Geri dönmeyecek Birini bekliyorsun
Yani Birinin sensiz olamayacağını
Fark etmesini umarak
Yaşıyorsun hayatı
- Gerçekler sandığın gibi değil."
45 notes
·
View notes
Azala azala yaşadığımız şu dünyada
Bir şeyler güzel kalsın.
Gülümseyen yüzün gibi...
Tomris Uyar
23 notes
·
View notes
“Sanatı içinde kavgasız, kendiyle kavgasız kalmamalı sanatçı. Ölü dalga çırpıntısını, bir kasırgayla karıştırabilir yoksa.”
12 notes
·
View notes
“Şimdi en ufak yarama bile ilaç sürer oldum” kimse şimdiden ne kast ettiğini anlamamış hiçbir zaman. diye not düşmüş yazar kitabın sonuna.
0 notes
Çok bağırdım, duyulmadı. Artık "fısıldamam" bile..! #TomrisUyar #özleMek https://www.instagram.com/p/CgH8bmHMrvW/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
. "general, kendisini günün doğrurucusu, zamanın kumandanı, ışığın bekçisi ilan eden onulmaz dalkavuklarının arasında, ansızın bastıran gün ışığıyla aydınlanmış bir yolda ilerliyordu, tam o sırada, geçitte, yüksek rütbeli bir subay yolunu kesme yürekliliğini gösterdi, hazır ola geçti, generalim efendim, daha saat ikiyi beş geçiyor; başka bir ses girdi araya, sabahın üçü; generalim beş geçiyor, elinin tersini savurdu general, göğsünü var gücüyle şişirerek, bütün dünya duysun diye haykırdı, ben saat sekiz diyorum, Allah kahretsin, ben diyorsam sekizdir, Tanrı'nın buyruğu bu." syf.71 . "ona avucundaki ufacık misketi göstermişti, şu gördüğün meret, ya vardır ya yoktur, ancak avucunda tutuyorsan sahibi olursun, ulus da böyledir işte" syf.104 . "insanoğlu yaşamıyor, Allah Kahretsin, atlatıyor, geçiriyor; en geniş, en yararlı hayatların bile yalnızca yaşamayı öğrenme sınırına kadar dayandığını çok geç öğreniyoruz" syf.254 . "kendi mezhebinin kurbanı olmuştu, sonsuz alevlerde yakılıp kül edilmişti, yanılgılarla, suçlarla beslenmişti, namussuzlukta, onursuzlukta başı çekmişti ve bu gözü dönmüş açlığını, kalıtımsal korkularını alt etmeye çalışırken tek amacı, elindeki küçük cam misketi sonsuza kadar koruyabilmekti, bunun sonsuzlara kadar uzayıp gidecek, iştahı doyumuyla körüklenen sonsuz bir tutku olduğunu kavramadan; ta başlardan beri kendisini, yaranmak için kandırdıklarını biliyordu general hazretleri, yaltaklanarak parsa topladıklarını da, yolunu sevinç çığlıklarıyla, yaşından çok yaşamış başkan babamızın ömrü sonsuz olsun naralarıyla kesen kalabalıklara silah zoruyla adam topladıklarını da; gelgelelim bu yalanlarla ve görkemin getirdiği başka zavallılıklarla geçinip gitmeyi öğrenmişti, sayısız yıllarının sonunda, yalanın kuşkudan daha elverişli, aşktan daha yararlı, doğrudan daha kalıcı olduğuna ve kendisinin yönetme yetkisi olmaksızın ulusu yönetişine, yüceltilecek yanı yokken yüceltilişine, yetkeden yoksunken söz geçirişine, bu rezilce yalanlara hiç şaşmadan alışmıştı" syf.254 Eyyyy Markez! Anlattıklarınla ne yapmak, nereye varmak istemektesin?! #gabrielgarciamarquez #başkanbabamızınsonbaharı #çeviri #tomrisuyar #canyayınları #kitap #neokuyorum https://www.instagram.com/p/CdEkftEtBH4/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Bilmem ki bu yaşımda ne oluyor bana
İçimde ince ince bir çocuk ağlaması.
Tomris Uyar
19 notes
·
View notes
“Sanatı içinde kavgasız, kendiyle kavgasız kalmamalı sanatçı. Ölü dalga çırpıntısını, bir kasırgayla karıştırabilir yoksa.”
7 notes
·
View notes
“Evde rakı, dışarıda cintonik içerim... ‘müsait kadın’ izlenimi vermemek için.” diyor #TomrisUyar. Bir başka yerde de şöyle diyor:
"Van Gogh'a bir tas süt, bana bir bardak rakı. İkimiz de oldukça yabani ve bağımsız sokak kedileriyiz ne olsa..."
11 notes
·
View notes