasret,
hasretine sözcük bulmak zor"
8 notes · View notes
sefkattuyu · 1 month
Text
15 Ağustos 2024 (Eskişehir)
Sabah beş buçukta uyanıp saçlarımı yapıyorum hızlıca. Altıda ağabeyimle yola çıkıyoruz. Beni metrobüs durağına bırakıyor. Tren garına vardığımda hızlıca bir sigara içip trene gidiyorum.
Yol boyunca zar zor uyukluyorum. Koltuklar daracık olduğundan iyi dalamıyorum uykuya.
Trenden indiğimde ilk önce büyük bir heyecan kaplıyor içimi. Kimsenin beni tanımadığı, bilmediğim bir şehirde tek başıma yürümeye başlıyorum.
Pek çok yer geziyorum bütün gün. Hava kapanıyor. Kızıla bürünüyor. Yangın çıkmış. Sonradan öğreniyorum.
Akşam, tam beklentimi kesmişken haber geliyor ondan. Konum atıyor. Yanına gidiyorum.
Akşam Saatleri
Titreyerek yaklaşıyorum kapıya:
"Sana kedi getirdim."
"Kedi getirme çünkü köpek var."
Kediyi zor bela dışarıda tutup kapıyı kapattıktan sonra köpeğiyle göz göze geliyorum önce. Ardından ona bakıyorum. Gözleri beklediğimden daha büyük. Sarılıyoruz hafifçe. Odasına geçip koltuğa oturuyorum. Bir sigara yakıyorum. Karşıma oturuyor. Gözlerini bir saniye bile ayırmıyor. Bir önceki gün düşünürken bunu yapmayı ben planlıyordum hâlbuki ancak o bana delici bakışlarıyla bakarken utancımı gizleyemiyorum. O çay demlemeye kalkarken ben köpeğini sevmeye başlıyorum. Dünyanın en sempatik köpeği...
"Köpeğinin adı ne?"
"Bolt."
"Aaa filmdeki gibi!"
"Evet"
Tekrar odaya geliyor. İkimiz de ayakta duruyoruz. Gözlerine bakmamak için odanın her yerinde gezdiriyorum gözlerimi.
"Ne dövmen var?" diye soruyor. Kolumu kaldırıp önce sol kolum ve bileğimdeki dövmeleri gösteriyorum. Anlamlarını soruyor. Hafifçe winner dövmemin olduğu yere dokunuyor. İlk dokunuş...
Midemde uçmayı unutmuş duman kanatlı kelebeklerin kıpırdadıklarını hissediyorum.
Ardından sağ bileğimdeki dövmeyi gösteriyorum. "Fransızca yaşamanın neşesi demek." ve altındaki iki kesik izini gösteriyorum.
"Biraz tezat..." diyorum.
"Ne oldu oraya?"
"Ben kestim."
Bir soru daha sordu sonra. Hatırlamıyorum. Konuşmak istemediğimi söyledim. Zorlamadı. En son boynumdaki dövmeyi gösterdim.
"Lumos... Işık demek değil mi?"
"Evet." Diyorum boynuma değen parmaklarıyla kelebeklerim daha da hareketlenirken.
"Öpeyim mi?" diye soruyor.
"Öp" diye mırıldanıyorum yüzüne bakamadan.
Dokunulmak... Bir yabancı tarafından bile olsa seviliyormuşsun gibi hissetmek... Kutsaldı benim için dokunulmak. Kimsenin sevmek için uzanmadığı bedenimde, izi kalırdı. Bunlar saklanılası izlerdi. Unutmak istemedim o yüzden.
Eğer bu bir günahsa, bunu göze alıyorum.
Bir süre sonra Bolt'u kibarca yataktan kovuyor ve onun yerini alıyoruz. Beklemediğim bir şey yapıyor. Anlamıyorum ilk başta.
"Uzan."
Uzandığımda üstüme gelmesini bekliyorum ancak o yanıma uzanıyor. Öylece sarılıp sohbet ediyoruz biraz.
Çay koyuyor sonra. Dinliyor. Kendisi daha az konuşuyor ama sonradan alışıyorum dinleyen taraf olmasına. Az gülüyor. Sakin bir sesi var.
Uzun bir süre sohbet ediyoruz. Karşımda olması hoşuma gitmiyor. Hem delici bakışlarından onun gözlerine bakmaya çekiniyorum hem de o an dokunmak istiyorum ona.
Her şeyin sonunda giyinip yine Bolt'u sevmeye koyuluyorum. Ona bağlanırım diye korkarken köpeğine bağlanmış buluyorum kendimi. İnanılmaz bir sevgi hissediyorum daha henüz gördüğüm bu köpeğe karşı.
Arkamdan geliyor. Giyindiğini duyuyorum. Bana dokunup dokunmayacağını merak ediyorum. Omzuma tatlı bir öpücük bıraktığında gülümsüyorum. Başımı kaldırıp yüzüne bakıyorum gülümserken. Sonra tekrar Bolt'un başını okşuyorum.
O an beklemediğim bir şey yapıp o da benim başımı okşuyor. Evcil hayvanı gibi... Ben köpeğini seviyorum, o da beni.
Biraz daha uzanıp sohbet ediyoruz. Kalbi çok hızlı atıyor ilk başlarda. Sonra normal ritmine dönüyor. Saat gelince beraber hazırlanıp çıkıyoruz.
Bacağımın acısına rağmen yürümek istiyorum onunla. Yol boyu susmuyorum. Sürekli gülüyor ve konuşuyorum. Trenin önüne kadar geliyor benimle.
Veda vakti geldiğinde garip hissediyorum. Bir veda değilmiş gibi... Sarılıyorum. Önce sıkı sıkı sarmaktan korkuyorum. Ona bağlandığımı düşünüp kaçmasını istemiyorum ancak o da sarılıyor uzunca. Hoşuma gidiyor. Ayrılacakken ben de gözlerine bakıyorum onun sürekli yaptığı gibi. Gözüm dudaklarına kayıyor. Öpmek istiyorum. Utanıp başımı saklıyorum. Gülüyor. Son kez sarılıyoruz. Bu defa uzaklaşırken elini bırakıyorum yavaşça.
İlk defa hiçbir suçluluk hissetmiyorum. Çok mutluyum. Canlı hissediyorum. Hayatta... Belki sadece bir his, belki de yalnızca inanmak istediğim bir şey ancak bir gün mutlaka yeniden karşılaşacağımızı hissediyorum.
6 notes · View notes
ruhsalseyler · 22 hours
Text
0 notes
defendyourlove · 8 months
Text
Seni sevmek,
Felsefedir,kusursuz.
İmândır,korkunç sabırlı.
İp’in,kurşun’un rağmına,
Yürür,pervasız ve güzel.
Akan suları çevirir.
Alır yetimin hakkını,
Buyur ,kirapınca …
Seni sevmek öylece muhteşem öyle ki muazzam ❤️
@arabadazombi
9 notes · View notes
kayboldumdd · 12 days
Text
sevmek cesaret ister,yürek ister..Öylece birisinin hayatına girip hiçbir şey olmamış gibi geri çıkamazsınız.
2 notes · View notes
insanogluu · 1 year
Text
Sabah tavsiyesi 🍵
Aç pencereni yaşamak adına özgürlük adına sevmek adına hangi rüzgar esiyorsa girsin içeriye. Gülümse bütün güzelliklere,yaşa hayatı senden başka hiç kimse senin için yaşamaz. Sen üzgünsün diye hiç kimse üzülmez. İnsanoğlunun seni anlamasını bekleme kendini yaşa ve kendini anla ve öylece kendini tamamla....
VE/FA
Günaydın.Huzurla
36 notes · View notes
venusunruhu · 9 months
Text
Sık görüşmesek de, birbirimizin hayatının her detayına hakim olmasak da kalbimin köşesinde duran birileri var. Sevmek bazen öylece duruşunu da sevmek olabiliyor.
18 notes · View notes
kalemineiyibak · 11 months
Text
Aşk Varken
Bir sandık dolusu sensizlik yatırdım kumbarama. Gönülhanem fukaraydı, bilmezdi beş vakit sana doymayı… Avuç içi kadar yokluğun bindi senelerime, naz etti, niyaz etti, gözlerimdeki yaşları susuzluğunda suyu bildi. Beş para etmez arsızlığım var, içi boş mu boş, öyle sensiz, öyle beter, öyle sancılı… Komadayım. Gözlerinden sevmek çalsam, fişimi çekmeden kader; bizimle mutlu olacağım.
Ellerini bağışla sevgilim. Ellerim buz gibi, ellerine ihtiyacı var ellerimin. Bir günah dolusu akıl yerleştirdim hayatıma, senden sonra aklım benden gitmişti, bende değildi; kalbimde sen olunca neylerdim aklımı… Akılsız başıma ihanet olurdu daha fazlası, çaldım; birinin en değerli mücevherini çalar gibi çaldım başkalarının akıllarını. Hepsi de, ‘Unut onu’ diyen sevmekten yana tekme tokat yemiş gönül kaçaklarıydı. Hepimiz birilerinin alın yazılarıyız, kimimiz silgisini elinde taşıyıp; o yazıyı, yazgıyı kendi elleriyle silen, bozan… Kimimiz hayattan kalem çalıp, üstüne yalanları ve başka olmazları yazıp, en güzel kaderini yazgısız gönül suçlarında bozan…
Bir sevda dolusu sen sakladım hayatıma. Benden çaldığın sen’lerin ödenmemiş faturasıydı, kestim. Kalbimi bölüp parçalara ayırırken sen, ben her gün, her saat seni döşerken parçalanmış kalbime; bir başkası kalbime oturacak yer bulamazken senin kapladığın o yerde, yani demem o ki; ben Allah’ın emri, peygamberin kavliyle, seni istedim senden… Çok muydun, az mıydın, bana kanar mıydın, yara mıydın, deva mıydın? Seni istedim kaderden… Kalbini bana bağışla sevgilim. Bak, orada, öylece nefesini beklercesine yatan benim… Ağzımda hasretinin hortumu, bir makineye bağlı öylece kader yorgunuyum. Bir anda çarptı,önümü göremeden kendimi aşkının deli düğümünde buldum.
Gün geldi, mutluluk seni, beni, bizi bekliyor. Haydi, çöz artık kalbinin düğümlerini. Bir eve iki gönül sığar da, yer kalır bile. Üçüncüsü de aşk olur; bizim aşkımız…
Sen ile ben olmaktansa bize ‘biz’ olmak yakışıyor. Sensizliği bir başka yalnızlığa bırakacağım, aç bilaç yaşamasın, bolca sensizlik var kumbaramda. Ben artık sana kavuşmak istiyorum. Gözlerini ver sevgilim. Bak, gözlerim gülmeyi unuttu. Bırak da yaşlarını zamandan kalma yaşlar olarak saysın artık, gözlerime gözyaşları yakışmıyor. Yastığımı ıslatırken ben her gece, yastığın gülüyor gibiydi sinsice. Haydi gel sevgilim, morgda yatan aşkımızı da uyandıralım. Biz ölmesin, gel. Duvarlar şahit olsun ki seni bekledi şu koca dört mevsim. Hepsi de birbiriyle yarışır gibiydi, hangi mevsimin canı olacaksın, hangi mevsimi, ne zaman beni yaşatacaksın diye bekleşiyorlardı. Bak, bahar geldi. Tüm korkularını at da öyle gel. Korku sığmaz bizim gönülhanemize. O kadar obez ki, altında, ağırlığında eziliriz de, haybeye giden oluruz.
Çürümüş bir yalnızlığım var. Balkondan atlamaya pek bir niyetli. Karşıdan geldiğini görüyorum. Gözümü açsam mı, bu bir rüya mı? Bir tekme vurayım sözde asil, dertten öldüren yalnızlığıma…
Ben seninle aşkı istiyorum. Yalnızlığın sığar mı acılarına? Bırak, haydi, hepsini bırak da gel. Üç beş altınım vardı, aldatmacalarımdan kalma… ‘Sevmiyorum’ yalanıyla herkesi zengin sandığım. Onları da satıyorum yalancı kuyumcuya. ‘Sevmiyorum’lar başka yalancıların olsun, ben bizi seviyorum. Haydi gel sevgilim; gönül kelebeğim sana uçuyor. Ölmek bile varsa, bu aşkta dursun. Aşk varken ölmek bile güzel duruyor…
Dilara AKSOY
8 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 10 months
Text
Tumblr media
Dokundun bir kere yüreğime,,
Böyle güzel sevmek olurmu,,?
Dedim kendi kendime...
*Çayın tadı başka günün tadı başka seninle
Hiç gitme benden öylece kal yüreğim"de
Ayrılık mevsimidir bu aylar
Aklında bir hüzzam_şarkı
Bir de ayrılıkların sızısı kalır..
"Bütün kuşlar vefasız ,
Mevsim artık son_Bahar..."
🍂🍁🍂
12 notes · View notes