Tumgik
#ideal ilişki nasıl olmalı
ruhsalseyler · 8 months
Text
Ruh Eşi Testi
0 notes
picmimar · 1 year
Text
Tumblr media
ideal ilişki nasıl olmalı böle olmalı
4 notes · View notes
epifizz · 2 years
Note
Sevgili olmak nedir, neden sevgili oluruz? Ve sevgililikte, ilişki dediğimiz şey nasıl olmalıdır, kişisel yorumlar tabii. Mesela bir ilişkide neler konuşulmalı ve ilişkide nasıl davranılmalı yani sürekli bilgi içerikli öğrenme, tartışma(konu) konulaları üzerinden gitmek bu ilişkiyi sıkıcı mı yapar bunların yanı sıra ne gibi davranışlar ve konular takılmalı sizce? Size göre nelerdir anlamında soruyorum, açıklamak isterseniz?
Kafamda ilişkilere dair böyle ideal konseptlerim bulunmamakta. Her şey karşımdaki insanla etkileşimim içerisinde, ilişkinin akışında belirlenir. Sadece bir ilişki olmasından mütevellit ve birçok ilişkide noksanlığını görmemden dolayı şunu diyebilirim ki, ilişik olmanın yolu iletişim halinde olmaktır. Bu sebeple sağlıklı, güçlü ve iki tarafın da içinde bulunduğu bir iletişim, bir diyalog bu sebeple merkezi önem taşımaktadır. Muhabbetin esas anlamı ile günümüzde yaygın kullanımı arasındaki etimolojik ilişki önemli davranışsal izler taşır bence. Bu yüzden "neler konuşulmalı?" sorusu uygun düşmez, çünkü tarafların ikisi de konuyu belirleyen olmalı ve üslubu da öyle.
8 notes · View notes
yolaemanet · 4 years
Text
Tumblr media
Bu kitap size şunları soruyor:
Bakış nasıl nesneleştirir?
Yüz nedir, ne değildir? Hakiki yüz nedir? Çıplak mıdır, örtülebilir midir?
Hâlâ saf, çıkarsız sevginin varlığına inanabilenler var mı, olmalı mı? Bu, romantiklik midir?
Başkası kimdir? Onu ne kadar tanıyabiliriz? Onu tanımak mümkün müdür? Başkası’nı ‘yakınınız’ kıldığınızda onun tüm sorumluluğunu üstlendiğinizin ve onun anlatıcısı haline geldiğinizi fark ediyor musunuz?
Yakınlık nedir, yakın kimdir? Yaratılan nedir?
Modern çağın büyüsü? Hümanizm, terör? Tanrıtanımazlık?
Gerçekçilik nedir? Özgürcülük? Mümkün müdür?
Hitler’in Yahudi düşmanlığının özünde ne vardı? Onun gücü neydi? Ona hükmeden güç neydi? Zayıflığın insan üzerinde nasıl bir etkisi-gücü vardır?
Kamplarda katledilen insanların soyulmaları –kıyafetlerinden arındırılmaları- ve gruplandırılmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu durumda ‘yüz’lerinin bir önemi var mıdır? Evlerinde birer aile babaları olan adamlar kamplardaki cellatlık rollerini nasıl gözlerini kırpmadan yerine getirdiler?
Kin nedir, nedendir?
*
“Her şeyi durdurabiliriz; var olma hariç.”
“Felsefeyi iyi bilmeyenlerin filozoflarda affetmediği şey, herkesi ilgilendiren sorunları tekellerine almaları, onları mesleki uzmanlık alanı haline getirmeleri, konuları anlaşılmaz kılmaları ve son olarak da konuları, herkesi dışlayan bir dilde sunmalarıdır. Ama felsefeyle alay eden bu kişi, aynı zamanda, gözü korkmuş bir okurdur: Spekülatif soyutlamayı yadsıyan onun mantığıdır; ve kendini bilgiye vakıf olanlar arasındaki bu tartışmalara dahil olamayacak kadar sınırlı ve çaresiz bir yetersizlik içinde hisseder. (…) Kötü niyet (İşi niçin yokuşa sürüyorlar?) ve alçakgönüllülük (Ben kimim ki doruklarda gezineyim?) birleşir ve felsefeyi yaşayan kültürden ayırır.
“İlk kölelik, kendini dayatan ‘başkası’ndan değil, varlık’tan gelir; ilk sahip, benliği tıkayan ve acımasızca onun yerini alan insanın kendidir ve bilincin kendi tutsaklığını keşfettiği ilk bağ, kimlik bağıdır.”
“Onun bakışı beni nesne durumuna indirger ve bir başkasına ait olan bu nesne benim olmaktan çıkar. (…) Sadece görülmüş olmakla (…) kendimden yoksun bir hale gelirim. Başkasının bakışı altında ben, herhangi bir şeyim ve bu katı gerçeklik üzerinde hiçbir etkim yoktur.” (Bunu aşk özelinde düşündüğümde güçsüzlüğümüz ne korkunç boyutlara varıyor!)
“Ben bilincinin temelinde düşünce değil, Başka ile ilişki vardır.”
“Sosyal ilişki insanın kendinden sıyrılma mucizesidir.”
“Bir insanla karşılaşmak bir muamma tarafından uyanık tutulmaktır.” (Sırf beni bu cümle ile karşılaştırdığı için bile öpüp başıma koyuyorum bu kitabı.)
“İlk yüz yüze geliş etik bir şeydir: Estetik sonra gelir.”
“Yaşlanmak görüntü dünyasından yavaş yavaş el çekmektir.” –Goethe.
“Kırışık ten: Yüz filozofunun okura bahşettiği tek gözlemlenebilir iz, tek tanımlayıcı unsurdur.”
“Farklılığa değer vermek ile farklılığı dışlamak arasında bir tek ortak nokta vardır: Farklılığı saptamak.” (Özellikle siyahiler üzerine düşündüğüm zamanlarda bu kafama takılırdı. Onları dışlamak bir yana, övmek, sırtlarını sıvazlamak vs. bile ötekileştirici bir tavır oluyor. Her gün ten rengi bize benzeyen onlarca insanla karşılaşıyoruz ama bu durum bizi şaşırtmıyor, tavır almamız gereken bir durum yaratmıyor; bu onlar için de geçerli. Ya da diğer azınlıklar. Örneğin, “Aleviler de kardeşimizdir.” Ee? Bunu belirtmeni isteyen kafanın içindeki o ayrıştırıcı sesi durdur! Sanırım farklılığı normalleştirmemiz gerekiyor.)
“Karşılıklı olma hali aşkın hakikati değil, bir serap, bir yanlış anlama veya bir gevşemedir. Karşılıklı duygusal bağ ancak yanılgı ve güçsüzlük nedeniyle düşlenir. Eğer insan melankolik durumuna açık yüreklilikle meydan okuyorsa, duygunun varlıklar arasındaki mesafeyi ortadan kaldırmayıp aksine derinleştirdiğini bilmelidir.” (Buna katılıyorum. İki insanın birbirini anlaması zor, aşık iki insanın birbirini anlaması imkansızdır.)
“Aşkta –aşkı sevmedikçe- sevilmemeye katlanmak gerekir.” (Aşk müthiş bir duygu yoğunluğudur. Tam bu sebepten ötekini değil, kendini duymaktır. O yoğun duyguları aşıp karşıdakine ulaşmak mümkün müdür? Onu, duyguların etkisinden kurtularak görmek? Arada bir sis duvarı var gibi olmaz mı? O halde, insan başka bir insana değil, bizzat sevme eyleminin aşığıdır ve ona ihtiyaç duyar diyebilir miyiz? Karşımızdaki de duygularımızın yönlendirmesi ile görünmez mi? O, gördüğümüz –ya da bildiğimiz, sahici kendisi değil, bizim ikinci benliğimiz midir? Ama hakikat hangisidir? “Hakikat belki de esrarı ortadan kaldıran ifşada olduğu kadar, esrar perdesiyle beslenen tutkuda da yatıyor olabilir. Aşk, Başka’yı tanımayı başaramaz; buna karşılık tanıma da Başkası’nın başkalığını gözden kaçırır?”
“Bu aslında aşk değil de nedir? Sizden sürekli kaçan kişiden kurtulmanın imkansızlığı.”
“En yüce edilgenlik olan sevmek, bütün sığınakları terk ederek kendini ortaya koymak, kendini adamak ve boyun eğmektir.”
“Kötülük anlamına gelmeyen bir özgürlükten mahrumiyet. Kölelik anlamına gelmeyen bir hizmet. Teslimiyet anlamına gelmeyen bir edilgenlik. (…) aşkın gerçek kepazeliği budur.” (Hay yaşa be!)
“(…) özneyi, tanımadığı bir determinizme bağlayarak aklamak yerine, şartlandırmalara gösterdiği dirençle tanımlamak; özneyi, daha kolay bağışlayabilmek için bütünlüğün içinde yok etmek yerine bütünlükten kurtarmak; insanın tüm yaşamında ‘nasıl olduğunu bildiğimiz ve tahmin ettiğimiz gizemli niyetlere katılımı’nı gözler önüne serebilen iyi niyetli kurtarışa karşı, onun kendine ait bir kaderi olduğunu ileri sürmek; insana, içinde bulunduğu koşullardan kurtulma, varlığın içindeki yerini belirleyen sistemden kopma gücünü vermek(…)”
“Beni saran ve başımı döndüren kutsal, şiddettir.” (Levinas)
Yahudiliğin tanrısallık hakkında söyledikleri ile genel anlamda bu kitapta karşılaştım. Etkilendiğimi söylemeliyim. İnsanın Tanrı’nın dışında var olduğunu, ondan koptuğunu öğreniyoruz. Yani onu unutabilmek şansı verilmiştir. “Hatta daha kabaca söylemek gerekirse Tanrı (…) kendi kaderini insana emanet eder, riskleri ve tehlikeleriyle.”
“Bir başka mistik Yahudi metninde, insanın her hatasının kutsal varlığı bir kerte daha gerilettiği söylenir. İncil’de bu ezici güce ilk olarak kim karşı koyar? Habil’i öldürdükten sonra, ‘Ben kardeşimin bekçisi miyim?’ diye haykıran Kabil. (…) ‘Kardeşimin bekçisi ben değil Sen’sin, beni kötülükler ile donatan ve işlediğim suçu engelleyebilecekken engellemeyen, ikimizin de Tanrı Baba’sı olan Sen’sin.’” (Siz de düşündünüz mü hiç; yarattıklarını akıl ve irade sahibi kılmakla övünen Tanrı, adeta “Bundan sonra yaptıklarınız, yapacaklarınız size kalmıştır,” dedikten sonra engelleyebilecekken parmağını kımıldatmadığı ‘günahlar’ için insanları neden cezalandırır? Beni bu günaha iten irademin ve özgürlüğümün müsebbibi o değil mi? İnanç bir konfor alanıdır bana göre. Gücünden ve yetkisinden asla şüphe etmememiz öğütlenen Tanrı iyiliğin olduğu kadar kötülüğün, katliamların, sefaletin de sebebi ve yaratıcısı değil midir? İnsanoğlu sırf konfor alanı sınırlarına çıkmamak için bunu görmezden gelmeyi başarabilmiştir. Yaşanan tüm sefillik, yaratıcının iyiliği ile ilişkilendirilmiş, daha iyi bir dünyanın zaten ancak böyle kurulabileceği söylenegelmiştir. Belki Tanrı’yı susturanlar da vardır. Fakat bunlar da yerine yenilerini koyacak, bir şeylere inanmadan duramayacaklardır. İnsan, yaratana değil ama inanmaya muhtaçtır.)
Bir şeylere isim vermek hadisesi de ilginçtir. Tanımlamak, kimliklendirmek bir eşyayı, duyguyu, kişiyi vs. tekinsizliğinden arındırmak için yapılır ve onu tanınır kılar. Öyleyse Tanrı adına yaptığımız tüm tanımlar, söylenmiş tüm o sıfatlar onu bize daha da yakınlaştırmaz mı? “Aşkın olana isim verilemez, şayet bir isim verilirse betimleme yasağı çiğnenmiş, boş kalması gereke donatılmış, uzakta kalması gereken yakınlaştırılmış ve her şey olan Başka bizim kendi gerçekliğimizin fantastik yansımasından ibaret bir varlığa indirgenmiş olur.”
“Tanrı’nın yokluğu, Tanrı’dan daha büyük ve daha kutsaldır.” –Sarte. (Açık açık bir tehdit unsuru, sallanan bir suçlayıcı işaret parmağıdır da ondan. Ya da bir sayfa sonrasında söylendiği gibi: “Bu kesinlikle her şey doğrulanamasın ve ıstırap aklın ilkesine yabancı kalsın diyedir.”)
“İnsanlar eziyet gördükleri için kötüdürler: Kötülüğü önlemek için zulümden kurtulmak yeterli olacaktır.”
“İdeale karşı koyan gerçek değil, sistemdir.”
“Yaratılan nedir? İçine doğduğu ortam ya da yapıdan çıkarılamayan bir varlık. Başka’dan kaynaklanan ama Başka’nın yer almadığı bir varoluş. Türeme olmayan yani türediği şeyden bile kurtulmuş bir ortaya çıkış. Kendi zamanına yerleştirilmiş ve tarihin şekillendirdiği özne burada da açıkça var olur: Yaratılış kavramı, insanların yabancılığını varsaymak yerine, onlara yabancılaşılması mümkün olmayan bir bağımsızlık kredisi açar. Edimlerinin sorumluluğu kendilerinden başka hiçbir şeye yüklenemez. Aklamak ya da mahkum etmek için bile olsa, davranışları bunları belirleyen kalıtıma veya ortaya çıktıkları koşulları tamamıyla bağlanamaz.”
“Etik, Başka’nın yüzü tarafından sorgulanan benim doğamdır.”
“Zoraki sevgi; karşı konulmaz sevgi; Başka’nın beni kovduğu, beni istediği ve en sakındığım gizli köşelerime dek beni aradığı, şiddetin en bildik adı olan sevgi.”
“Nazilerin, Yahudiler aracılığıyla yok etmeye çalıştıkları şey başkalık lanetidir.”
“Başka insana duyulan kin farklılığa tahammülsüzlükten önce, benliğin kendi sorumluluğu karşısındaki tahammülsüzlüğünü gösterir.”
(Kamplardaki Yahudiler için) “Bedenleri basitçe bir yerde toplandığında, sınırlar ortadan kaldırılır, hiçbir şeye sınır konulmaz: Birey kitle içinde boğulmuştur, yüz artık vücudun geri kalanından ayrı değildir.”
5 notes · View notes
derdiderun · 5 years
Note
selamün aleyküm. rızk için hakikaten ne yapmak gerekir. ne gibi meseleler rızka mani olur. bir de bildiğiniz dualar varmıdır bununla ilgili.
Ve Aleykümselam. Çalışmak lazım, sebeplere sarılmak lazım, dua etmek lazım. Ama öncelikle rızık ile ilgili itikadımızı düzeltelim veya sağlamlaştıralım sonra hadis şeriflerde rızık için buyrulan sebepleri yazalım.
Rezzak Rabbimiz, herkesin rızkını farklı yaratmıştır. Bunda pek çok hikmetler vardır. Kimine az verir kimine de bol ihsan eder. Bu, İlahi bir prensip ve akılla izahı kolay olmayan bir taksimdir. Kullar teslim olmalı ve kadere rıza göstermelidir. Bu hususla ilgili bir Ayet-i Kerime de Allahu Teala şöyle buyurmuştur:
“Eğer Allah bütün kullarına(müsavat üzere) bol rızık verseydi, yeryüzünde muhakkak ki taşkınlık ederler, azarlardı. Fakat O, ne miktar dilerse(rızkı o kadar) indirir. Şüphe yok ki O, kulların(ın her halin)den hakkıyla haberdardır, (her şeyi) kemaliyle görendir.” (Şura.27)
Mal artar Rızık Artmaz. Malın rızkın değildir, rızık midene inendir.
Bir Allah dostuna: Efendim rızık değişir mi? diye soruldu. Arif:-Hayır rızık mukadderdir değişmez diye cevap verdi Tekrar çalışmakla artmaz mı diye soruldu. Arif:-Artar fakat o artan rızkı değil maldır diye cevap verdi.
Hak Teala, bütün canlıların rızıklarını ezelde tayin ve taksim etmiştir. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
“Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah’a ait olmasın” (Hud 11/6).
Allah Teala, Rezzak ismiyle bütün canlıları kuşatmış ve hepsinin rızkını sonsuz hazinesinden ihsan etmiştir. Rızkın taksimatı tamamen Allah’a aittir. Nitekim,
“Rabb’inin rahmeti (olan rızkı) onlar mı taksim ediyorlar? Onların bu dünya hayatındaki rızıklarını aralarında biz taksim ettik.” (Zuhruf 43/32) buyrulmaktadır.
Fakat Allah Teala, rızıkları farklı sebeplerle ihsan eder. Bazıları dilenme zilletine girerek rızkını alır, bazıları da terleme izzetine bürünerek rızkına kavuşur. Bazılarına çalışıp gayret gösterdikleri halde az rızık verilir, kimisine de çok ihsan edilir, bazılarına hiç gayret sarf etmeden verilir. Zira “Rızkı dilediğine daraltan ve dilediğine genişleten” (Bakara 2/245) Allah Teala’dır.
Nitekim öyle kurnaz, kuvvetli ve tuttuğunu koparan kimseler vardır ki sürekli fakir düşer; fakat derdini anlatmaktan aciz, zayıf ve basit görülen öyle kimseler de vardır ki servetleri sürekli artıp durur. Eğer gücün bir yararı olsaydı, kuvvetli kimseler her konuda zayıfları geçerlerdi. Ama yaratan ve rızık veren yalnız Allah Teala olduğuna göre, O, kullarını istediği şekilde rızıklandırır. 
Bu iş akıl karı değilidir:
Zamanın birinde bir kral, dönemin bilginlerinden birini yanına çağırarak ona, “Şu alemde akıllı ve zeki kimselerin çoğunu fakir ve yoksul, aklı küt olanların çoğunu da varlıklı görüyorum. Bunun sebebi nedir? diye sordu. Bilge, krala şu cevabı verdi: Allah Teala bu durumu, kendi varlığına bir delil yapmıştır. Eğer her akıllı ve zeki insan varlıklı, her aklı kıt zayıf da yoksul olsaydı, insanlar şöyle düşünebilirlerdi. Akıllı kendi rızkını buluyor, akılsız ise yoksul kalıyor. İnsanlar, bunun aksi olduğunu gördüklerinde, rızkın akla bağlı olmadığını, onu verenin yalnız yüce Allah olduğunu anlamaktadırlar.
İbn Abbas’ın (radıyallahu anh) şöyle dediği bildirilmiştir:
“Allahu Teala rızıkları yarattığı zaman, bu rızıkları yeryüzünde değişik yerlerine dağıtması için rüzgarlara emir buyurdu; onlar da emri yerine getirdiler.
İnsanlardan kiminin rızkı yüz değişik yere, kiminin rızkı on bin yere, kimininki bin yere, kimininki yüz yere, kimininki bundan daha az veya daha fazla yere dağıtılmıştır. Kiminin rızkı da evinin kapısına bırakılmıştır; girip çıktıkça onu bulur. Her kul, kendisi için yazılmış olan rızkın peşinden koşar ve bu koşma kendisi için taksim edilen rızık bitinceye kadar devam eder. Rızkı bitince ölüm meleği gelir ve ruhunu alır.” (Ebu Talib el-Mekki, Kutü’l-Kulüb, 2/197.)
Rızıkları farkı kılan Allah’tır:
Hak Teala, her canlının rızkını ayrı ayrı ve farklı farklı ihsan etmiştir. Ancak bu farklılık, cemiyet nizamının mükemmel bir surette tesis ve düzeni içindir. Nitekim Yüce Allah;”Onların(insanların) dünya hayatındaki maişetlerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için de kiminin(maişetini) derecelerle ötekine üstün(fazla) kıldık”(Zuhruf 43/32) buyurmuştur.
Yani kimi zengin kimi fakir; kimi işci kimi işveren; kimi amir kimi memur olur. İnsanların iş bakımından rızık yollarının farklı olması, birbirleriyle daha yakın ilişki ve alaka içerisinde bulunmaları içindir. Şayet hayat nizamı, insanların aciz idraklerine, birbirine uymayan istek ve yeteneklerine ve her an değişen düşüncelerine kalsaydı, kainatta isyandan başka bir şey görülmezdi. Nitekim Allah Teala, “Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol verir, dilediğinden kısar. Şüphesiz bunda şuurlu müminler için ibret vardır”(Zümer 39/52) buyurmaktadır. Kuran-ı Kerim’de, gerek dünya gerekse ahiret  nimetleri bakımından Allah’ın lütfunun sınırsızlığı ifade edilmektedir.(İsra 17/21)
Şu halde servet, mevki, sağlık ve yaşayış güzelliği bakımından insanlar arasındaki farklar ilahi takdirin bir gereğidir. Bu da bu dünya da mutlak eşitliğin imkansızlığını ortaya koymaktadır. Farklı farklı istidat ve kabiliyetlerde yaratılmış bulunan insanların eşit imkanlara sahip olmaları, eşyanın tabiatına uygun düşmemektedir. Ayrıca servet ve refah yönünden herkesin eşit olması, ideal manada dahi, insanlara bir fayda sağlamayacaktır. Her şeyden önce insanlar eşit beceri ve kabiliyetlere sahip olmadıkları gibi, eşit derecede mala mülke sahip olmaları da mümkün değildir. Aynı şekilde, farklı farklı iş ve mesleklerde çalışan kimselerin eşit imkanlara sahip olmaları da beklenemez.
Hz Peygamber’in (sallallahu aleyhi vesellem) Halid el-Esedi’nin oğulları Habbe ve Seva’a yapmış olduğu şu nasihati, aynı zamanda bizim içindir;
“Başlarınız hareket ettiği müddetçe (yaşadığınız sürece) rızıktan ümidinizi kesmeyin; çünkü insanoğlunu, annesi, üzerine bir elbise olmadan kızıl bir deri ile doğurur, daha sonra Allah rızkını verir” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/469; Taberani, el-Mu’cemü’l-Kebir, nr.3479.)
Zira Allah Teala önce rızıkları, sonra da canlıları yaratmıştır. Rızık, insanın anne karnında teşekkülü ile başlar ve ecele kadar devam eder. Ecel, bir manada dünyaya ait rızkın bitim noktasıdır. Hz Peygamber buna işaret ederek şöyle buyurmuştur;
“Ey insanlar! Allah’tan korkun ve rızkınızı güzel yollardan talep edin. Zira insanın rızkı gecikse bile, kendisine ait olan rızkı tamamlamadan ölmez. Öyleyse Allah’tan korkun ve rızkınızı güzel yollardan talep edin; helal yoldan alın, haram olanı bırakın!” (Hakim, el-Müstedrek, 4/325; Beyhaki, Şuabü’l-İman, nr.10505)
-Hz. Pir Abdulkadir-i Geylani (k.s) şöyle buyurur:
Ey oğul! Allah'ın rızasına ulaşmaya çalış. O senden razı olmuşsa bil ki seni sevmiştir. Rızık ve geçim endişesini kalbinden çıkar. Zira sen gönül huzuru içinde çalıştığın müddetçe sıkıntısız olarak rızkın Allah'tan gelecektir. Kalbindeki düşünceleri, tasalan, endişeleri at. Bir tek tasan olsun: O da Allah'a layık bir kul olup olmama endişesi. Bu mertebeye ulaşabildiğin an diğer bütün tasalarına Allah kâfidir.
-Mahmud Esad Coşan Hocaefendi şöyle buyurur:
“Rızık yazılıdır. İki yolun ucu da oraya, aynı rızığa çıkar. Haram yoldan giden haramla kazanır helalden giden helalle…" 
Çalışmak
Dünya, sebepler dünyasıdır. Bütün işler sebepler altında tecelli eder. İlahi adet böyledir. Zira O, her şeyi bir sebebe bağlamıştır. Fakat bazen sebebe yapışıldığı halde iş hasıl olmayabilir veya sebepsiz de hasıl olabilir. Ancak yüce Allah sebeplere tevessül etmemizi emretmiştir. Şunu da belirtelim ki rızık, maaşa, mala, çalışmaya bağlı değildir. Fakat Allah emrettiği için çalışmak lazımdır. Çünkü rızık mukadderdir, ezelde takdir edilmiştir. Rızkımızın bizlere ulaşması için aradaki sebepler birer perdedir. Allah Teala her canlıya takdir ettiği rızkı sebepler eliyle göndermektedir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler birer sebeptir. Evet, Allah Teala rızka kefildir, ama çalışmayı da O emretmiştir. İslam, insanın önüne rızık kapılarını çalışmak anahtarıyla açmıştır.
İmam Ahmed b. Hanbel (rahmetullahi aleyh) hazretlerine,
“Sabahtan akşama kadar camide veya evinde oturup ibadet eden, sonra da, “Allah Teala Rezzak’tır, nasıl olsa rızkımı verir, çalışmama gerek yoktur” diyen bir kimse hakkında ne dersiniz?” diye soruldu. İmam,
“Bu kimse cahildir. İslamiyet’ten haberi yoktur. Acaba bu adam, Hz Resulullah’ın (sallallahu aleyhi vesellem), ‘Allah Teala benim rızkımı süngümün ucuna koymuştur’ (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/50, 92; Beyhaki, Şuabü’l-İman, nr.1199; Müsnedü’ş-Şamiyyin, nr.216.) hadisi şerifini duymamış mı? Allah, en sevdiği resülünün rızkını bile bir sebebe bağlarken, diğer insanlara sebepsiz, gayret ve çalışma olmaksızın rızık vermesi düşünülemez” diye cevap verdi.
….
Her işin sebeplerine yapışmak gerekir. Sebeplerden birincisi, dua etmektir. Dua kabul olursa, hiç beklenmedik bir yerden rızka kavuşulabilir. Bir hadisi şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâ mümin kuluna, ummadığı yerden rızkını verir.) [Deylemî]
İyi bir işe sahip olmak ve helâl rızka kavuşmak için dua etmeli. Bir hadis-i şerif meali:
(Cebrail aleyhisselam her geldiğinde, “Allah’ım, bana helâl rızık ve iyi bir iş nasip et” diye dua etmemi söylerdi.) [Hâkim]
Rızık isteyen aşağıdaki hadis-i şeriflerde bildirilen sebeplere de yapışmalıdır:
(Rızkınızın bollaşması için sadaka verin!) [Deylemî, Beyhekî]
(Sıla-i rahim edenin rızkı bollaşır.) [Buhari]
(Sadaka vermeye devam edenin rızkı artar!) [İbni Mace]
(Cömerdin evine rızık, devenin göğsüne vurulan bıçaktan daha tez gelir.) [İbni Mace]
(Birbirinize yemek ikram edin ki, rızıklarınızda genişlik olsun.) [İ.Adiy]
(İstiğfara devam eden, ummadığı yerden rızıklanır.) [İ. Mace]
(Namaz kılmak, rızkın bereketine sebep olur.) [Miftah-ül-Cennet]
(Hanımıyla [iyi geçinip] şakalaşanın, rızkı artar.) [İ. Lâl]
Bazı şeyler fakirliğe yol açar, rızkın güçlükle gelmesine sebep olur. Mesela tırnağı uzun olanın rızkı meşakkatle, sıkıntıyla hâsıl olur. Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle:
(Günah işlemek, rızıktan mahrum kalmaya sebep olur.) [İbni Mace]
(Yalan söylemek rızkı azaltır.) [İsfehani]
(Zina, fakirliğe yol açar.) [Beyheki]
Erken kalkanın nasibi gür olur derler. Sabit ücretli de olsa, bir kimse erken kalksa, nasibi gür olur. Ücretin kendisi değil, bereketi artar. Bereket, az bir şeyden çok faydalanmaktır. Az bir yemek çok kişiye yetmişse, bereketli olmuş demektir. Çok kazandığı halde, maaşını yetiremeyen, bereketsizliği sebebiyle borçlanır. Sabah erken kalkmak, hayra, berekete sebep olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Sabah uykusu rızka manidir.) [Beyheki]
(Hak teâlâ rızıkları, fecir ile güneşin doğacağı vakitler arasında verir.) [Beyheki]
(Ya Rabbi, işine erken gidenin çalışmasını bereketli kıl!) [Tirmizi]
(Sabah namazını kıldıktan sonra uyumayın, rızkınızı aramaya çalışın!) [Taberani]
(Rızık için çalışmaya erken gidenin işi bereketli olur ve başarı kazanır.) [Bezzar]
Maddî rızıkların dağılması sabah namazından sonra olur. Manevî rızıkların dağılması ise ikindi namazından sonradır. Bu iki vakitte uyumamaya dikkat etmelidir! (El-Envâr)
Rızkı başka maksatla değil, Allah rızası için aramalı. İki hadis-i şerif meali:
(Çocuklar, rızık temin için çalışmaya çıkarsa, Allah yolundadır. Yaşlı ana babasının bakımı için çıkarsa, Allah yolundadır. Kendini haramdan korumak için çıkarsa, Allah yolundadır. Eğer gösteriş ve başkalarına karşı övünmek için çalışmaya çıkarsa, şeytan yolundadır.) [Taberani]
(Öyle bir zaman gelecek ki, Kur’an okuyan nice kimseler, ibadet etmeye çalışırlar, bid’atle de iştigal ederler. Bilmedikleri için müşrik olurlar. Okumalarına ve ilimlerine karşılık rızık alırlar ve dünyayı din karşılığında yerler. İşte bunlar, kör Deccal’ın avenesidir.) [Deylemi]
11 notes · View notes
canimdunya · 3 years
Text
Hamilelik dönemi ve cinsellik
Bir anne adayı hamilelik süresince hem bedensel hem de hormonal olarak pek çok değişiklik yaşar. Bu değişimler genellikle kişinin duygu durumuna etki eder. Esasında hemen her kadında var olan annelik içgüdüsü özellikle ilk gebeliğini yaşayan kadınlarda daha yoğun hale gelir. Bu değişimler ve yoğunlaşan duygular bebek için endişelenmeye neden olur. Bu endişelerden en yaygın olanı hamilelik döneminde cinsel ilişkiye girmenin bebeğe zarar verebileceği yönündedir. Dolayısıyla da “hamilelik döneminde cinsel ilişki zararlı mıdır?” ve “hamilelik döneminde nasıl olmalıdır?” gibi sorular bu dönemin en popüler konularıdır. Bizler de hamilelik dönemi ve cinsel ilişki üzerine çeşitli araştırmalar yaparak edindiğimiz bilgileri soru cevap halinde aşağıda paylaştık. Size de okuması, endişelerden kurtulması ve yaşanan her dönemin tadını çıkarması kaldı.
Tumblr media
Hamilelik döneminde cinsel ilişki zararlı mıdır?
Hamilelik döneminde cinsel ilişki pek çok çift için gayet güvenlidir. Ve bebek cinsel ilişki sırasında rahatsız olmaz ve zarar görmez. Hamilelikte cinsel ilişki anne adayında erken doğum riski, plasentanın aşağı yerleşmesine bağlı kanamalar, plasental sorunlar ya da düşük geçmişi gibi problemler varsa tehlikeli olabilir. Ancak sağlıklı seyreden bir hamilelik döneminde cinsel ilişki herhangi bir sorun teşkil etmez. Dolayısıyla çiftlerin sağlık ve güvenlik açısından doktor kontrolü ile hareket etmeleri hem önemli hem de özellikle anne adayı için oldukça iç rahatlatıcıdır.
Hamilelik döneminde cinsel ilişki nasıl olmalıdır?
Hamilelik ve cinsel ilişki ile ilgili en yaygın düşüncelerden biri, hamileliğin ilk aylarında cinsel ilişkiye girmenin düşüğe neden olabileceğidir. Ancak ilk aylarda girilen cinsel ilişki ile düşük arasında bilimsel bir kanıt yoktur. Böyle bir düşünceye sahip çiftlerde hamileliğin ilk 3 ayında cinsel ilişki kesintiye uğrayabilir. Ancak genellikle çiftlerin ve özellikle anne adaylarının içinde bulundukları duruma uyum sağlamaları ve doktor kontrolü ile güvende hissetmeleri ile cinsel yaşantıları normal seyrine döner. Normal seyrinde devam eden hamilelikte son 4 haftaya kadar cinsel ilişki yaşanabilir. Hamileliğin son döneminde bebeğin gelişimine bağlı olarak rahmin iyice büyümesi cinsel ilişkinin zorlaşmasına ve anne adayının cinsel ilişkiden uzaklaşmasına neden olabilir. Aynı zamanda son 4 hafta içerisinde girilen cinsel ilişki rahim kasılmalarını artırabilir. Dolayısıyla genellikle hamileliğin son 4 haftasında cinsel ilişkiye girilmemesi önerilir.
Hamilelik döneminde cinsel ilişki bebeğe zarar verir mi?
Sorunsuz seyreden bir hamilelik sürecinde yaşanan cinsel ilişki bebeğe ve hamilelik sürecine zarar vermez. Yaygın olarak cinsel ilişki ve orgazmın düşüğe veya erken doğuma neden olabileceği düşünülse de bilimsel olarak böyle bir kanıt yoktur. Düşük genellikle bebekteki kromozomal bozukluklar nedeni ile meydana gelir. Orgazm ise rahim duvarlarında kasılmaya neden olabilir ancak bu kasılmalar doğuma neden olmaz. İlişki sonrası yatarak dinlenmek kasılmaların geçmesini sağlar. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi hamileliğin son döneminde (son 4 hafta) cinsel ilişki ve orgazmın bir tetikleme ile doğuma neden olmaması ve doğumun sağlıklı gerçekleşebilmesi için cinsel ilişkiye girilmesi tavsiye edilmez. Özellikle hamileliğin son dönemi ve doğum süreci için doktor tavsiyeleri ile hareket etmek önemlidir.
Hamileliğin cinsel ilişki üzerindeki etkileri nelerdir?
Hamilelik döneminde yaşanan hormonal değişiklikler cinsel yaşamı fazlasıyla etkiler. Bunun ilk örneği, daha kolay orgazm yaşanmasıdır. Hatta bazı kadınlar kan akışı ve hormonlar sebebi ile hamilelik döneminde girdikleri cinsel ilişki sırasında ilk kez orgazmı yaşayabilirler. Hamilelik ve dolayısıyla meydana gelen değişimlerin bazı kadınlar üzerindeki etkisi ise doyumsuz bir cinsel istek uyandırmasıdır. Bunun nedeni kan akışının eskiye kıyasla %50 daha fazla olmasıdır. Aynı zamanda kan vulvaya, vajinaya, klitorise ve pelvise giderek dokuları doldurur. Bu durum kişiye bağlı olarak zevkli, rahatsız edici ya da ikisinin arasında bir his gibi gelebilir. Hamileliğin son dönemlerinden ziyade ilk 3 ayında bile vajinada dolgunluk meydana gelebilir. Aynı zamanda daha hamilelik dönemindeki yaşanan cinsel ilişki sırasında daha fazla ıslaklık hissedilebilir. Bunun nedeni bakteriler ile savaşmak için salgı ve kayganlığın artış göstermesidir. Yani hamilelik döneminde vajinanın eskiye kıyasla kendini daha fazla temizlediğini söyleyebiliriz. Ancak tabi ki hamilelik döneminde değişim ve hassasiyetin söz konusu olduğu tek bölge genital bölge değil. Vücudun süt üretimine hazırlanması ile göğüsler de fazlasıyla hassaslaşabilir. Göğüs şekli ve boyutu değişebilir. Hatta bir veya iki beden kadar büyüyebilir. Bu gibi durumlarda yumuşak iç çamaşırlarının tercih edilmesi daha rahat etmeye yardımcı olabilir. Genital bölge ve göğüsler gibi bariz bir değişim söz konusu olmasa da hamilelik döneminde zaman zaman veya genel olarak vücudun geri kalanı da normale kıyasla daha hassas olabilir.
Hamilelik döneminde hangi cinsel pozisyonlar tercih edilmeli?
Hamilelik döneminde karın bölgesindeki basınç ve ağırlığı korumaya yönelik pozisyonlar tercih edilmelidir. Daha fazla konfor için kayganlaştırıcının yanı sıra hamilelik yastığı ya da seks yastığı kullanılabilir. Hamileliğin ilk dönemleri ileride karşılaşılabilecek zorlukların üstesinden nasıl gelineceğine dair denemeler yapmak için en ideal zaman olabilir. Hamilelikte cinsel pozisyon için hamileliğin ilk dönemlerinde denemeler yapabilir ve en konforlu pozisyonu bulabilirsiniz. Bu, kocaman bir karın ile pozisyon denemekten çok daha rahat olabilir.
Tumblr media
Velhasıl
Hamilelik döneminde cinsel ilişki, çiftlerin bebişleri için kendi zevklerinden feragat ettikleri ilk konu olabilir. Hamilelik anne adayı için farklı değişim ve durumları beraberinde getirirken, baba adayları için daha çok şahit olmalı ve empati gerektiren bir süreçtir. Anne adayına nazaran mevzunun bir tık dışında olan baba adaylarının bu süreçte neyin neden olduğunu veya olamadığını bilip, anlayış göstermeleri ilişkinin selameti için olduğu kadar bence “babalık” sıfatının değeri açısından da oldukça önemlidir. Hamilelik baş edilecek veya katlanılacak bir durum değildir sevgili okur. Bir yoldur, yolculuktur ve yolun sonu mutluluktur. Her dönem ve durumdan çift olarak zevk almanız ve kocaman mutlu bir aileye sahip olmanız dileği ile…
Tumblr media
Hamilelik dönemi ve cinsellik yazısı ilk önce Canım Dünya üzerinde ortaya çıktı.
from Canım Dünya https://ift.tt/2QagsSs
0 notes
onlinesertifika54 · 3 years
Link
Boşanma danışmanlığında amaç; boşanmaya karar vermiş çiftlerin sorunsuz bir şekilde ayrılabilmeleri ve çocuğun bu durumdan negatif etkilenmesini engellemek olarak özetlenebilir.
Ülkemizde yeni yeni gündeme giren boşanma kavramı, hem eşlerde hem de çocuklarda büyük ruhsal sıkıntılara neden olmaktadır. Toplumda boşanma anormal, sapkın ya da utanç verici bir durum gibi algılanmaktadır, çoğu insan eziyet dolu bir evliliği iyi bir boşanmaya tercih etmektedir ancak bunun tam terside gözlenmektedir bir çok çift farkında bile olmadıkları nedenlerle yada basit iletişim sorunları nedeniyle ayrılmaktadır.. Boşanmış çiftlerde çoğunlukla öfke, sitem, gücenmişlik yaşanır. Herkes kendi zemini ya da bakış açısına göre haklı olduğunu düşündüğünden bu dönemde iletişim daha da bozulur. Çevrede bu konuda deneyim az dır o yüzden bu süreç çoğunlukla kötü geçer.
Bu süreçte eşler kendi ruhsal durumları için(duyguları ile baş etmek) ya da çocukları için başvururlar, bir di��er grup eşine boşanmayı kabul ettirebilmek için başvurur.
Boşanmış ailedeki çocuklar yetişkin olduklarında, karşı cinsle sorunlu ilişkiler yaşama ve kendilerinin de boşanma olasılığı diğer çocuklara göre daha büyüktür. Evlenmeden beraber yaşama eğilimi daha fazla. Annelerin ilgi ve şefkatinde azalma gözlenir, ömür boyu süren küslükler olabilmektedir. Çocuk sahibi olmaya karşı isteksizlik, erken cinsel deneyim. Bu çocuklar daha çok davranışsal sorun -suça eğilim-yaşar, otorite ile daha sık başları belaya girer ve okul başarıları düşer.
Boşanma sürecinde boşanma danışmanlığı ne işe yarar?
Çiftler arasında iletişim sağlanır.
Boşanma öncesi danışmanlık verilir
Boşanma sebepleri ve süreç değerlendirmesi yapılır
Altyapı gözden geçirilir.
Çocukla ilgili yapılması gerekenler tartışılır. Boşanma aşamasında çocuğun durumu ve potansiyeli değerlendirilir.
İyi boşanma kavramı öğretilir.
Boşanmanın yas süreci hem çiftte hemde çocukta analiz edilir.
İki çekirdekli aile kavramı hakkında eğitim verilir.
Boşanmanın ömür boyu sürecek evlilik benzeri bir kurum olduğu öğretilir.
İleriki aşamalarda danışma verilir. (yeni ilişkilere adaptasyon, üvey annelik vs)
İyi Boşanma
Burada kastettiğimiz konu anlaşmalı boşanma kavramından öte bir durum. Boşanmada aynen evlilikler gibi etkisi (özelikle çocuk varsa) bir ömür boyu süren bir durum.  Boşanma eğer ” iyi” yapılmadıysa çiftlerin ve özellikle çocukların ruhsal ve ekonomik sorun yaşama ihtimali artmaktadır. Boşanmış erkek ve boşanmış kadınlarda ekonomik gerilemeye sık rastlanır.  Çiftlerde güvensizlik, sitem ve öfke gibi duygular uzun yıllar sürmektedir. İyi bir boşanma gerçekleşmedi ise çocukta kendine güvensizlik, kişilik sorunları, daha yüksek depresyon ve anksiyete yaşanmaktadır. Boşanmış aile  çocuklarında ilişki sorunları ve boşanma oranları daha yüksek oranda gözlenir.
İyi boşanma ile tüm bu negatif olasılıklar azaltılabilir ve özellikle çocuklar bu durumdan en az ya da hiç etkilenmezler. ancak gözlem ve deneyimlerimizden iyi boşanabilen ailelerin çok azınlıkta olduğunu söyleyebiliriz.
İyi boşanmayı kurgusal olarak yazalım; iyi boşanmış çiftler:
Mutlaka bir evlilik ve boşanma uzmanından boşanmanın her aşamasında destek almışlardır.
Eşler anlaşmışlar ve birbirleri ile iyi bir iletişim sürdürüyorlar.
Öfke hüzün ve sitem gibi duygularla baş edip, boşandığı eşiyle yeni sınırlara uyum sağlamışlar.
Anlaşmalı bir boşanma ile uzlaşmışlar ve adil bir mal ayırımı yapmışlar.
Çocukların önünde tartışmamışlar ve aldıkları danışma sayesinde onları yaralamayacak biçimde durumu açıklamışlar. çocuklara karşı ortak ve kararlı bir biçimde yeni düzeni oturtmuşlar.
Çocuklar güven içinde ana-babalığın ortak bir biçimde sürdürüleceğinden eminler.
Maddi alt yapı oluşmuş çocuklar giden tarafa ya da kalan tarafa üzülmüyor.
Boşanmış çiftin aileleri durumu kabullenmiş ve çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini biliyor.
Gerekli durumlarda çocuk için ve özellikle çocuğun önünde pozitif iletişim içerisindeler
Çocuk ve boşanma. Çocuk boşanmadan nasıl etkilenir?
-Boşanma sürecinde uygun davranışlar sergilenmezse; boşanmış aile çocukları yetişkin olduklarında, karşı cinsle sorunlu ilişkiler yaşama ve kendilerinin de boşanma olasılığı diğer çocuklara göre daha yüksektir.
-Boşanmış aile çocukları daha çok davranışsal sorun yaşar, otorite ile daha sık başları belaya girer ve okul başarıları düşer.
-Kötü bir evlilik iyi bir boşanmadan daha fazla zarar verebilir.
-İyi bir boşanma ile boşanmış aile çocuklarının diğer çocuklar kadar sağlıklı olabilecekleri ile ilgili yayın ve deneyimler bulunmaktadır.
Çocuklar için iyi bir boşanma nasıl olur.?
-Uygun bir yardımla önce kendi duygularınızla (öfke, gücenme) yüzleşip başa çıkabilmeyi, çocuklarınıza neyi ne zaman, nasıl söyleyeceğinizi öğrenebilirsiniz.
-Yetişkinler bu süreçte kararlı ve sakinse bu durum çocuklara olumlu yansır. Kararlı ve sakin olabilmeniz için altyapıyı oluşturup iletişim halinde olmanız lazım. Çocuklar ebeveynlerin durumunu yakından gözlerler onlar için üzülürler (otelde kalan çaresiz baba/yalnız anne imajı vs)..
-Çocukların boşanmanın seyircisi değil bir parçası olduğunu unutmamalısınız. Çocuklar bu konuda yeterince aydınlatılmazsa çoğunlukla boşanmadan sorumlu olduklarını düşünürler. Onlara bu durumdan sorumlu olmadıkları ve ebeveynliğin ortak bir biçimde sürdürüleceği vurgulanmalı.
-Ebeveynlik ortak bir biçimde sürdürülmeli (özel günlerde bir araya gelebilme vs).
-Çocuk kimi isterse, kime daha çok bağlandı ise onunla kalmalı.
-Birlikte olma zamanını uygun ayarlamalı, aksatmamalısınız ve alıştıkları düzene yakın bir düzen kurmalısınız.
-Eşler ve aileleri “arkadan konuşmama” konusunda kararlı olmalı ve kendi ailelerini de  bu konuda eğitmeli.
-İstatistikler boşananların yeniden evlenme oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir, bu nedenle çiftler kendilerini üvey annelik-babalığa hazırlamalıdır.
-Yeniden evlenenlerde ideal yapılanma geniş aile-yani boşanan çiftler, üvey ana-baba, üvey kardeşler biçiminde büyük bir aile biçiminde algılanmalı ve bu çerçevede ilişkiler sürmelidir (İkiçekirdekli aile).
Boşanma çocuğa nasıl söylenmeli? Boşanmada çocukla nasıl konuşulur? Boşanma çocuğa nasıl anlatılır?
sorunsuz evlilik ya da sorunsuz boşanma süreci olmadığını düşünüyorum. Bir çoğunuzun boşanma süreci ile yaşadığı suçluluk öfke ya da hüzün gibi duygular yaşarken çocuklar konusunda özenli olduğunuzu biliyorum ancak gene de amacım yaratıcı  olmanız gereken bu süreçte size katkıda bulunmak. Aşağıdaki konuşma örnekleri  size fikir vermek amacıyla sunulmuştur. Yoksa eşinizin kapasitesine ve kendi alt yapınıza göre çözümler üretin ve işin içinden çıkamazsanız bize ulaşın aslında bu sürecin her aşamasında bizlerden destek almak size her konuda katkı sağlar. Boşanmış aile çocukları da doğru bilgilenme ve davranış biçimleriyle boşanmamış aile çocukları kadar sağlıklı olabilir.  Harekete geçin..
Örnek ideal konuşmalar;
“İnsan- arkadaş olarak babanızı seviyorum ama artık birbirimize aşık değiliz. Ayrı evlerde yaşayacağız bu konuda ikimizde kararlıyız. Ancak bundan sonra ömür boyu sizle ilgili olarak görüşeceğiz ve size ortak bakacağız. ”
“Kızım / oğlum  biz babanla eskiden çok kavga ediyorduk, artık hiç etmeyeceğiz ya da çok daha nadir edeceğiz. Baban başka bir evde yaşıyor, artık oda çok mutlu bende çok mutluyum,  yani senin artık 2 tane evin var, baban çok iyi biri, bende çok iyi biriyim ve seni çok çok ama çok seviyoruz,  babayla gene arkadaşız ama o artık başka bir evde yaşıyor, bunu hem o istedi hem ben. Sen gene bu evde benle kalacaksın.  Sen artık istediğin zaman babanın evinde de kalacaksın baban senin için çok güzel bir oda hazırladı, ne güzel senin 2 odan var artık. Hem baban sana o evde çok güzel oyuncaklar ve cdler almış. ”
” Hiçbir zaman yalnız kalmıyacaksın mutlaka yanında ben ya da baban olacak. Hem üçümüz arada sinemaya gidecez (ya da çocuk parkı vs**** her zaman mümkün olmayabilir zorlamayın ya da başaramayacaksanız bu sözü vermeyin). Sen istediğin zaman babanla telefonla konuşabilirsin, onu özlersen ona götürürüm seni.”
Sen süper bir çocuksun, hem baban hemde ben seni çok seviyoruz, ayrı evlerde yaşamamızın senle hiç ilgisi yok. Hem baban hem ben senle birlikte kalmak istiyoruz ama babanın işleri çok o yüzden daha çok benle kalacaksın. İstediğin zaman onu görebilirsin.
Bu konuşmaları  yaparken rahat huzurlu doğal bir ifade ile yapmak çok önemli,  gergin gücenmiş, sitemli davranmamalı, arkadan konuşma olmamalı, birlikte vakit geçirme olasılığı olan akraba, yeni sevgili vs bu konuda eğitilmeli. Bu yazı evlilik ve boşanma comdan alınmıştır.
0 notes
aybeyaz-akademi-54 · 4 years
Photo
Tumblr media
Boşanma danışmanlığında amaç; boşanmaya karar vermiş çiftlerin sorunsuz bir şekilde ayrılabilmeleri ve çocuğun bu durumdan negatif etkilenmesini engellemek olarak özetlenebilir.
Ülkemizde yeni yeni gündeme giren boşanma kavramı, hem eşlerde hem de çocuklarda büyük ruhsal sıkıntılara neden olmaktadır. Toplumda boşanma anormal, sapkın ya da utanç verici bir durum gibi algılanmaktadır, çoğu insan eziyet dolu bir evliliği iyi bir boşanmaya tercih etmektedir ancak bunun tam terside gözlenmektedir bir çok çift farkında bile olmadıkları nedenlerle yada basit iletişim sorunları nedeniyle ayrılmaktadır.. Boşanmış çiftlerde çoğunlukla öfke, sitem, gücenmişlik yaşanır. Herkes kendi zemini ya da bakış açısına göre haklı olduğunu düşündüğünden bu dönemde iletişim daha da bozulur. Çevrede bu konuda deneyim az dır o yüzden bu süreç çoğunlukla kötü geçer.
Bu süreçte eşler kendi ruhsal durumları için(duyguları ile baş etmek) ya da çocukları için başvururlar, bir diğer grup eşine boşanmayı kabul ettirebilmek için başvurur.
Boşanmış ailedeki çocuklar yetişkin olduklarında, karşı cinsle sorunlu ilişkiler yaşama ve kendilerinin de boşanma olasılığı diğer çocuklara göre daha büyüktür. Evlenmeden beraber yaşama eğilimi daha fazla. Annelerin ilgi ve şefkatinde azalma gözlenir, ömür boyu süren küslükler olabilmektedir. Çocuk sahibi olmaya karşı isteksizlik, erken cinsel deneyim. Bu çocuklar daha çok davranışsal sorun -suça eğilim-yaşar, otorite ile daha sık başları belaya girer ve okul başarıları düşer.
Boşanma sürecinde boşanma danışmanlığı ne işe yarar?
Çiftler arasında iletişim sağlanır.
Boşanma öncesi danışmanlık verilir
Boşanma sebepleri ve süreç değerlendirmesi yapılır
Altyapı gözden geçirilir.
Çocukla ilgili yapılması gerekenler tartışılır. Boşanma aşamasında çocuğun durumu ve potansiyeli değerlendirilir.
İyi boşanma kavramı öğretilir.
Boşanmanın yas süreci hem çiftte hemde çocukta analiz edilir.
İki çekirdekli aile kavramı hakkında eğitim verilir.
Boşanmanın ömür boyu sürecek evlilik benzeri bir kurum olduğu öğretilir.
İleriki aşamalarda danışma verilir. (yeni ilişkilere adaptasyon, üvey annelik vs)
İyi Boşanma
Burada kastettiğimiz konu anlaşmalı boşanma kavramından öte bir durum. Boşanmada aynen evlilikler gibi etkisi (özelikle çocuk varsa) bir ömür boyu süren bir durum.  Boşanma eğer ” iyi” yapılmadıysa çiftlerin ve özellikle çocukların ruhsal ve ekonomik sorun yaşama ihtimali artmaktadır. Boşanmış erkek ve boşanmış kadınlarda ekonomik gerilemeye sık rastlanır.  Çiftlerde güvensizlik, sitem ve öfke gibi duygular uzun yıllar sürmektedir. İyi bir boşanma gerçekleşmedi ise çocukta kendine güvensizlik, kişilik sorunları, daha yüksek depresyon ve anksiyete yaşanmaktadır. Boşanmış aile  çocuklarında ilişki sorunları ve boşanma oranları daha yüksek oranda gözlenir.
İyi boşanma ile tüm bu negatif olasılıklar azaltılabilir ve özellikle çocuklar bu durumdan en az ya da hiç etkilenmezler. ancak gözlem ve deneyimlerimizden iyi boşanabilen ailelerin çok azınlıkta olduğunu söyleyebiliriz.
İyi boşanmayı kurgusal olarak yazalım; iyi boşanmış çiftler:
Mutlaka bir evlilik ve boşanma uzmanından boşanmanın her aşamasında destek almışlardır.
Eşler anlaşmışlar ve birbirleri ile iyi bir iletişim sürdürüyorlar.
Öfke hüzün ve sitem gibi duygularla baş edip, boşandığı eşiyle yeni sınırlara uyum sağlamışlar.
Anlaşmalı bir boşanma ile uzlaşmışlar ve adil bir mal ayırımı yapmışlar.
Çocukların önünde tartışmamışlar ve aldıkları danışma sayesinde onları yaralamayacak biçimde durumu açıklamışlar. çocuklara karşı ortak ve kararlı bir biçimde yeni düzeni oturtmuşlar.
Çocuklar güven içinde ana-babalığın ortak bir biçimde sürdürüleceğinden eminler.
Maddi alt yapı oluşmuş çocuklar giden tarafa ya da kalan tarafa üzülmüyor.
Boşanmış çiftin aileleri durumu kabullenmiş ve çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini biliyor.
Gerekli durumlarda çocuk için ve özellikle çocuğun önünde pozitif iletişim içerisindeler
Çocuk ve boşanma. Çocuk boşanmadan nasıl etkilenir?
-Boşanma sürecinde uygun davranışlar sergilenmezse; boşanmış aile çocukları yetişkin olduklarında, karşı cinsle sorunlu ilişkiler yaşama ve kendilerinin de boşanma olasılığı diğer çocuklara göre daha yüksektir.
-Boşanmış aile çocukları daha çok davranışsal sorun yaşar, otorite ile daha sık başları belaya girer ve okul başarıları düşer.
-Kötü bir evlilik iyi bir boşanmadan daha fazla zarar verebilir.
-İyi bir boşanma ile boşanmış aile çocuklarının diğer çocuklar kadar sağlıklı olabilecekleri ile ilgili yayın ve deneyimler bulunmaktadır.
Çocuklar için iyi bir boşanma nasıl olur.?
-Uygun bir yardımla önce kendi duygularınızla (öfke, gücenme) yüzleşip başa çıkabilmeyi, çocuklarınıza neyi ne zaman, nasıl söyleyeceğinizi öğrenebilirsiniz.
-Yetişkinler bu süreçte kararlı ve sakinse bu durum çocuklara olumlu yansır. Kararlı ve sakin olabilmeniz için altyapıyı oluşturup iletişim halinde olmanız lazım. Çocuklar ebeveynlerin durumunu yakından gözlerler onlar için üzülürler (otelde kalan çaresiz baba/yalnız anne imajı vs)..
-Çocukların boşanmanın seyircisi değil bir parçası olduğunu unutmamalısınız. Çocuklar bu konuda yeterince aydınlatılmazsa çoğunlukla boşanmadan sorumlu olduklarını düşünürler. Onlara bu durumdan sorumlu olmadıkları ve ebeveynliğin ortak bir biçimde sürdürüleceği vurgulanmalı.
-Ebeveynlik ortak bir biçimde sürdürülmeli (özel günlerde bir araya gelebilme vs).
-Çocuk kimi isterse, kime daha çok bağlandı ise onunla kalmalı.
-Birlikte olma zamanını uygun ayarlamalı, aksatmamalısınız ve alıştıkları düzene yakın bir düzen kurmalısınız.
-Eşler ve aileleri “arkadan konuşmama” konusunda kararlı olmalı ve kendi ailelerini de  bu konuda eğitmeli.
-İstatistikler boşananların yeniden evlenme oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir, bu nedenle çiftler kendilerini üvey annelik-babalığa hazırlamalıdır.
-Yeniden evlenenlerde ideal yapılanma geniş aile-yani boşanan çiftler, üvey ana-baba, üvey kardeşler biçiminde büyük bir aile biçiminde algılanmalı ve bu çerçevede ilişkiler sürmelidir (İkiçekirdekli aile).
Boşanma çocuğa nasıl söylenmeli? Boşanmada çocukla nasıl konuşulur? Boşanma çocuğa nasıl anlatılır?
sorunsuz evlilik ya da sorunsuz boşanma süreci olmadığını düşünüyorum. Bir çoğunuzun boşanma süreci ile yaşadığı suçluluk öfke ya da hüzün gibi duygular yaşarken çocuklar konusunda özenli olduğunuzu biliyorum ancak gene de amacım yaratıcı  olmanız gereken bu süreçte size katkıda bulunmak. Aşağıdaki konuşma örnekleri  size fikir vermek amacıyla sunulmuştur. Yoksa eşinizin kapasitesine ve kendi alt yapınıza göre çözümler üretin ve işin içinden çıkamazsanız bize ulaşın aslında bu sürecin her aşamasında bizlerden destek almak size her konuda katkı sağlar. Boşanmış aile çocukları da doğru bilgilenme ve davranış biçimleriyle boşanmamış aile çocukları kadar sağlıklı olabilir.  Harekete geçin..
Örnek ideal konuşmalar;
“İnsan- arkadaş olarak babanızı seviyorum ama artık birbirimize aşık değiliz. Ayrı evlerde yaşayacağız bu konuda ikimizde kararlıyız. Ancak bundan sonra ömür boyu sizle ilgili olarak görüşeceğiz ve size ortak bakacağız. ”
“Kızım / oğlum  biz babanla eskiden çok kavga ediyorduk, artık hiç etmeyeceğiz ya da çok daha nadir edeceğiz. Baban başka bir evde yaşıyor, artık oda çok mutlu bende çok mutluyum,  yani senin artık 2 tane evin var, baban çok iyi biri, bende çok iyi biriyim ve seni çok çok ama çok seviyoruz,  babayla gene arkadaşız ama o artık başka bir evde yaşıyor, bunu hem o istedi hem ben. Sen gene bu evde benle kalacaksın.  Sen artık istediğin zaman babanın evinde de kalacaksın baban senin için çok güzel bir oda hazırladı, ne güzel senin 2 odan var artık. Hem baban sana o evde çok güzel oyuncaklar ve cdler almış. ”
” Hiçbir zaman yalnız kalmıyacaksın mutlaka yanında ben ya da baban olacak. Hem üçümüz arada sinemaya gidecez (ya da çocuk parkı vs**** her zaman mümkün olmayabilir zorlamayın ya da başaramayacaksanız bu sözü vermeyin). Sen istediğin zaman babanla telefonla konuşabilirsin, onu özlersen ona götürürüm seni.”
Sen süper bir çocuksun, hem baban hemde ben seni çok seviyoruz, ayrı evlerde yaşamamızın senle hiç ilgisi yok. Hem baban hem ben senle birlikte kalmak istiyoruz ama babanın işleri çok o yüzden daha çok benle kalacaksın. İstediğin zaman onu görebilirsin.
Bu konuşmaları  yaparken rahat huzurlu doğal bir ifade ile yapmak çok önemli,  gergin gücenmiş, sitemli davranmamalı, arkadan konuşma olmamalı, birlikte vakit geçirme olasılığı olan akraba, yeni sevgili vs bu konuda eğitilmeli. Bu yazı evlilik ve boşanma comdan alınmıştır.
0 notes
ruhsalseyler · 8 months
Text
İkiz Alev Ayrılık ve Yeniden Birleşme
0 notes
mizemediaagency · 4 years
Text
2021'de dijital pazarlamayla yerel işletmenizi büyütmenin 10 pratik yolu
2021'de dijital pazarlamayla yerel işletmenizi büyütmenin 10 pratik yolu
Tumblr media
Yerel işletmeler için dijital pazarlama, ulusal veya küresel bir işletme için pazarlamanın nasıl yapılacağından oldukça farklıdır.
Evet, çoğunlukla aynı kanalları kullanıyoruz – ancak farklı bir şekilde.
Yerel işletmeler coğrafi olarak çevredeki yerel insanları hedef alır. Dijital pazarlama olmadan erişmeleri daha kolay görünebilir; ancak t��keticilerin temelde herhangi bir şey satın almadan önce internette arama yapmaya başlamasının üzerinden çok zaman geçti.
2019’da kullanıcıların% 90’ından fazlası Google’da yerel işletmeleri aradı. Bu alan, işletmenizi büyütmek için önemli bir adımdır.
Öyleyse, yerel işletmeler için dijital pazarlama üzerinde çalışırken özellikle neye odaklanmalı?
Yerel işletmeler için sosyal medya
1. İzleyicilerle güçlü bağlar kurun
Sosyal medya, şirketiniz ne kadar büyük olursa olsun, dijital pazarlamanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Sosyal medya platformları, uzun vadeli bir ilişki için hedef kitlemiz ve müşterilerimizle arkadaş olduğumuz yerdir. Her tür ilişkide olduğu gibi, burada da şefkatli olmalı ve neye ihtiyaç duyduklarını dikkate almalıyız.
2. Hedef kitlenizin ‘duyulduğunu’ hissetmesini sağlayın
Sosyal medya, kendinizi öne çıkarmak için bir kanal değil, izleyicilerinize yardım etmek ve onlar için hayatı daha iyi hale getirmek için iyi bir fırsattır. Tüm sanal ve fiziksel ortamlarda insanlar reklamlarla çevrilidir. Sadece “Beni Satın Al” diyen bir sosyal medya gönderisi, dijital çağdaki insanlar için ilgi çekici değil.
İnsanların ilgilendiğini görmek istedikleri şey, eğer beni satın alırsan, “Sana bu konuda yardımcı olabilirim”. Hikayenin bir kısmını satın almak / satmak öncelikli odak dışıdır, ancak bir fayda sunmak, ürününüzün deneyimlerini nasıl değiştireceğini göstermek gereklidir.
3. Ulaşılması daha kolay olun
WhatsApp ve Messenger sadece arkadaşlarla konuşmak değildir. Yerel işletmelerin hedef kitle ile iletişim kurmasının kolay olmasına yardımcı oluyorlar. Örneğin, WhatsApp Business App “ürünlerinizi ve hizmetlerinizi sergilemek için bir katalog oluşturmak ve mesajları otomatikleştirmek, sıralamak ve hızlı bir şekilde yanıtlamak için özel araçlar kullanmak” için harika.
Zaten günlük olarak kullandıkları Messenger ile potansiyel müşterilerinizin sorularını hızlı bir şekilde cevaplayabilirsiniz. Bir uygulamada mevcut olmak, insanların akıllı telefonlarında var olmaları onlar için pratik ve güvenlidir. Bu yüzden, canlı mesajlar veya sohbet botları veya ideal olarak her ikisi ile orada olun!
Organik etkileşim için yerel SEO
4. Bir Google My Business Hesabı oluşturun
İlk önce.
Google aramalarında görünür olmanıza yardımcı olacağından bir Google My Business hesabı oluşturmakla başlayın. Görünürlük, yerel SEO’da etkileşim oluşturmadan önce ilk hedeftir.
Google My Business hesabı, hedef kitlenizin çevremdeki terzi dükkanları, pastane, yoga okulu vb. Anahtar kelimelerle Google’da arama yaptıklarında sizi görmesini sağlar.
Görüldükten sonra, kullanıcıları müşteriye dönüştürmek için çalışacağız. Bunun için ilk anahtar, sizi hızlı bir şekilde arayabilmeleri veya web sitenizi bir tıklama ile ziyaret edebilmeleri için doğru ve güncel bilgiler sağlamaktır. Hatta açık saatleriniz açıkça belirtilse bile beklemeden mağazanızı ziyarete gelebilir. Yerel çevrimiçi pazarlamanın sonuçları oldukça hızlı göstermesinin nedeni budur.
5. İncelemeler, incelemeler, incelemeler
Daha fazlasını okumadan önce bir saniye bekleyin ve incelemelerle ilgili kendi deneyiminizi hatırlayın.
Bir ürün veya hizmet için ödeme yapmadan önce diğer kullanıcıların deneyimlerini hepimiz önemsiyoruz. Potansiyel müşterileriniz de öyle. Dijital ortamda daha olumlu bir iz bırakmaları için müşterilerinizden Google’da bir yorum bırakmalarını istemekten çekinmeyin.
İncelemeler yalnızca çevrimiçi itibar için değil, aynı zamanda yerel SEO için de faydalıdır. Arama motorları bunları içerik olarak görür ve arama sonuçlarında gösterir. Dolayısıyla incelemeler – tercihen olumlu olanlar – Google arama sonuçlarında görünürlüğünüzü artırmanıza yardımcı olur.
6. Yerel olaylara dayalı içerik oluşturun
Kitlenizle paylaştığınız içeriğin dikkatlerini çekmesi gerekiyor.
Basit tutalım: Dışarıda kar yağdığında, bikiniler için pazarlama yapmak üzere yaz hislerini paylaşmak en iyi fikir değildir. Bunun yerine, kaplıca temalı içeriği veya yoğun sezon olmadığında satın almanın avantajlarını deneyebilirsiniz. Aktif olduğunuz bölgedeki tüm festival ve toplantıları listeleyebilir ve içeriğinizi SEO araçlarını kullanarak buna göre oluşturabilirsiniz . Böylece insanlar sizi ‘bizden biri’ olarak görecek. Bu, sevilen bir marka olmak için iyi bir fırsat.
Çevrenizdeki insanları çekmek için reklam
7. Yerel hedeflemeyle reklam verin Hiç şüphe yok ki, sadece organik katılım için giderseniz, birçok insana ulaşmak zor olacaktır. Bu nedenle reklam, yerel çevrimiçi pazarlama için bir zorunluluktur. İşletmenizi yerel olarak tanıtmak için hem sosyal medyada hem de arama motoru reklamcılığında aktif olun.
Yerel olarak reklam vermek için bilinmesini hedeflediğiniz bölgeyi seçin ve aşinalık yaratacak bir dil bulun.
8. Toplulukta yer alın
Yerel işletmelerin genellikle bir parçası olarak toplumu desteklemesi beklenir. Dükkanınız yağmur yağarken sokak köpekleri için bir sığınak olsa bile, topluluk mahalleye baktığınızı hissediyor. Bu fikri dijital platformlardaki faaliyetlerinize nasıl uyarlayabilirsiniz?
Bir örnek görelim: Toplum yararına olan bir etkinliğin sponsoru olun. Bu durumda, hiçbir şey satmayı beklemeden verin.
9. Bir bağlılık programı oluşturun
Dijital reklamcılık sadece yeni müşteriler kazanmak değildir. Mevcut müşterilerinizi elde tutmanın yollarını da bulun. Bir posta veya WhatsApp grubu oluşturmak, bunu yapmanın basit bir yoludur. Sadık bir müşteri, doğal bir şekilde daha fazla satın almak ve aynı zamanda marka elçiniz olmak için iyidir.
2021’de yerel işletmeler için dijital pazarlama
10. Dijitalin sürekli değişen bir alan olduğunu asla unutmayın
Dijital ortamda kullanıcı beklentisi ve davranışı oldukça hızlı değişiyor. Hiç şüphe yok ki, dijital pazarlama kurslarının yardımıyla yıl boyunca bu pratik yollarla ilgili bilgilerimizi güncellememiz gerekiyor .
Modası geçmiş bir dijital pazarlama stratejisi, para ve zaman kaybı anlamına gelir. Güvenilir platformlarda haber bültenlerini ve son gönderileri takip edebilir, ayrıca müşterilerinizden geri bildirim alabilirsiniz. Etkileşim ve kendini geliştirme, yerel işletmeler için dijital pazarlamada başarının anahtarıdır.
Kaynak, Siteyi Ziyaret Edin
0 notes
psikologilkerkucuk · 4 years
Text
ESKİŞEHİR BOŞANMA DANIŞMANLIĞI PSİKOLOG İLKER KÜÇÜK
Boşanma danışmanlığında amaç; boşanmaya karar vermiş çiftlerin sorunsuz bir şekilde ayrılabilmeleri ve çocuğun bu durumdan negatif etkilenmesini engellemek olarak özetlenebilir.
www.psikologum.net
Ülkemizde yeni yeni gündeme giren boşanma kavramı, hem eşlerde hem de çocuklarda büyük ruhsal sıkıntılara neden olmaktadır. Toplumda boşanma anormal, sapkın ya da utanç verici bir durum gibi algılanmaktadır, çoğu insan eziyet dolu bir evliliği iyi bir boşanmaya tercih etmektedir ancak bunun tam terside gözlenmektedir bir çok çift farkında bile olmadıkları nedenlerle yada basit iletişim sorunları nedeniyle ayrılmaktadır.. Boşanmış çiftlerde çoğunlukla öfke, sitem, gücenmişlik yaşanır. Herkes kendi zemini ya da bakış açısına göre haklı olduğunu düşündüğünden bu dönemde iletişim daha da bozulur. Çevrede bu konuda deneyim az dır o yüzden bu süreç çoğunlukla kötü geçer.
Bu süreçte eşler kendi ruhsal durumları için(duyguları ile baş etmek) ya da çocukları için başvururlar, bir diğer grup eşine boşanmayı kabul ettirebilmek için başvurur.
Boşanmış ailedeki çocuklar yetişkin olduklarında, karşı cinsle sorunlu ilişkiler yaşama ve kendilerinin de bo��anma olasılığı diğer çocuklara göre daha büyüktür. Evlenmeden beraber yaşama eğilimi daha fazla. Annelerin ilgi ve şefkatinde azalma gözlenir, ömür boyu süren küslükler olabilmektedir. Çocuk sahibi olmaya karşı isteksizlik, erken cinsel deneyim. Bu çocuklar daha çok davranışsal sorun -suça eğilim-yaşar, otorite ile daha sık başları belaya girer ve okul başarıları düşer.
Boşanma sürecinde boşanma danışmanlığı ne işe yarar?
Çiftler arasında iletişim sağlanır.
Boşanma öncesi danışmanlık verilir
Boşanma sebepleri ve süreç değerlendirmesi yapılır
Altyapı gözden geçirilir.
Çocukla ilgili yapılması gerekenler tartışılır. Boşanma aşamasında çocuğun durumu ve potansiyeli değerlendirilir.
İyi boşanma kavramı öğretilir.
Boşanmanın yas süreci hem çiftte hemde çocukta analiz edilir.
İki çekirdekli aile kavramı hakkında eğitim verilir.
Boşanmanın ömür boyu sürecek evlilik benzeri bir kurum olduğu öğretilir.
İleriki aşamalarda danışma verilir. (yeni ilişkilere adaptasyon, üvey annelik vs)
İyi Boşanma
Burada kastettiğimiz konu anlaşmalı boşanma kavramından öte bir durum. Boşanmada aynen evlilikler gibi etkisi (özelikle çocuk varsa) bir ömür boyu süren bir durum.  Boşanma eğer ” iyi” yapılmadıysa çiftlerin ve özellikle çocukların ruhsal ve ekonomik sorun yaşama ihtimali artmaktadır. Boşanmış erkek ve boşanmış kadınlarda ekonomik gerilemeye sık rastlanır.  Çiftlerde güvensizlik, sitem ve öfke gibi duygular uzun yıllar sürmektedir. İyi bir boşanma gerçekleşmedi ise çocukta kendine güvensizlik, kişilik sorunları, daha yüksek depresyon ve anksiyete yaşanmaktadır. Boşanmış aile  çocuklarında ilişki sorunları ve boşanma oranları daha yüksek oranda gözlenir.
İyi boşanma ile tüm bu negatif olasılıklar azaltılabilir ve özellikle çocuklar bu durumdan en az ya da hiç etkilenmezler. ancak gözlem ve deneyimlerimizden iyi boşanabilen ailelerin çok azınlıkta olduğunu söyleyebiliriz.
İyi boşanmayı kurgusal olarak yazalım; iyi boşanmış çiftler:
Mutlaka bir evlilik ve boşanma uzmanından boşanmanın her aşamasında destek almışlardır.
Eşler anlaşmışlar ve birbirleri ile iyi bir iletişim sürdürüyorlar.
Öfke hüzün ve sitem gibi duygularla baş edip, boşandığı eşiyle yeni sınırlara uyum sağlamışlar.
Anlaşmalı bir boşanma ile uzlaşmışlar ve adil bir mal ayırımı yapmışlar.
Çocukların önünde tartışmamışlar ve aldıkları danışma sayesinde onları yaralamayacak biçimde durumu açıklamışlar. çocuklara karşı ortak ve kararlı bir biçimde yeni düzeni oturtmuşlar.
Çocuklar güven içinde ana-babalığın ortak bir biçimde sürdürüleceğinden eminler.
Maddi alt yapı oluşmuş çocuklar giden tarafa ya da kalan tarafa üzülmüyor.
Boşanmış çiftin aileleri durumu kabullenmiş ve çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini biliyor.
Gerekli durumlarda çocuk için ve özellikle çocuğun önünde pozitif iletişim içerisindeler
Çocuk ve boşanma. Çocuk boşanmadan nasıl etkilenir?
-Boşanma sürecinde uygun davranışlar sergilenmezse; boşanmış aile çocukları yetişkin olduklarında, karşı cinsle sorunlu ilişkiler yaşama ve kendilerinin de boşanma olasılığı diğer çocuklara göre daha yüksektir.
-Boşanmış aile çocukları daha çok davranışsal sorun yaşar, otorite ile daha sık başları belaya girer ve okul başarıları düşer.
-Kötü bir evlilik iyi bir boşanmadan daha fazla zarar verebilir.
-İyi bir boşanma ile boşanmış aile çocuklarının diğer çocuklar kadar sağlıklı olabilecekleri ile ilgili yayın ve deneyimler bulunmaktadır.
Çocuklar için iyi bir boşanma nasıl olur.?
-Uygun bir yardımla önce kendi duygularınızla (öfke, gücenme) yüzleşip başa çıkabilmeyi, çocuklarınıza neyi ne zaman, nasıl söyleyeceğinizi öğrenebilirsiniz.
-Yetişkinler bu süreçte kararlı ve sakinse bu durum çocuklara olumlu yansır. Kararlı ve sakin olabilmeniz için altyapıyı oluşturup iletişim halinde olmanız lazım. Çocuklar ebeveynlerin durumunu yakından gözlerler onlar için üzülürler (otelde kalan çaresiz baba/yalnız anne imajı vs)..
-Çocukların boşanmanın seyircisi değil bir parçası olduğunu unutmamalısınız. Çocuklar bu konuda yeterince aydınlatılmazsa çoğunlukla boşanmadan sorumlu olduklarını düşünürler. Onlara bu durumdan sorumlu olmadıkları ve ebeveynliğin ortak bir biçimde sürdürüleceği vurgulanmalı.
-Ebeveynlik ortak bir biçimde sürdürülmeli (özel günlerde bir araya gelebilme vs).
-Çocuk kimi isterse, kime daha çok bağlandı ise onunla kalmalı.
-Birlikte olma zamanını uygun ayarlamalı, aksatmamalısınız ve alıştıkları düzene yakın bir düzen kurmalısınız.
-Eşler ve aileleri “arkadan konuşmama” konusunda kararlı olmalı ve kendi ailelerini de  bu konuda eğitmeli.
-İstatistikler boşananların yeniden evlenme oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir, bu nedenle çiftler kendilerini üvey annelik-babalığa hazırlamalıdır.
-Yeniden evlenenlerde ideal yapılanma geniş aile-yani boşanan çiftler, üvey ana-baba, üvey kardeşler biçiminde büyük bir aile biçiminde algılanmalı ve bu çerçevede ilişkiler sürmelidir (İkiçekirdekli aile).
Boşanma çocuğa nasıl söylenmeli? Boşanmada çocukla nasıl konuşulur? Boşanma çocuğa nasıl anlatılır?
sorunsuz evlilik ya da sorunsuz boşanma süreci olmadığını düşünüyorum. Bir çoğunuzun boşanma süreci ile yaşadığı suçluluk öfke ya da hüzün gibi duygular yaşarken çocuklar konusunda özenli olduğunuzu biliyorum ancak gene de amacım yaratıcı  olmanız gereken bu süreçte size katkıda bulunmak. Aşağıdaki konuşma örnekleri  size fikir vermek amacıyla sunulmuştur. Yoksa eşinizin kapasitesine ve kendi alt yapınıza göre çözümler üretin ve işin içinden çıkamazsanız bize ulaşın aslında bu sürecin her aşamasında bizlerden destek almak size her konuda katkı sağlar. Boşanmış aile çocukları da doğru bilgilenme ve davranış biçimleriyle boşanmamış aile çocukları kadar sağlıklı olabilir.  Harekete geçin..
Örnek ideal konuşmalar;
“İnsan- arkadaş olarak babanızı seviyorum ama artık birbirimize aşık değiliz. Ayrı evlerde yaşayacağız bu konuda ikimizde kararlıyız. Ancak bundan sonra ömür boyu sizle ilgili olarak görüşeceğiz ve size ortak bakacağız. ”
“Kızım / oğlum  biz babanla eskiden çok kavga ediyorduk, artık hiç etmeyeceğiz ya da çok daha nadir edeceğiz. Baban başka bir evde yaşıyor, artık oda çok mutlu bende çok mutluyum,  yani senin artık 2 tane evin var, baban çok iyi biri, bende çok iyi biriyim ve seni çok çok ama çok seviyoruz,  babayla gene arkadaşız ama o artık başka bir evde yaşıyor, bunu hem o istedi hem ben. Sen gene bu evde benle kalacaksın.  Sen artık istediğin zaman babanın evinde de kalacaksın baban senin için çok güzel bir oda hazırladı, ne güzel senin 2 odan var artık. Hem baban sana o evde çok güzel oyuncaklar ve cdler almış. ”
” Hiçbir zaman yalnız kalmıyacaksın mutlaka yanında ben ya da baban olacak. Hem üçümüz arada sinemaya gidecez (ya da çocuk parkı vs**** her zaman mümkün olmayabilir zorlamayın ya da başaramayacaksanız bu sözü vermeyin). Sen istediğin zaman babanla telefonla konuşabilirsin, onu özlersen ona götürürüm seni.”
Sen süper bir çocuksun, hem baban hemde ben seni çok seviyoruz, ayrı evlerde yaşamamızın senle hiç ilgisi yok. Hem baban hem ben senle birlikte kalmak istiyoruz ama babanın işleri çok o yüzden daha çok benle kalacaksın. İstediğin zaman onu görebilirsin.
Bu konuşmaları  yaparken rahat huzurlu doğal bir ifade ile yapmak çok önemli,  gergin gücenmiş, sitemli davranmamalı, arkadan konuşma olmamalı, birlikte vakit geçirme olasılığı olan akraba, yeni sevgili vs bu konuda eğitilmeli.
Eskişehir Boşanma Danışmanlığı için Psikolog İlker Küçük ile iletişim sağlayabiliriz.
www.psikologum.net
#eskişehir #psikoloji #psikolog #eskişehirpsikoloji #eskişehirpsikolog #psikologilkerkucuk
Tumblr media
0 notes
yoogbe-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
"İdeal Bir Kocaya Sahip Olduğunuzu Anlayacağınız 10 İşaret" https://yoogbe.com/blog/2017/02/26/ideal-bir-kocaya-sahip-oldugunuzu-anlayacaginiz-10-isaret-2/
0 notes
sithleydisiii · 4 years
Note
İdeal ilişki nasıl olmalı sence
İdeal ilişki diye bir şey yok herkesin ideali farklıdır
0 notes
kocaalihaber · 4 years
Text
Cinsellik – İdeal Cinsel İlişki Sıklığı
 İdeal seksin tanımından başlayalım… İdeal seks nasıl olmalı?
Tutkusuz seks tekdüze ve sıkıcıdır. İdeal seks, cinselliğin eğlenceli ve keyifli olduğu ve duyguları ifade etmenin başka bir yolu olduğunu bilmekle başlar.Hissedildiğinde istenir ve yapılır. Kadınlar cinsel ilişkiye girmek için sevgiye gereksinim duyar, erkeklerde sevgiye açılabilmek için cinselliğe gerek duyar. İdeal seks başlamadan çok önce olumlu duygu alışverişiyle başlar. Beğenildiğini ve arzulandığını hisseden kişi cinsellikte daha tutkulu, özgüvenli olacak ve hem kendi hem partnerinin hazzına odaklanacaktır. Ön sevişme haz alışverişinin tutkusunu ve heyecanını artıracak çok önem verilmesi gereken bir aşamadır. Çiftin birbirini hazırlamasını sağlar. Cinsellikte açık bir iletişim, çiftin birbirinin haz noktalarını tanıması,istek ve beklentilerinin konuşulması, duygu alışverişi ideal seksin olmazsa olmazlarıdır.
Seksin genel vücut sağlığına etkisi nedir?
Stresi azaltma, sağlığı ve iletişimi geliştirme becerisi nedeniyle cinsellik bir aşk ilişkisini en değerli armağanıdır. Cinsel yaşamı olan çiftler daha uzun yaşar ve daha az hasta olurlar. Hormonların bu durumda etkisi büyüktür. Vücudun tüm organları çalışmaya başlar, kan dolaşımı hızlanır. Sık yinelenen cinsel birleşme erkeklerde testesteron kadınlarda oksitosin hormonlarıın üretimini artırır. Bu hormonların salgılanması iyi hissetmemize yol açarlar. Cinsellik aşk ve sevgi duygularıyla birleşince stres düzeylerini düşürmek ve bedenlerimizi yenilemekiçin bu hormonların daha fazla salgılanmasını tetikler. Sexin pek çok faydası arasından birkaç örnek; yaşam süresini uzatır. Kilo vermeye, uykusuzluk, depresyon , baş ve diğer ağrıların azalmasına yardımcı olur. Daha genç görünümlü bir cilt için kollajen üretimini artırır.
“Haftada … kez seks idealdir” demek ne kadar doğru? Bu çiftten çifte göre değişen bir olgu olabilir mi?
Uzm. Psk. Burcu Aksongur
Cinsel ihtiyaç bireyden bireye değişebilmektedir. Bazılarının daha sık ve yoğun bir cinsel hayata ihtiyaçları vardır. Bu çiftin her bir bireyinin de cinsel ihtiyacının farklılık gösterebileceği anlamına gelmektedir. Günümüzde yaşam şartları günlük tempo yoğun çalışma hayatı çocuklu hayattala birlikte pek çok çiftte cinsellik istenen ancak vakit ayırılamayan bir duruma dönüşebilmektedir. Ancak bunlar ihtiyacın ırtadan kalktığı anlamına gelmemektedir. Bu durum çiftlerde gerginlikü mutsuzluk ve ilişki problemlerine neden olmaktadır. Sex ilişkide enerjidir. Birlikteliğin yürüyebilmesi için her iki taraf için de kabul edilebilir bir düzeyde olması gerekir. Çiftlerin cinsel yaşamı gereksinimlerine göre dengeli olmalıdır.
Kadın ve erkeğin ideal cinsel ilişki ve sıklığı farklılık gösteriyor mu?
Pek çok toplumda kadın cinselliği baskı altındadır. Kadınların cinsel gücü konuşulmayan çok önemli bir gerçektir. Cinsel birleşme ve boşalmanın ardından erkeklerin tekrar cinsel ilişkiye girmesi için bir zamana ihtiyaçları vardır. Oysa kadın birleşmeden hemen sonra yeni bir cinsel ilişkiye geçebilir ve arka arkaya orgazm olabilir. Kadının doğasında bu yetenek mevcuttur. Bastırılan cinsellik ise kadınların cinsellikte daha az aktif, zevk alan değil zevk veren olarak algılanmasına yolaçar. Bu perspektiften bakıldığında kadın için cinsellik bir ihtiyaç olmaktan ziyade birliktelikte görev olarak algılanmaktadır. Erkeğin cinsel ilişkiye daha sık ihtiyacı var ancak kadının yokmuş gibi bir tabuyla halen karşı karşıyayız. Cinselliğin kadın ve erkek için bir olma hali ve yaşam enerjisinin yükseldiği bir an olarak algılanmasıyla, doyum alma düzeyine odaklanıldığında, hem kadın hem de erkek için ideal ilişki ortamı sağlanacak ve sıklık gelişecektir düşüncesindeyim.
Düzenli seksin faydası aşikar… Ancak sık seks yapmak avantaj mıdır dezavantaj mıdır? Olumsuz sonuçlara yol açıyor diyebilir miyiz?
Sık cinsel ilişkiye girmenin fiziksel ve ruhsal sağlık açısından faydalı yanları bulunmaktadır. Ancak, sık yapılan sex bir müddet sonra heyecanını kaybedebilir bunu bir görev olarak yapmak ise en tehlikelisi. Görev gibi yapılan seks çift ilişkisine zarar verebilir. Sık cinselliğin avantajlı yanları bulunmakla birlikte her iki kişinin de bunu istememesi durumunda dezavantaja dönüşebilir. Cinsellikte önemli olan çiftin süre, sıklık ve içerik konusunda ortak bir zeminde buluşabilmesidir. Bunlarda sorun varsa çiftler bu sorunları konuşabilmelidir. Bu sayede sorun olan ve çözülemeyen durumlarda yardım almaları ve mutlu bir cinsellik yaşamaları daha kolaylaşır.
Cinsel yaşam ya da yatak odası yolunda gitmeyen ilişkinin ya da evliliğin kurtarıcısı olabilir mi? Böyle bir güce sahip mi?
İlişki ve evlilikte dengeli ve uyumlu cinsel yaşamın öneminden bahsettik. Ancak ilişkinin cinsellik dışında pek çok farklı alanda parametreleri bulunmakta. Yakınlık, bağlılık, bireylerin duygusal ihtiyaçları, ortak zaman geçirme ve daha pek çok alanda çiftlerin uyumu önemlidir. Bu alanlardaki eksiklikler cinsel hayatı etkileyebildiği gibi cinsellikteki problemler de ilişki problemlerine yol açabilmektedir. Cinselliğin olmadığı ya da yetersiz olduğu ilişkilerin yara almadan devam etmesi zor olduğu gibi, problemli bir ilişkinin de kurtarıcısı yatak odası değildir. İlişkinin devamı için çiftlerin her alandaki problemlerini görmezden gelmeden çözüm bulma yolunu tercih etmeleri, gerekirse çift terapisi ve cinsel terapiden faydalanmaları gerekir.
Sekste ideal süre diye bir şey var mı peki?
Sekste ideal süre konusu muğlak bir alandır. Süre diye bir kavram kullanmamız çok doğru değil. Sekste ideal süre şu kadardır netliği konusunda henüz bir hemfikirlik oluşmamıştır. Seksin süresinden daha önemli olan konu, içeriği ve sürecidir. Tutkusuz bir seksin süresi çok uzun olsa da tatmin edicilikten çok uzaktır. Bunun dışında, orgazm şekilleri farklılık gösterir, bireylerin orgazma ulaşma süresi de farklıdır. Her ikisinin de tatmin olması için gereken içerik ve süre ideal seksin süresini çiftin özelinde tanımlamasını sağlayabilir. Ideal sekste önemli olan uzun süren cinsel birleşmeden çok çiftin doyuma ulaşmasıdır.
Fantezi dünyasında durum nasıl? İdeal bir seksten bahsederken fanteziler da bu başlık altında konumlandırılabilir mi?
Rutinleşen seks sıkıcı hale gelebilir. Partnerlerin heyecan düzeyinde azalmalara yol açabilir. Fanteziler ve aşk oyunları cinsel ilişkide alınan hazzı artırmaya yardımcı olabilir. Fantezilerin konuşulması, çiftin her ikisinin de onayladığı ve ilişkilerine renk katıcaklarını düşündükleri fantezilerin sekste denenmesi ideal seksin canlılığını koruyabilmektedir. Fanteziler her iki tarafı da mutlu edilebilmelidir. Çiftler, oyunlar, sürprizler, farklı dokunuşlar, masaj, farklı mekanlar gibi farklılıkları denemekten çekinmemelidirler.
Yaş ilerlerken ideal seks tanımı değişiyor mu? Özellikle menopoz sonrasında…
Tüm dünyada 60 yaş üzeri nüfus hızla artmaktadır. Bu yaş grubunun cinsel yaşantıları ile ilgili yanlış inanışlar vardır. Genel yargı yaşlı insanın sex hayatı olmaz şeklindedir. Bunların aksine yaş almış bireylerin cinsel yaşantıları bir miktar azalsa da uzun yıllar devam eder. Yaşı ilerleyen erkekte dha geç erekte olma, penisin hassasiyetinin azalması ve orgazma ulaşma süresinde azalma gözlemlenir. Kadında ise cinsel istek ve uyarılmada azalma izlense de, cinsel tatmin seviyesi değişmez. Vajina nemlenmesinde azalma gözlemlenir. Bu noktada, partnerler bu değişimi kabul etmeli ve cinsel tekniklerini bunları minimize edecek şekilde değiştirmelidir, böylece her iki partner karşılıklı olarak tatmin olma duygusunu yaşar. Yaş almış çiftlerin ideal sex için oyun ,heyecan, romantizmi artırmaları yanında fiziksel olarak uyarılma ve kadınlarda nemlenme, erkeklerde uyarılmanın artması için yeni teknikler uygulanmalıdır.
source https://saglik.kocaali.com/cinsellik-ideal-cinsel-iliski-sikligi/
0 notes
iliskikitaplari · 5 years
Text
Kadın Erkek İlişkileri ile İlgili Kitaplar
Kadın Erkek İlişkileri hayatımızın, anlarımızın ve günümüzün bitmek bilmeyen tartışması ve önemli bir parçası, aşk ise insanın hayatında her zaman var olmuş bir gerçek. Bu doğrultuda, iki cinsin birbirini daha iyi anlaması ve daha sağlıklı ilişkiler oluşması için yapılmış, yazılmış, çizilmiş sayısız çalışma bulunmakta. Kitaplar ise bu konuda faydalanılacak en önemli kaynaklardan birisi. Yaşam tecrübesi, bireye, cinsiyetlere ve ilişkilere yönelik psikolojik bulgular bu konuda yazılan eserleri şekillendiren temel faktörlerden. Ayrıca  kurgusal veya gerçek olaylardan esinlenerek oluşturulan hikayeler veya romanlar da hem keyifli hem de öğretici olabilir.
Kadın Erkek İlişkileri Kitapları Nasıl Seçilmeli? Eğer amacınız daha çok eğlenceye yönelikse ve kurgu bir roman okumak istiyorsanız ona göre, eğer ilişkinizi geliştirmek istiyorsanız ona göre bir kitap seçin. Piyasada bu konuda sayısız kitap bulunuyor, canı isteyen yazıp çiziyor. Fakat yaşadığı bir ilişkinin sonuçlarına göre bir kitap oluşturuluyorsa bu eğitici olamaz, ancak yaşanmış bir hikaye olabilir. Yani önemli olan ilk faktör: Yazarın söylediklerini neye dayandırdığı. Yaşamış kötü bir ilişki sonucu bir genellemeye mi, yoksa bilimsel bulgular ve uzun süreli araştırma ve gözlemleri sonucu edindiği bilgilere mi? Cinsiyet ayırt etmeksizin her insanın özgün yaşanmışlıkları ve karakteri vardır. Bu yüzden iki insanın ilişkisi söz konusu olduğunda çok fazla değişken olabilmektedir. Bu durumda kitap eğitici olmak istiyorsa, bir ilişkide olanları direkt aktarmak yerine daha genel bir çerçeveden kaleme alınmış olmalı. Bunu anlamak için tabii ki ilk yapılması gereken: Kitabın önsözünü ve tanıtım yazısını okumak, yazarı araştırmak…
İlişkimi Geliştirmemde ve Sorunları Çözmemde Kitap Okumak Faydalı Olur mu? Bilgi hayatımızın her alanında olduğu gibi ilişkilerde de kilit rolündedir. Konu hakkındaki bilginizi ne kadar geliştirirseniz ilişkinizin de o kadar güçlü olması muhtemel. İlişkilerin temel dinamikleri, karşı cinsi anlamak, eş ile hayatı birleştirmek, beklentilerin nedenleri ve sonuçları gibi birçok konuda yetkin kişiler tarafından yazılmış kitapları okumak evet de ilişkinizi geliştirip güçlendirmenizde ve var olan sorunları çözmenizde yardımcı olacaktır. Burada önemli nokta doğru kitap tercihi yapmak ve faydalı bilgiler alarak onları günlük hayatla birleştirebilmek. Tam tersine varsayımlar üzerine yazılmış kitaplar ise kafa karışıklığı yaratarak fayda yerine zarar bile verebilir.
Kadın Erkek İlişkileri Hakkındaki Kitaplar Hangi Konulardan Bahsediyor? İlişki kavramı geniş, detaylı ve karmaşıktır. Bu bağlamda kitaplar farklı birçok konuyu ele alır. Bir erkeğin kadını daha iyi anlaması, bir kadının erkeği daha iyi anlaması, ilişki partnerinde değiştirilmek istenilen özellikler, ilişki sorunlarının temel nedenleri, ayrılınan eski sevgiliyi-eşi unutmak, ideal ilişkiyi bulmak, kadınların veya erkeklerin kalplerine inen yollar gibi birçok farklı konuyu işleyen kitaplar bulunmaktadır.
Örnek Kitaplar Web sitemizden Kadın-erkek ilişkileri ile ilgili kitaplara ulaşabilirsiniz. Burada çeşitli konularda tecrübeli ve uzman yazarlar tarafından teorik ve prafik olmaz üzere birçok farklı konuda yazılmış kitap bulunmakta. Erkeğin Pin Kodu: Erkekleri anlamakta zorlanıyor musunuz? Bir erkeğin ilişki isteyeceği, hayatını geçirmek isteyeceği kadında neler arayacağını bilmek mi istiyorsunuz? Erkekleri ve kalplerine giden yolları anlamak için yazılmış bir kitap ve bu konuda faydalı bir kılavuz olabilir. Kocam: Bu kitap evli veya değil, ilişki yaşayan tüm kadınlar için yazıldı. Kadın-erkek ilişkilerinin dinamiklerini öğrenmek, evliliğin bir erkek için ne anlama geldiğini daha iyi anlamak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Özellikle de bir ihanetle burun buruna gelmiş bir kadınsanız eğer, içinden geçeceğiniz süreçleri en iyi şekilde atlatarak sevdiğiniz adamı nasıl geri kazanacağınızı bu kitabın rehberliğine bırakabilirsiniz. Dolunay Kırmızısı: Uzun soluklu, derin ve özgün bir ilişkiyi anlatan bir fijital roman! Romanın akışı esnasında ilk sayfadan başlayarak QR kodlar göreceksiniz. Akıllı telefonlarınızdaki QR kod okuyucu programları kitapta yer alan QR kodların üzerine tuttuğunuzda, romanda geçen sahneleri ‘kısa filmler’ şeklinde izleyebileceksiniz. Kitap ayrıca Abbas kitabının devamı niteliğindedir, eğer direkt Dolunaz Kırmızı okunmak isteniyorsa, Abbas’ın özetinin okunmasını öneriyor yazar.
Umarım tavsiyeleriniz: tüm insan ilişkileriniz ve aşk hayatınız için faydalı olur. En güzel insanlarla karşılaşmanız, çevrenizdeki güzel insanların kıymetini bilmeniz ve sorunlarınızı en aza indirip çözmeniz dileklerimle.
https://www.tarakitap.com/kadin-erkek-iliskileri-ile-ilgili-kitaplar
0 notes
ruhsalseyler · 8 months
Text
Astrolojide İkiz Alev Göstergeleri
0 notes