Azların Çoklara, İmanın Küfre Karşı Kazandığı Zafer: Çanakkale
Çanakkale bir ırkın değil, Türk, Kürt, Arap, Boşnak ve Arnavut'tan oluşan bir Ümmet'in Hilafet-i İslamiyyeyi koruma mücadelesidir.
Topyekün birlik ve beraberlik ile genci ihtiyarı gelini kızı bu vatan için ölmeyi göze alan cümle şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun... Rahmetle anıyoruz...
Aziz ruhlarına El - Fatiha... (18.03.1915 - Çanakkale Zaferi)
Kimse sevmek zorunda değil?Ama saygı duymak zorunda.Peygamberimizin İzindeyiz diyenlere noluyor?Evet Müslümanız,bizde Peygamberimizin İzindeyiz.Atatürk'ün izinden bende gitmiyorum.Ama hangimiz peygamberimizin izinden gidiyor?Hangi birimiz onun kadar temiz kalpli,hangimiz onun gibi yaşıyor,hangimiz onun ümmeti olarak yüzünü kara çıkarmıyoruz,Allah aşkına hangimiz onun kadar iyi kulluk vazifesini yerine getiriyoruz?Ama onun İzindeyiz demesini biliyoruz.Hangimiz Atam İzindeyiz diyipte vatanına sonuna kadar sahip çıkıyor,hangimiz vatanını bu kadar seviyor,HANGİMİZ O BAYRAĞI KANININ SON DAMLASINA KADAR SAVUNUYOR.Ben söyleyeyim bunun en büyük örneği 15 Temmuz.Bayrak-Vatan aşkı okay ona lafım yok.Fakat hangimiz Atamızın izinden tam anlamıyla gidiyoruz.Kimse bana uygulamadan tam anlamıyla yok ben atamın izindeyim,yok ben peygamberimin izindeyim demesin!
Popüler kültürün kölesi olduğumuz şu devirde kendini bulmak isteyenler için bu yazı. İnsanlar ciddi anlamda artık kafayı bozdu. Şayet benim gördüğüm kadarıyla olaya bakarsak "mizah" olarak adlandırılan şey iyice kontrolden çıkmaya başladı. Tabiki de mizah yapabiliriz, lakin mizahın da bir sınırı var. Savaşın, dinin veya ölümün şakası olmaz. Bazılarımız gerçek aşkı arar, bazılarımız ağlayacak bir omuz, bazılarımız ise hayata kendi tutunmaya çalışır. Aşkı arayan yüce gönüllü insanlar; Bilin ki; Aşkı her zaman bir insanda bulamazsınız. Aşk sadece birini sevmek değildir, bir tabiri yoktur aşkın. Bazıları vatanına aşıktır, bazıları bir insana, bazıları kitaplara, bazıları annesine. İnsan insan değişir bu durum. Eğer hala aşkı bulamadığını düşünüyorsan farklı şeylere yönel. Kim bilir belki aşkın vatan, belki de yaratıcıdır. Ağlayacak bir omuz arayanlar; Biliniz ki maalesef bunun bende veya herhangi bir insanda çözümü yok. Bunun çözümü sadece sende. Sadece sen sonlandırabilirsin içinde olduğun boşluğu. Yalnız kendinle barışırsan dolar o boşluk. Kendini insanlara değil, kendine beğendirmelisin. Hayata kendi tutunmaya çalışanlar; bazı durumlarda insanlardan yardım almanız gerekebilir. Böyle durumlarda yardım alın, çekinmeyin. İlk önce bilmediklerinizi öğrenin, sonra kendi ayaklarınız üzerinde durmaya çalışın. İnsanları fazlasıyla red ettiğiniz için öğrenemiyorsunuz. Hiç bir şekilde insanlardan yardım almıyorsanız düşersiniz o uçurumdan. Bir kayaya tutunuyorsunuz, bilgi aldığınız her bir insan sizi bir adım daha yukarı çıkarıyor. En sonunda ise zirvede olan kişi sizsiniz. Pes etmeyin, lakin her durumda da kendi bildiğinizi okumayın.
Ufak bir not: Bu yorum sadece şahsi bir düşüncedir. Uymak veya dikkate almak zorunda değilsiniz. Kimseye hakaret veya nefret icermiyodur. İyi günler.
Buradan chdpkk nın ülkeye bahar getireceğini düşünenler kandil bugün o partiyi destekliyorsa bir düşünün. Sayın öcalan diyerek üzerindeki tecridin kaldırılmasını istiyorsa bir düşünün ekonomi kk gelince sanki zorlamayacak mı bunda ne kadar samimisiniz kendinizle . Selo çıkartacağız diyor selo apo heykeli dikeceğiz diyor. hdp teöristlerinin türkün, temellinin, buldanın konuşmalarını dinlesinler bakalım. Sonra pkk nın sözde bir örgüt değil bir yapılaşma bir ideoloji gibi yumuşatılmasıyla alakalı konuşanları chp ve iyi partiyi desteklediklerini belirten konuşmaları bir dinlesinlder dinlesinler bakalım. Faşistmiş sizin zihniyetiniz faşist. Erdoğan mükemmel değil ama 7’li masada bulananların hangisinden daha kötü. Depremzede kardeşlerimiz dahi rte yi seçtilerse bir bildikleri var demek ki chdpkk seçmedilerde içtikleri suyu bile ödediler üstlerinde kalmasın diye. Hâlâ ekonomi için vatanına peşkeş çekenlere oy vereceklerse bir daha bu ülkenin şehidine göz yaşı dökmesinler! Yeter artık!
ne anlatıyorsun sen ya. değişim gerekiyor. bir kereliğine göz yumsanız her şeyin daha ilk ayda ne kadar iyi olacağını düşünemiyorsunuz. din din diye tutturmuşsunuz vatan vatan diye tutturmuşsunuz. çünkü göz��nüzü erdoğan aşkı kör etmiş. körsünüz, tuzunuz kuru tabii, tüm faturalarınız devlet tarafından ödeniyor, aylık erzak yardımı yapılıyor. maaşlarınıza erdoğan'ı desteklediğiniz için herkese yapılandan fazla zam yapılıyor. otobüslere bedava biniyorsunuz. rahatsınız tabii varsa yoksa kendi rahatınız. ne olur bir fırsat da millet ittifakına verseniz hiç mi vicdanınız yok. savunma yatırımlarını iptal edeceklerini söylüyorlar diye mi laf ediyorsunuz ne var bunda. teröristse terörist, oy potansiyeli var mı? var. ne olur siz de oyunuzu verseniz şu erdoğan'ı bir yensek? özerklik istiyorlar vereceğiz diyor tamam. ama dedem bunu hepimizin iyiliği için yapıyor. bak sus dedi selahattin demirtaşa her gün tivit atan dedeme oy isteyen adamı bile susturdu. başa geçince özerklik vermeyecek. ha onlar da hep yaptıkları gibi silah sıkarlarsa askere yani bundan dedemi sorumlu tutacak değiliz çünkü başa geçmek için ay yani ülkeyi kurtarmak için yaptı. hem versek nolur ki bazı sınır illerini sınır dışı operasyonlara gerek kalmaz orayı pkk hdp'ye veririz onların sınırı olmuş olur onlar uğraşsın fena mı. işte değişim bee. bak dedem nasıl değişiyor. bi gün pkklı oldu bi gün en iyi müslüman oldu bi gün en milliyetçi oldu. daha ne yapsın bu adam çabası hiç mi görülmüyor? batırdığı kurumlar olabilir herkes hata yapar erdoğan da yapıyor. ama onun hataları daha kötü. icraatleri var tamam bir şey diyemem ama değişim gerekiyor. senin tuzun kuru tabii. depremzedeler onca felakete rağmen hâlâ oy verebiliyorlar demek ki evden aştan bile daha önemli şeyler var. olabilir. ama olsun bi kere de o önemli şeyleri görmezden gelsinler. tamam güvenmiyorlar kılıçdar'a muhalif depremzedesi bile şu evler yapılana kadar bu başta kalsın yapsa yapsa bu yapar yine diyor güven duyuyor ama ne önemi var. hayatta daha önemli şeyler var değişim gibi. ayrıca sizin tuzunuz kuru rahatınız yerinde tabii. başörtüyü bir ideoloji nesnesi olarak görüyor dedem o yüzden öyle dedi. yalnızca evde takarsanız ideoloji nesnesi olmamış olur bi 4-5 sene evde taksanız. ben de evde takıcam sadece size demiyorum hepimiz öyle yapacağız. kendi rahatımı düşünmüyorum. siz erdoğan'a oy verince kendi rahatınızı düşünüyorsunuz ama ben kemal dedem deyince hepimizi düşünüyorum. teröristleri bile düşünüyorum onların da bölme özgürlüğü var. yaa var ya dedemin gönlü olsa bi değişimi görseniz çıldırırsınız. ayasofya bi 4-5 sene daha kapalı olsa ne olacak ki zaten o kadar yıl kapalıymış. bak sultanahmet de restore edildi orda kılarsınız namazı. gaz çıkarma işlemlerini durduralım çok maliyetli güneş bedava. hiç yenilenebilir enerji kaynağı çevre bilinciniz filan yok. gaz ne ya 2023'teyiz. güneşin suyu mu çıktı. ama sizin tuzunuz kuru tabii. iha siha ne ya ne kadar insanlık dışı. küçücük kızları gencecik kürtleri vuruyor dağda biliyor musun? tamam pkk o çocukları kaçırmış olabilir ama sonuçta ne bileyim hdp'nin önünde yatan ağlayan anneler babalar filan. e hüda par var. hizbullah bi dakika hizbullah hizbullah açıkla hadi. tamam fiilen bitmiş olabilir ama açıkla yine de hesap ver. yav tamam perişan 12 yaşında dağa kaçırılan ve askerin perişan halde teslim aldığı pansuman yaptığı kız videosu tamam gördüm ama hüda-par? dedem sonuçta güneş enerjisi bedava ne bileyim kurtar bizi meral mommy, sinan oğan helal olsun sana e tabii sizin tuzunuz kuru varsa yoksa kendi rahatınız bi kere değişim be. hırsız soyup soğana çevirdi. tamam chp'de de yok mu diye sorma var diyemem görmezden gelirim o yüzden hiç deme değişim. bahar gelsin hava çok soğuk ya. bu ne mayıs olmuş 19 hâlâ mont giyiyoruz bari bunun için oy ver. vermiyorsan erdoğan'a da verme. hakkımı helal etmem verirsen bak zaten yediğin içtiğin hep haram zehir zıkkım bi de ben hakkımı haram ederim.
depremzedeler (erdoğan'a oy verenler hariç) aç çocuklar (mülteciler, akpliler hariç) tecavüze uğrayan kadınlar (akpli kadınlar hariç), cihangir'de kafasına kalbi kırık muhalif tarafından kafasına termosla vurulan burada size yer yok denerek okşanan, görme yetisinde kayıp yaşayan genç kadın hepsi erdoğan'ın suçu. soyup soğana çevirdi. ahlak en çok onun döneminde yozlaştı bari bunları görün. din din diyorsunuz da dinsizlik onun döneminde yaygınlaştı. gençler deist ateist oldular. bi dakka inanç-inançsızlık özgürlüğü demiş oluyorum dolaylı olarak. bu olmadı ya ığğm hah ekonomi çok kötü Allah kahretsin diktatör kimse eleştiremiyor onu. eleştirilmez ama ülkeyi de soyup soğana çevirdi hep. siz koyunsunuz biz değiliz çünkü biz kaç yıldır değişmeyen bir lidere oy vermek zorunda bırakılıyoruz. değişim diyoruz ama işte daha demokratik karar alıp adayı istediğimiz aday yapamıyoruz ama olsun koyun gözü kör olan sizsiniz. tuzunuz da kuru bu arada. değişim. dedem. havalimanları da boş yatırım dedem yürümeyi sever teşvik eder. herkes yürüsün yeni havaalanı yaptı erdoğan. çok büyük noldu yine yürüyoruz gidince. ne gerek vardı yani. teknofest filan gençlere niye umut oluyorsunuz ne gerek var. umut olursanız dedem umut olamaz. tuzunuz kuru tabii umut olursunuz. ne desem boş. siz körsünüz.
Türkiye’nin ABD Seattle Fahri Konsolosu olan Sayın J. F. Gökçen’in “Türk olmak nasıl bir duygudur?” konulu yazısı…
Türk Olmak…
Aslında çok şeydir, Türk olmak.
Türk olmak, Osmanlı’nın borcunu ödemektir.
Kosova’da ve Bosna’da, Batı Trakya’da ve Makedonya’da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.
Türk olmak;
Kıbrıs’ta,
Hocalıda,
Anadolu’da ve Balkanlar’da soykırıma uğrayıp karşılığında yapmadığın soykırımla suçlanmaktır.
Türk olmak;
Faşist olmaktır,
Vatanına, milletine, tarihine sahip çıktığında…
Demokrat ve çağdaş olmaktır vatanına, milletine, tarihine sövüldüğünde…
Türk olmak, lisanının Avrupa’da yasaklanmasıdır ve yine Türk olmak kendini ve derdini anlatamamaktır.
Avrupa’da hor görülmek Türk olmaktır,
Ataların birçok asır önce Viyana’yı kuşattığı için hoş görülmemektir
Sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana’yı yakmadığı için.
Türk olmak;
Selanik’te Pontus Anıtı’nın,
Viyana’da çiğnenen yeniçeri minberinin ve
Malta’da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir.
Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir.
Üç kıtadan dönüp,
Bir küçük yarımadada misafir muamelesi görmektir.
Sayısız imparatorluk kurmak Türk olmaktır.
Türk olmak;
Arabaya koşulan ilk atın vatanında,
İlk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta,
Yazının bulunduğu,
Paranın icat edildiği
Her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta,
Kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir.
Türk olmak;
Truva’dan bu yana,
Sümer’den bu yana serpilerek gelse de, tarihten eski bu topraklarda,
Bütün zamandan damıtılarak gelen yüksek değerlerine rağmen,
Bir haftalık hafıza ile yaşamaktır.
Doğu Roma’yı da, Batı Roma’yı da yıkıp,
Yeni Roma olan AB’ye girmeye çalışmaktır, Türk olmak.
Türk olmak;
Mostar’da köprüdür,
Kerkük’te kaledir,
İstanbul’da Kızkulesi’dir,
Anadolu’da buğdaydır,
Çukurova’da pamuktur,
Ege’de tütün,
Karadeniz’de fındık,
Trakya’da ayçiçeğidir.
Türk olmak;
Çanakkale’de ölmektir.
Çanakkale’de ölmeden önce düşmana su vermektir,
Onun yaralısını sırtında kendi hastanesine taşımaktır.
Düşmanın ardından rahmet okumak, kanlısından helallik almaktır.
Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir.
Balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır.
Yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.
Türk olmak;
Harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip,
Tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, yedi düvele meydan okumaktır.
Türk olmak;
Askere davul-zurna ile uğurlanmaktır,
Belki de dönmeyeceğini bilerek.
Türk olmak;
Annenin, şehit oğlunun ardından; ‘Bir oğlum daha olsun, onu da vatan için göndereceğim.’ demesidir.
Babanın gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken ‘Vatan sağ olsun!’ demesidir.
Türk olmak;
Her hükümetin
Enkaz devraldığı, ama
Ardında enkaz bırakmadığı ülkede olmaktır.
Türk olmak;
Ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir.
Ayni nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır.
Göz hakkına, diş kirasına saygıdır.
Türk olmak;
Evindeki bir kap aşın yarısını Tanrı misafirine vermektir.
Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır Türk olmak.
Türk olmak;
Milli maçta ağlamaktır.
Ayhan Işık’a, Belgin Doruk’a aşık olmaktır.
Türk olmak;
Aşkını ölesiye sevmektir.
Aşkı için ölmektir,
öldürmektir.
Sevdiceğinin elini bir kez tutamadan, toprağa girmektir.
En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir.
Eşkıyaya türkü yakmaktır, Türk olmak.
Türk olmak;
Yunus’u bilmektir,
Aşık Veysel’i sevmektir.
Mevlana’yı, Hacı Bektaş-i Veli’yi ve Hoca Yesevî’yi, tek bir satırını okumasa da yüreğinde taşımaktır.
Türk olmak;
Saz çaldığında,
Ney üflendiğinde,
Kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında,
Yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir,
Bir de Yemen Türküsünde…
Hayatın sana verdiklerine ‘Nasip’,
Vermediklerine ‘Kısmet ‘demektir.
Her işin ‘Hayırlısına ‘inanmaktır ve
Ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.
Türk olmak;
Asya’da “Batılı”,
Avrupa’da “Doğulu” diye tepki görmektir.
Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmektir.
Magazin programları ile dizilerin arasına sıkışsa da, silkinip üzerindeki ölü toprağını atabilmektir.
Türk olmak;
En zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak,
En dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir.
Türk olmak;
Anadolu’da her düşen yağmur damlasına hamdetmek,
Her çıkan başak için şükretmektir.
Türk olmak;
Medeniyetler mezarlığı Anadolu’da dik durabilmektir!
Zor iştir Türk olmak…
📗 Değerli yazarımız, sanatçımız vatan hasretiyle tutuşan ama vatanında huzur bulamayan hayatı sürekli mapushaneler de geçen vatanına dönmek istediğini defalarca söyleyen ama ebedi intikali vatanında olmayan Şairimiz Nazım Hikmet Ran'ı aramızdan ayrılışının 60.yılında sevgi ve saygıyla anıyorum ♾️