Tumgik
#Metin Altan
yorgunherakles · 5 months
Text
yüzü bir gülümsemede donmuş.
bilge karasu - troya'da ölüm vardı
17 notes · View notes
gundembuca · 5 months
Text
İzmir Büyükşehir belediye Meclisinde komisyonlar belli oldu kim hangi komisyonda ?
Tumblr media
Meclis Birinci Başkan Vekilliği görevine CHP’li Altan İnanç, İkinci Başkan Vekilliği’ne ise CHP’li Mehmet Atilla Baysak seçildi.  GRUP BAŞKANVEKİLLERİ VE SÖZCÜLERİ BELLİ OLDU  CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, CHP Grup Sözcüsü ise Elvin Sönmez Güler oldu.  AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, Grup Sözcüsü ise Nail Kocabaş oldu. MHP Grup Başkanvekili ve Grup Sözcüsü ise Bahadır Altınkeser oldu. DİVAN KATİP ÜYELERİ SEÇİLDİ  CHP’den Mustafa Vatansever, Uygar Kanmış, Doğukan Maltepe, Sultan İpekli Aksoy, Cumhur İttifakı’ndan ise Enes Uğuz seçildi ENCÜMEN ÜYELERİ SEÇİLDİ   Encümen Üyeleri CHP’den Saadet Çağlın, Erol Güngör, Kazım Umdular, Zafer Levent Yıldır, Hidayet Petin oldu. ESHOT İDARE ENCÜMEN ÜYELERİ SEÇİLDİ ESHOT İdare Encümenleri gizli oy ile seçildi. CHP’den Erhan Erdil, Mehmet Türkbay, Leman Tunus olarak belirlendi.   BİRLİKLER Ege Belediyeler Birliği’ne CHP’den Sedef Cem, Tarihi Kentler Birliği’ne CHP’den İsmail Sarı, Devrim Akseki, Onur Topuz seçildi. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’ne CHP’den Osman Yurtseven, İbrahim Öz, Banu Gençkan seçildi. İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği’ne CHP’den Savaş Dağdeviren, Aras Kaynarca, Özgür Korkmaz, Erdal Karagöz, Yalçın Kaya, Leman Tunus, Elvin Sönmez Güler, Hatice Semerci, Cumhur İttifakı’ndan Sezgin Özgen, Ferhat Uysal, Bahadır Altınkeser ve Adem Öztürk seçildi.   MECLİS İHTİSAS KOMİSYONLARININ ÜYELERİ BELİRLENDİ  İmar ve Bayındırlık Komisyonu: CHP’den Zafer Levent Yıldır, Esra Koçdemir, Nilüfer Bakoğlu Aşık, Mustafa Genç, Aras Kaynarca, Onur Topuz, Yağmur Yudakul Özkan, Cumhur İttifakı’ndan Uğur İnan Atmaca, Selma Kısa.  Çevre ve Sağlık Komisyonu: CHP’den Saadet Çağlın, Mustafa Vatansever, Raife Karabatak, Tülay Horasan, Günay Önder, Hatice Semerci, Metin Erkan, Cumhur İttifakı’ndan Mustafa Bahar, Gizem Akyüz Duman.   Plan ve Bütçe Komisyonu: CHP’den Candaş Yeter, Tamer İmal, Hazer Öztürk ışık, Onur Saatli Görkem çolak, Zümer Timur Mert, Şepnem Türe, Cumhur İttifakı’ndan Kazım Erten, Ercan Tekin.  Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu: CHP’den Hacer Taş Gültepe, Nurcan Adıgüzel, Tuğçe Gülcüler, Ferdi Hepyılmaz, Ege Batu Eltez, Neriman Baltacı Türkeri, Gökalp Erhan Güzel, Cumhur İttifakı’ndan ise Dilaver Kişili ile Fırat Eroğlu.   Ulaşım Komisyonu: CHP’den Barış Dalgıç, Çiler Güler, Osman Yurtseven, Ulaş İsmail Şenol, Niyazi Arslan, Ufuk Akyol, Eşref Çakır, Cumhur İttifakı’ndan Bahadır Altınkeser ve Ümit Cingöz.  Hukuk Komisyonu: CHP’den Rıfat Özer, Mehmet Türkbay, Muhittin Cumhur Şener, İpek Kul, Ümran Göçen, Ceren Türer Uykal, Ahmet Cemil Balyeli, Cumhur İttifakı’ndan Burçin Kevser Sevil, Özgür Kaner. Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Komisyonu: CHP’den Mehmet Atilla Baysak, Aras Kaynarca, Ali Eren Alibeşeoğlu, Celal Yıldız, Volkan Koçanalı, Ayhan Kaya, Hazel Öztürk Işık, Cumhur İttifakı’ndan Abdulhakim Evin, Hilal Sadıkoğlu Akar.   Turizm ve Fuarcılık Komisyonu: CHP’den Onur Saatli, Melda Erbaykent, Seyhan Müşerref Kuralı, Aylin Özdemir, Metin Kıral, Hüseyin Okan Ürkmez, Savaş Dağdeviren, Cumhur İttifakı’ndan Serkan Özbek, Derya Pala.   Tarım, Orman ve Hayvancılık Komisyonu: CHP’den Ali Bor, Gazanfer Yavaş, Şükrü Süreroğlu, Nail Kahraman, Selçuk Karakülçe, Deniz Vural, Erdal Karagöz, Cumhur İttifakı’ndan Halil Deveci, Hasan Aytaç Baştuğ.  Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu: CHP’den Hacer Taş Gültepe, Neriman Balcı Türkeri, Semiha Memiş Saraç, Gizem Çetinkaya Ülker, Bilge Kasırga Sözcü, Hatice Semerci, İbrahim Öz, Cumhur İttifakı’ndan Hakan Yıldız, Burçin Kevser Sevil.   Kent Konseyi Komisyonu: CHP’den Erdoğan Çoban, Banu Ayhan, Nurcan Adıgüzel, Mehmet Çıtak, İsmail Yüzer, Bekir Gündoğdu, Rıfat Özer, Cumhur İttifakı’ndan Hakan Yıldız, Mesut Yaşar Aybar. Engelsiz İzmir Komisyonu: CHP’den Leman Tunus, Devrim Akseki, Semiha Memiş Saraç, Raife Karabatak, Günay Önder, Doğukan Maltepe, Memet Eren, Cumhur İttifakı’ndan Emrah Erol, Yetkin Yıldız.   Sokak Hayvanlarını Koruma Komisyonu: CHP'den .Hidayet Petin, Selçuk Karakülçe, Yağmur Yurdakul Özkan, Esra Koçdemir, Hediye Kaya, Memet Eren, Erdal Karagöz, Cumhur İttifakı’ndan İsa Nezir, Feyzullah Ergin.   Deprem ve Afet Komisyonu: CHP’den Barış Dalgıç, Tuğçe Gülcüler, Ali Eren Alibeşeoğlu, Rüzgar Sönmez, Ahmet Cemil Balyeli, Niyazi Arslan, Mustafa Genç, Cumhur İttifakı’ndan Nail Kocabaş, Okan Bildirici.  Esnaf, Meslek Odaları ve Tüketiciyi Koruma Komisyonu: CHP’den Mehmet Mithat Salepçioğlu, Yakup Yenice, Muhittin Cumhur Şener, Osman Selim Tok, Bekir Gündoğdu, Ayhan Kaya, Mehmet Çıtak, Cumhur İttifakı’ndan Latif Aydemir, Hakan Kalfaoğlu.  Sosyal Politikalar Komisyonu: CHP’den Şükrü Süreroğlu, Gizem Çetinkaya Ülker, Mehmet Cengiz Sarıoğlu, Banu Gençkan, Kamil Taşal, Mustafa Vatansever, Yakup Yenice, Cumhur İttifakı’ndan Sebahattin Güzel, Erdal Seyitler.  Kentsel Dönüşüm ve Konut Politikaları Komisyonu: CHP’den Saygın İkiz, Nilüfer Bakoğlu Aşık, Yunus Nadi Ergen, Ufuk Aykol, Ali Bor, İsmail Sarı, Hediye Kaya, Cumhur İttifakı’ndan Adem Öztürk, Sezgin Özgen. Kooperatifler ve Pazar Yerleri Komisyonu: CHP’den Banu Ayhan, Doğuş Bayır, Mehmet Mithat Salepçioğlu, Abdulvahap Batıhan, Gazanfer Yavaş, Erhan Erdil, Celal Yıldız, Cumhur İttifakı’ndan Mehmet Emin Davran, İsmail Hancı.   Deniz, Kıyı Alanları ve Limanlar Komisyonu: CHP'den Altan İnanç, Gözde Çelik Özoğul, Gazi Gençoğlu, Ümran Göçen, Erol Güngör, Nuri Caferoğlu, Ferdi Hepyılmaz, Cumhur İttifakı’ndan Ferhat Uysal Mesut Yaşar Aybar.  Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Komisyonu: CHP’den Ege Batu Eltez, Mükremin Zülkadiroğlu, İsmail Sarı, Dinçer Gözmen, Ahmet Güney, Saygın İkiz, Umut Ergül, Cumhur İttifakı’ndan da Oktay Salduz, Mehmet Çeltikcoğlu.  Çocuk Hakları ve Çocuk Dostu Kent Komisyonu: CHP’den Osman Selim Tok, Orhan Berber, Kamil Taşal, Ender Beyazyıldırım, Özge Özkarakaş Eseroğlu, Sultan İpekli Aksoy, İsmail Yüzer, Cumhur İttifakı’ndan Sebahattin Güzel, Hilal Sadıkoğlu Akar.  Gençlik, Üniversiteler ve İstihdam Geliştirme Komisyonu: CHP’den Ender Beyazyıldırım, Şepnem  Türe, Yalçın Kaya, Görkem Çolak, Emel Ürper, Sedef Cem, Candaş Yeter, Cumhur İttifakı’ndan Enes Uğuz, Sercan Akman.  Organize Sanayi Bölgeleri Komisyonu: CHP’den Kazım Umdular, Gözde Çelik Özoğlu, Kamil Taşal, Volkan Koçanalı, Mükremin Zülkadiroğlu, Uygar Kanmış, Ulaş İsmail Şenol, Cumhur İttifakı’ndan Hüsnü Boztepe, Erdem Öksüz.  İleri Yaş Çalışmaları Komisyonu: CHP'den Abdulvahap Batıhan, Seyhan Müşerref Kuralı, Metin Kıral, Gökalp Erhan Güzel, Tülay Horasan, Melda Erbaykent, Cumhur İttifakı’ndan Yusuf Mert, Mustafa Öztürk. Yılın En Çalışkan ve Başarılı Kadın Siyasetçileri Hacer Taş ve Seher Canerler https://www.youtube.com/watch?v=jjRBFD9zalQ&list=PLd_PqdoHX47lb1ZG-g_Yim4xaVK3BxeVl&index=9 Read the full article
0 notes
m2024a · 6 months
Video
Terra Amara, il finale della serie: «Sarà ricco di colpi di scena». Le anticipazioni Terra Amara ha rapito il cuore di milioni di telespettatori che si sono affezionati alle vicende dei vari protagonisti della soap opera turca. La serie televisiva, dopo due anni di messa in onda (è stata trasmessa per la prima volta il 4 luglio 2022), quattro stagioni molto appassionanti e 550 puntate nella versione italiana (141 episodi in quella turca) è pronta per il suo finale attesissimo. L'ultima puntata di Terra Amara andrà in onda proprio in queste ultime settimane del mese di marzo (non c'è ancora una data ufficiale) ed ecco cosa succederà ai protagonisti. Stando a quanto si legge nel sito di Davide Maggio, ecco che cosa succederà ai protagonisti di Terra Amara durante l'ultima puntata della serie tv. Il finale di Terra Amara Zuleyha, che ha scoperto la sua vera identità, sposerà Hakan Gümüşoğlu (Ibrahim Çelikkol) ma, ancora una volta, dovrà vedersela con il destino: Hakan verrà ucciso da Betul Arcan (Ilayda Cevik) durante uno scontro a fuoco e Zuleyha resterà nuovamente vedova a poche settimane dal matrimonio. Fikret Fekeli (Furkan Palali) superato l'innamoramento per Zuleyha, si sposerà con Zeynep Yılmaz (Ümit Beste Kargın) ma il matrimonio verrà in parte sconvolto dall’arrivo di Vahap Keskin (Ergün Metin) che minaccerà di fare esplodere alcune bombe all'interno del luogo sacro. Spoiler Tutto si risolverà nel migliore dei modi. Yilmaz Adnan Yaman, ormai adulto, svelerà il destino di Zuleyha ma anche di tutti gli altri personaggi della serie tv. Infine, ai cattivi di Terra Amara toccherà un destino più crudele: Şermin Yaman (Sibel Tascioglu) morirà di infarto, Füsun Arman (Yeliz Doğramacılar), l’amica-nemica di Şermin, divorzierà dal marito e Haşmet Çolak (Altan Gördüm) morirà in prigione.
1 note · View note
sinancemsimsek · 2 years
Photo
Tumblr media
#photograph @sinancemsimsek “”Bazen kendini anlamsız bir arayışın içinde bulursun Bazen hiç bir amacın ve hedefin yokmuş gibi yaşarsın Bazen tüm dünyadan sorumlu kişi sensin gibi omuzlarında misyonla uyanır, farkedersin Hiç bir duygu tıpkı koku gibi sonsuza kadar kalıcı olamaz. Anladımki “HİSLERİN KADAR KALICISIN” “” Söz: Ender Gündüzlü & Rafet El Roman Müzik: Ender Gündüzlü & Can Sanıbelli Yönetmen : @camuradam & Derya Çapacı Yıldız Görüntü Yönetmeni:Eren Yıldız Styling :@camuradam Modern Dansçı: Tuğçe Göncü & Berk Can Ceylan Sokak Dansçı: Dilara Tiryaki Dijital Dağıtım: El Roman Müzik Artist End Repertuare: Erdal Başıbüyük Düzenleme: Tansel Doğanay & @camuradam & Vesim İpek Stüdyo: Bahçekat Mıx Mastering : Vesim İpek & Serkan Ayman Kemanlar: İstanbul Strings İngilizce bölüm yazarı: @camuradam İngilizce bölüm seslendireni: Barış Ekmen Sanat Yönetmeni: @camuradam Prodüksiyon : Ali Asker Bozatlı & Bozatlı Prodüksiyon Focus Player: Emre Çelebi Set Ekibi: Metin Ayin & Set İstanbul Kapak ve Video Fotoğrafları: Cozy Ajans Sertan Tiryaki Sinan Cem Şimşek WeekiAli Thepakmuserking Mehmet Çiçek Miguelon Gülşah Altan Makyaj ve Saç : Eda Kozatlı & Yulia Praniuk & Ahmet Çakmak Focus player: Emre Çelebi Dron: Okan Gülsen Mekan : Collesium Mall Merter Ses Sound: Sinan Güneş Sahne Kurulumu : Serkan Genç DJ: Yetiş Sayar Edit: Ziya Anavatan Fx:Saıdzhon Khazıhmamatov Color: Post Broders & Ufuk Aktaş Kostüm dikim :Ümit textil&Bülen Ümit&Faik Yorgun & Tülay Köprülü & İsmet Çınar Cast Blend MODEL(Cem Alanyalı & Metin Yıldız) Farzam feyzaghaei Dayanacardenas Ceren Yağlı Pakmuserking Daria Zhadaniuk Solmaz Alisaink Yaroslavstarkov Rhuan trend Nikakobal Andrei Radu Emre Koçbuğ Thepakmuserking Çocuk Oyuncu: Aybek Töleganöv Cemal Çiloğlu Hasan ve İslam Tayar Mehmed Caymaz Orhan Ayazım Baran Ümit Ercan ve Çayan Selçuk Yusuf İmen Zehra Töleganöv Mahmut Polat Muharrem Sözen Hüseyin Karahan Mahmut Polat Sponsor firmalar: Eyfel Die More Chamur National Yazarlar Örme Textil (İstanbul Turkey) https://www.instagram.com/p/CmwPF5Mok_z/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
freeartzombie · 4 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Diriliş: Ertuğrul (2014-2019)
dir. Metin Günay
147 notes · View notes
yarisgaraji · 7 years
Text
Her şeyden önce SICAK SICAK SICAK demek istiyorum. Gerçi sıcak olacağını bekliyor ve buna hazırlanıyordum ancak arkadaş yok böyle bir sıcak. Biz baştan anlatalım bakalım bu seferki maceramızda neler oldu.
Bu sefer planlar daha yola çıkmadan bozulmaya başladı, çocukluk arkadaşlarımdan (AKB) birinin düğününden dolayı hanımı Angara’da bırakmam gerekti. Ailemizi temsilen düğüne katılacak sabah ilk uçak ile Antalya da olacak bende onu organizasyon başlamadan alacağım. Hanıma hemen bir uçak bileti ve yeni plan hazır…
Hali ile yola tek başıma çıktım Uşak Drift Festivaline göre çok daha rahat gidiyorum römork yok yük yok. Hanımla benim çantam kask tulum ve yakıtlar. Driftheraphy ekibi işin ucunda Antalya/Kemer olunca Cuma’dan gitmiş köfte horlar, değişik fotolar atarak beni kıskandırıyorlar.
Nevarla‘nın hız sabitleyicisi devrede tıngır mıngır gidiyorum sanki her 1 km’de 1° artıyor sıcaklık. Kemer’e organizasyon alanına vardım ki bizim tır yeni gelmiş benim araba tırdan iniyor. Sağ olsun Ahmet abi beni uğraştırmadan attı arabamı pit alanına.
Arabaların hepsi indirildi, pit alanları gölgelikler çadırlar kuruldu lastikler dizildi ancak hava 50° ölüyoruz. Sabah 10.00-14.00 arası her şeyi hazırladık ve hepimizin kafasına güneş geçti. Öğle yemeğinden hemen sonra pistimiz kurduk ve akşam antrenman yapma kararı aldık. Tabi ben 17.00 den önce marş basmayacaktım hava harbiden çok feci sıcak nefes alırken zorlanıyorum. Otelin soğuk havuzuna kendimi attım az bi serinledikten sonra kendimi odaya sürükledim ve 2 saat uyuyayım diye yatağıma gömüldüm.
Çok geçmeden kesicide V8ler, çatara patara 2jz ve tatbikî lastik sesleri gelmeye başladı. Bende her zamanki rüyalarımdan birindeyim sanıyorum ama nedense bu sefer rüyamda görüntü yok, gıcık bir durum. Çok geçmeden anladım ki Kemal Güvenkaya E34 V8i ile pistte 2 tur atayım demiş. Tabi Driftten sorumlu bakanımız Abbas Çimen de dayanamayıp peşine. Bizim pempeli Kenan Büyükbahçeci onlardan eksik kalır mı hop oda pistte. İbrahim Özlütürk tehlikeli adam arabasına binip gelmiş bide utanmadan. Metin Altan abimiz bile duramamış bir turbo ile gazlıyor bir V8 ile hangisinden inerse Salih veya Melih atlıyor piste araba ile. Angara bebesi Murat Yolcu’nun da onlardan aşağı kalır yanı yok. Ele başı Erdoğan wassappppp dan sürekli hadi sende gel diye taciz ediyor halen uyku sersemiyim birde baktım ki tulumumu giymiş elimde kaskım hazırım.
Millet çatara patara devam ediyor bendeeee diye koşa koşa pit alanına geldim. Elimi cebime bir attım anahtar yok aynı hızla otele, otelde de yok hız kesmeden Nevarla‘ya orda da yok nerde lan bu derken arabaya bir baktım elektrik şalteri açık anahtar üstünde. Kendi kendime dedim zaten sıfır problemsiz geçerse akşam uyuyamazsın iyi oldu. 🙂 Oturdum arabaya bastım marşa biraz tereddüt etti ama çalıştı yavrum. O an gözüm hararet saatine ilişti 60° diyor! Bütün gün gölgede çadırda duran arabanın su sıcaklığı 60° direk devir daim açıyor artık sıcaklığı siz düşünün.
Allahtan büyülü kaskım ve yarış tulumum üstümde (benim kasım ve yarış tulumum özel büyülüdür; aptallar göremiyor bu kaskı ve tulumu) her şeyimle piste çıkmak için hazırım. Tam kendimi piste atacağım Serdar Bey geldi yanında genç bir kardeşimiz organizasyondaki “en güzel arabaya” binmek istemiş. Genç ama arabadan anlıyor dedim içimden, dışımdan da “daha hiç piste çıkmadım” dedim ama ne demek istediğimi anlamadılar sanıyorum çünkü genç kardeşimizi paket yapıp arabaya bindirdiler. Tabi bu genç kardeşimin üstünde de büyülü kask ve tulum var bunu da aptallar göremiyor. Neyse genç kardeşim yanımda piste çıktım 2 tur attım belli arabaya hava girmiyor hemen pit alanına geri döndüm kaput aç ufak bir akış metreden ayar tekrar döndüm piste. Bütün arabacılar şok arabaya ayar böylemi oluyor diye. Piste çıkınca anladılar asıl ayar böyle yapılırmış diye. Ben her geçen tur biraz daha hızlanıyorum biraz daha açım artıyor biraz daha ilk girişte (initiation) aracı zorluyorum, yan koltuktaki kardeşimde her tur biraz daha ürperiyor suratı bozuluyor. Lastikler artık tutmamaya başladı pit alanına döneceğim derken birden arabanın içini mis gibi Furkan Gökkaya‘nın hazırladığı plütonyum katkılı benzinin kokusu sardı. Ne olduğunu bilmeksizin arabayı pit alanındaki yangın söndürücülerin yanına çektim. Genç kardeşimizi indirdim velisine teslim ettim ve sıkıntıyı aramaya başladım. Hani şu bizim yeni yaptığımız yakıt depomuz var ya kendi kafasına göre bagajda geziyor. Depoyu sabitledim 2 lastik daha bitirdim derken gün bitti. Arabamın performansı harika pist güzel ama hava çok sıcaktı. Bu soğuk Angara gününde o anları hatırlayınca bile içim ısınıyor.
Ekipteki tek kankam Erdu ile akşam yemeği yedik sohbet muhabbet derken erken kalkacağım için ben yatış. Sabah güneş doğmadan yola çıktım ilk uçakla gelen eşimi aldım yemek yedik geldik derken öğlen oldu. Organizasyon alanına geldim 1000lerce modifiyeli araba bütün turistler ve yerel halk orada bizi bekliyor.
Hemen arabaya bir marş bastım ama dedi bu sefer yok ben çalışmam. Hemen akü almak için yine düştüm yollara. Akü al gel sök tak güneş sıcak. Hepimiz hazırız organizasyon için ama öyle bir sıcak var ki hiç birimiz istemiyoruz piste çıkmayı. Birden dendi hadi piste seyirci selamlamaya hepimiz arabalara atladık askeri aracın çevresine doluştuk fotolar tanıtımlar söyleşiler güzel oldu. 17.00 ye de Drift gösterisini planladık ki bence çok süper oldu.
Saat 17.00 ye varmadan bizim kurtlular dayanamayıp teker teker piste çıkmaya başladılar. Lastiği biten pire girip tekrar çıkıyor. Tabi bu kurtluların içinde bende varım, hanımla da 2 lastik bitirdik hatunun yüzü güler oldu.
Araba ile her çıkışımda yanımda farklı birisi vardı, her çıkışta duman egzoz ve yakıt kokuları içinde geçti. Ben süper eğleniyorum bundan dolayı farkında olmadan arabaya zarar verebilirim arada beni durdurun dedim kankalara. Arkadaş çıkıyorum 2 tur atıyorum durdurdur önüme atlıyorlar. 1 tur boş atıp tekrar gazlıyorum 2 tur sonra tekrar atlıyorlar önüme durdurdur. Sağ olsunlar arabaya zarar ver miyim diye beni Drift organizasyonlarından soğuttular tam Allah Allah Allah moduna geçiyorum biri önüme atlıyor durdurdur. Tabi her çıkışta bende ve yanımdakilerde büyülü kask ve tulum var aptallar halen göremiyor. 🙂
Ekip her zamanki gibi çok sağlam sanırsın en psikopat kim yarışındayız. JOKER E30‘un akü bitip duruyor sanırım fan + ekstra su pompasını rölesiz bağladık ondan oluyor. Tabi sıcak ağır basıyor söylemiş miydim? Herkesin lastikler pat güm yenisi takılıyor yallah tekrar piste. Lastik yakanlar tam gaz yanlayanlar hepsi bizde.
Her şey bir yana sadece pazar günü 20 adet lastik bitti arabayı bitik lastikler üzerinde yükledim. Zaman nasıl geçti gerçekten anlayamadım. Sağ olsun organizatörümüz KMK bizlerin bu çabasını birer plaket ile ödüllendirdi.
Zafer Murat araç lojistiğimiz için bizi hazır bekliyordu arabaları ve malzemelerimizi yükledik hepimiz odalara dinlenmeye geçtik. Geç vakit yemek için buluştuk sohbet muhabere vur kafayı yat nede olsa yarın sabah ver elini Angara!
Bu güzel organizasyonun olmasını sağlayan ve emek eden bütün herkese çok teşekkür ederim, çok sıcak ve güzelsiniz.
Özel teşekkürümü ise Emirler Baskı Balata Ceyhun (0538 732 94 12) kardeşime ediyorum. Gölgede 50° sıcaklıktaki değişken zeminli Drift pistinde 20 adet lastiği tellerine yiyecek kadar Drift yapıp 1 saniye bile kaçırmayan fantastik bir baskı balata yapmış ellerin dert görmesin kardeşim.
Fotoğraflar: Hüseyin Keskinkılıç & Furkan Gökkaya & Mehmet Yılmaz
2017 Kemer Drift Festivali Her şeyden önce SICAK SICAK SICAK demek istiyorum. Gerçi sıcak olacağını bekliyor ve buna hazırlanıyordum ancak arkadaş yok böyle bir sıcak.
0 notes
sananeulen · 3 years
Text
Türk Edebiyatının gelmiş geçmiş en iyi 100 yapıtını sizin için derledik.. ACABA SİZ KAÇ TANESİNİ OKUDUNUZ?
1. İnce Memed, Yaşar Kemal 2. Tutunamayanlar, Oğuz Atay 3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, A. Hamdi Tanpınar 4. Huzur, A. Hamdi Tanpınar 5. Kara Kitap, Orhan Pamuk 6. Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal 7. Aylak Adam, Yusuf Atılgan 8. Aşk-ı Memnu, Halit Ziya Uşaklıgil 9. Benim Adım Kırmızı, Orhan Pamuk 10. Puslu Kıtalar Atlası, İhsan Oktay Anar 11. Sevgili Arsız Ölüm, Latife Tekin 12. Yaban, Yakup Kadri Karaosmanoğlu 13. Bir Düğün Gecesi, Adalet Ağaoğlu 14. Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay 15. Ölmeye Yatmak, Adalet Ağaoğlu 16. Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali 17. Üç İstanbul, Mithat Cemal Kuntay 18. Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin 19. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Peyami Safa 20. Devlet Ana, Kemal Tahir 21. Bir Gün Tek Başına, Vedat Türkali 22. Hakkari’de Bir Mevsim, Ferit Edgü 23. Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali 24. Yenişehir’de Bir Öğle Vakti, Sevgi Soysal 25. Mai ve Siyah, Halid Ziya Uşaklıgil 26. Kıskanmak, Nahid Sırrı Örik 27. Cevdet Bey ve Oğulları, Orhan Pamuk 28. Eylül, Mehmet Rauf 29. Gece, Bilge Karasu 30. Fahim Bey ve Biz, Abdülhak Şinasi Hisar 31. 47’liler, Füruzan 32. Gölgesizler, Hasan Ali Toptaş 33. Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yaşar Kemal 34. Yorgun Savaşçı, Kemal Tahir 35. Murtaza, Orhan Kemal 36. Yer Demir Gök Bakır, Yaşar Kemal 37. Tuhaf Bir Kadın, Leyla Erbil 38. Ağır Roman, Metin Kaçan 39. Orta Direk – Yaşar Kemal, 40. Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana – Yaşar Kemal 41. çimizdeki Şeytan – Sabahattin Ali 42. Yalnızız – Peyami Safa 43. Bin Hüzünlü Haz – Hasan Ali Toptaş, 44. Son Adım – Ayhan Geçgin, 45. Yılanların Öcü – Fakir Baykurt 46. Her Gece Bodrum – Selim İleri 47. Sinekli Bakkal – Halide Edib Adıvar 48. Sultan Hamid Düşerken – Nahid Sırrı Örik 49. Serenad – Zülfü Livaneli 50. Tol – Murat Uyurkulak 51. Ayaşlı ve Kiracıları – Memduh Şevket Esendal 52. Müşâhedat – Ahmet Midhat Efendi 53. Kinyas ile Kayra – Hakan Günday 54. Berci Kristin Çöp Masalları – Latife Tekin 55. Denizin Çağırışı – Kemal Bilbaşar 56. Kırık Hayatlar – Halit Ziya Uşaklıgil 57. Kurt Kanunu – Kemal Tahir 58. Medarı Maişet Motoru – Sait Faik Abasıyanık, 59. Odalarda – Erdal Öz 60. Yeşil Gece – Reşat Nuri Güntekin 61. Bir Solgun Adam – Selçuk Baran 62. Kurtlar Sofrası – Attilâ İlhan 63. Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi – Ayfer Tunç 64. Buzul Çağının Virüsü – Vüs’at O. Bener, 1984 65. Esir Şehrin İnsanları – Kemal Tahir 66. Gurbet Kuşları – Orhan Kemal 67. İstanbul Hatırası – Ahmet Ümit 68. Mel’un – Selim İleri 69. Rahmet Yolları Kesti – Kemal Tahir 70. Bir Kadının Penceresinden – Oktay Rifat 77. Kayıp Aranıyor – Sait Faik Abasıyanık 78. Kiralık Konak – Yakup Kadri Karaosmanoğlu 79. Eski Hastalık – Reşat Nuri Güntekin 80. Mutluluk – Zülfü Livaneli 81. Şimdiki Çocuklar Harika – Aziz Nesin, 1967 82. Boğazkesen – Nedim Gürsel 83. Karartma Geceleri – Rıfat Ilgaz 84. Matmazel Noraliya’nın Koltuğu – Peyami Safa 85. Sahnenin Dışındakiler – Ahmet Hamdi Tanpınar 86. Yaralısın – Erdal Öz 87. Yeşilçam Dedikleri Türkiye – Vedat Türkali 88. Ankara – Yakup Kadri Karaosmanoğlu 89. Araba Sevdası – Recaizade Mahmut Ekrem 90. Ateş Gecesi – Reşat Nuri Güntekin 91. Çılgın Gibi – Suat Derviş 92. Göçmüş Kediler Bahçesi – Bilge Karasu, 1979 93. Handan – Halide Edib Adıvar 94. Mahur Beste – Ahmet Hamdi Tanpınar 95. Şu Çılgın Türkler – Turgut Özakman 96. Tütün Zamanı – Necati Cumalı 97. Veda – Ayşe Kulin 98. Viski – Çetin Altan, 1975 99. Yalan – Tahsin Yücel 100. Zübük - Aziz Nesin
22 notes · View notes
akemansimblog · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
In the south of Fialam, all units of guards and the military have been disturbed. A young Leaf girl, Phyllis Anwar, has gone missing. Disappeared without a trace, three months after her third birth. The boy was named Metin, the girl Oda. Ahmet entrusted both of them to the care of alkha and concubines, and he himself ordered soldiers to comb every village in En Merida. Phyllis was nowhere to be found. Only the merchant at the jeweler's shop confessed that the listrica had come to him to buy gold rings and necklaces.
Trouble! - Althan Anwar said bitterly as he and Achmet went out into the street. - She paid with this for the journey. Ahmet's face darkened and he turned sharply to his younger brother.
Do you know something about this?!
Ah, oops.
Tell me. Tell me, or I'll charge you with kidnapping my wife and lock you in a dungeon. It was either Ahmet's look of seriousness or Altan's shame, but he sighed and confessed:
When she came out of the house, I woke up abruptly. I wanted to catch up with her, bring her back, but I was sleepy. She was as fast as a mountain doe. That wagon had rushed off to the capital.
She is a doe," said Ahmet angrily. - And you are a donkey, my dear brother. Now you will go with our men to Wetamia to look for my wife. Because I will not trust you to govern En Merid.
Phyllis returned to the convent of St. Nuo. Here lived four women who had left their families. Naima is the youngest of them all. Barely leaving the chariot and paying in gold, Phyllis fell into her friend's arms.
Nuo! - the girl shouted so loudly that she nearly deafened Lily Kowal. - I want to take the nunhood!
When the southern soldiers arrived at the gates of the holy cloister and demanded to see Anwar's listirk hiding within these walls, old Nuo told them that the listirk was not here, and only nuns lived here.
6 notes · View notes
nesrin-c · 4 years
Text
Türkiye’nin önde gelen sanatçılarından ortak bildiri:
Korkmuyoruz, reddediyoruz!
Müjde Ar’dan Levent Üzümcü’ye, Adnan Özyalçıner’den Ataol Behramoğlu’na, Müjdat Gezen’den Rutkay Aziz’e kadar birçok sanatçı ortak açıklama yayımladı.
Sanatçılar Girişimi çok sayıda sanatçı ve yazarın imzasıyla, ülkede yaşanan sorunlara dair bildiri yayımladı.
“Sevgili halkımıza” seslenişiyle başlayan ve her biri kendi alanında seçkin yazar, ressam, heykeltıraş, müzisyen, tiyatro ve sinema sanatçısının imzalarının yer aldığı bildiride, siyasal iktidarın çağdaşlık değerlerine karşı eylem ve girişimleri eleştirilirken, muhalefetteki güçler de daha cesur ve kararlı olmaya çağırılıyor.
Bildiri [email protected] adresinden imzaya açılarak destek talebi yenilendi.
Sanatçıların düşünceleri nedeniyle yargılandıkları vurgulanan açıklamada şunlar belirtildi:
"Sevgili halkımıza,
Sizlere, emeğini, yeteneğini, halkının ve ülkesinin hizmetine sunmuş sanatçılar olarak sesleniyoruz.
Mutluluğunuz bizim mutluluğumuz, mutsuzluğunuz bizim mutsuzluğumuzdur.
Mutlu olmadığınızı biliyoruz, görüyoruz, seziyoruz, izliyoruz.
Yaşadığımız koşullarda nasıl mutlu olunabilir ki!
Dünyayı sarsan koronavirüs belası ülkemizde de can alıyor. Daha da alacağı anlaşılıyor.
Yeterince ağır bu belayla savaşırken çarşıda, pazarda, günlük yaşamda fiyatlar el yakıyor.
İşçimiz, köylümüz, esnafımız, memurumuz, emekçimiz, çoğu dar gelirli, kimisi büsbütün gelirsiz insanımız, geçim sıkıntısıyla, işsizlikle boğuşuyor.
Bu gününü kurtarmaya çabalarken yarınlarının ne olacağı bir karabasan gibi, kâbus gibi üzerine çöküyor.
Yarın kaygısı, gençlerimizi ümitsizlik içinde kıvrandırıyor.
Deprem kuşağındaki ülkemizde, bir depremin yaraları henüz sarılamadan, yakın gelecektekilerin habercisi öncü sarsıntılar, sanki doğa da bu kötülüklerle yarışıyorcasına, ülkemizin her yerinde birbirini izliyor.
İnsan eliyle yapılan doğa katliamları güzelim ülkemizi mahvediyor.
Gelmiş geçmiş en büyük deprem felaketinin beklenmekte olduğu İstanbul’umuzun üzerinde kanal İstanbul denilen ölümcül rant kılıcı sallanıyor.
Cumhuriyetimizin değerleri alt üst edilmiş.
Monarşi hayranlığı körükleniyor.
Osmanlı İmparatorluğunun birkaç yüz yılı kapsayan aydınlanma çabaları göz ardı edilerek en karanlık, en gerici, en baskıcı dönemleri ve kişileri baş tacı ediliyor.
Barolar ayaklar altında.
Hukuk güvenirliğini yitirmiş.
Büyük Millet Meclisi işlevinden uzaklaştırılarak etkisizleştirilmiş.
Emekçinin kıdem tazminatı yağmalanmakta…
Sıradan ve kimileri cinayet, yaralama gibi yaşama hakkına yönelik cürümlerin sanıkları serbest bırakılırken, düşüncelerinden ötürü yargılanan aydınlar, gazeteciler, siyasetçiler cezaevlerine kapatılmış.
Ölümle, sakatlanmayla sonuçlanan, bu nedenle de daha çok cinayete benzeyen iş kazalarında ve yanı sıra da annemiz, eşimiz, kızımız, kardeşimiz, sevgilimiz, canımız olan kadınlara karşı işlenen alçakça cinayetlerde, bütün dünya ülkeleri arasında korkarız ki en ön sıralardayız.
Bütün bu haksızlıklar karşısında suskun kalamayan; duyarlı insan olma gereğini, sorumluluğunu yerine getiren, her zaman halkının yanında yer almış olan sanatçılar, yazarlar, gösteri ve dinletilerin yasaklanmış olması ve yayın dünyasının geçmekte olduğu dar boğaz nedeniyle, maddi olarak da her zamankinden daha çok sıkıntı içinde kalmış durumdadır.
Özel tiyatrolar perdelerini tamamen kapatma tehdidiyle karşı karşıyadır.
Pek çok müzisyen, ressam, heykeltıraş, çağdaş sanatçımız günlük yaşamlarını sürdürme konusunda çözümsüz sorunlar yaşamaktadırlar.
Ülkesine sevgiyle, onurla, özveriyle uzun yıllardır hizmet etmiş ve etmekte olan saygın sanatçı dostlarımız, büyük bir saygısızlıkla, değer bilmezlikle, güvenirliği kalmamış yargının önüne yem gibi, kurban gibi atılıyor.
Bir zamanların çağdaş, saygın Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisi de, iç politikaya yönelik iktidar söylemleri bu gerçeği ne kadar örtmeye çalışsa da, uygar dünya önünde bütün saygınlığını ve güvenirliğini yitirme tehlikesi altındadır.
Paramızın değerinin dünya pazarlarında sıfırlanmış oluşu bütün bu söylediklerimizin bir özeti ve simgesi gibidir…
Orta gelirli, hatta ortanın altında geliri olan herhangi bir Batı ülkesi yurttaşı, sahip olduğu paranın bizim paramızın altı-yedi kat üstünde değeri olmasının güveniyle ülkemize bir sömürgeye gelir gibi seyahat edebilirken, bizim bir orta gelirli insanımızın ve çocuklarının bile ülke dışına seyahati artık hayal bile edilemez.
Bizler, yüreği halkıyla, ülkesiyle çarpan sanatçılar da halkımızla aynı sıkıntıları paylaşmanın hem üzüntüsünü hem onurunu taşıyoruz.
En başta söylediğimiz gibi, halkın sanatçısı halk mutluysa mutlu, mutsuzsa o da mutsuzdur.
İçimizde biriken bu acı sözleri içtenlikle ve korkusuzca dile getirmemiz, halkımızın, ülkemizin mutluluğu adınadır.
Korkmuyoruz, evet.
Korkusuzluğumuz sıradan ve temelsiz bir cesaret değil, halkımızın ve ülkemizin yüksek değerlerine inancımızın sonucu olan sevgi ve bilinç birikimiyle ilgilidir.
Korkmuyoruz. Bütün yurttaşlarımızı daha cesur daha özgüvenli, daha inançlı ve kararlı olmaya çağırıyoruz.
Türkiye büyük bir ülkedir.
Dünyanın göz bebeği ülkelerindendir.
Aydınlanma değerlerinin beşiği olan Batı ülkeleri de içinde olmak üzere, bütün dünyada aydınlanmanın yeniden doğuşuna öncülük edebilecek potansiyellere sahip bir ülkedir.
Seslenişimizde sıraladığımız sıkıntılar aşıldığında, bu gerçek bütün dünyada bir kez daha görülecektir…
Bu nedenlerle ve sonuç olarak, iktidar güçlerini başta düşünceyi açıklama özgürlüğü olmak üzere evrensel insan haklarına, ülkenin insan ve doğa kaynaklarına saygılı olmaya önemle davet ediyor, muhalefetteki güçleri de daha kararlı, daha cesur ve daha etkin olmaya çağırıyoruz.
Türkiye sahipsiz değildir.
Çünkü bu sevgili ülke, kendisinin yetiştirmiş olduğu ve her biri kendi alanında değerini bütün dünyaya kabul ettirmiş yazarlara, şairlere, müzisyenlere, ressamlara, tiyatro ve sinema sanatçılarına, sanatın her alanından seçkin, bilinçli, bütün varlıklarıyla yurduna ve halkına bağlı sanatçılara sahiptir.
***
SANATÇILAR GİRİŞİMİ
EDİP AKBAYRAM, SADUN AKSÜT, GÜLCAN ALTAN, MÜJDE AR, KORAY ARİŞ, EKREM ATAER, ENGİN AYÇA, ORHAN AYDIN, ENVER AYSEVER, RUTKAY AZİZ, TANER BARLAS, BEDRİ BAYKAM, NİHAT BEHRAM, ATAOL BEHRAMOĞLU, EGEMEN BERKÖZ, GANİ CANSEVER-HEVAL, METİN COŞKUN, MELTEM CUMBUL, NEVZAT ÇELİK, HALUK ÇETİN, MELİKE DEMİRAĞ, FÜSUN DEMİREL, ERHAN DOĞAN, UTKU ERIŞIK, YÜCEL ERTEN, TURGAY FİŞEKÇİ, MÜJDAT GEZEN, FEHİM GÜLER, TARIK GÜNERSEL, SADIK GÜRBÜZ, EMİN İGUS, GÜLSELİ İNAL, EKREM KAHRAMAN, TUĞRUL KESKİN, ARİF KESKİNER, CAN KOLUKISA, MACİT KOPER, ZÜLFÜ LİVANELİ, ZEYNEP ORAL, COŞKUN ÖZDEMİR, DENİZHAN ÖZER, ADNAN ÖZYALÇINER, ABDULLAH NEFES, VEDAT SAKMAN, ADİL SALİH, FERHAN ŞENSOY, YUSUF TAKTAK, CİHAT TAMER, AHMET TELLİ, SALİ TURAN, GÜLSEN TUNCER, DİLEK TÜRKER, LEVENT ÜZÜMCÜ, NEJAT YAVAŞOĞULLARI, ÜMİT ZİLELİ
https://www.birgun.net/haber/sanatcilardan-ortak-bildiri-korkmuyoruz-reddediyoruz-308629
Tumblr media
69 notes · View notes
mertnews · 3 years
Text
KOF AYDIN!
Tumblr media
MertReport Jan 6
Önce Ali Bulaç, ardından Şahin Alpay sonra Ahmet Turan Alkan… Kaçınılmaz bir eleştirinin satır başları…
Ahmet Turan Alkan’ın yazısını okuyunca birden dilimden döküldü: Kof Aydın, korkak ülkücü, o da F-A-N-T-İ-K-O demiş…
Tumblr media
#Alkan, için bu “kaçınılmaz bir son” olmamalıydı. Onu hep mahkemedeki duruşuyla hatırlamalıydık. Cezaevine tekrar girmemek için muktedirin önünde secde etmesiyle değil…
“Kof aydın”… İfadenin aslında Kof Kabadayı’dır. Alkan’ın adaşı gazeteci-yazar Ahmet Altan tarafından bugünün muktediri Tayyip Erdoğan için kullanılmıştır. 2011 yılında “Ucube Heykel” tartışmasında Erdoğan’a sert çıkan Altan, “Bu mu senin adamlığın, bu mu senin delikanlılığın?” diye sormuş ve “Güçsüze babalanmak kolay. Ama kabadayılık öyle olmuyor, delikanlılık öyle olmuyor. Yiğit adam, önce güçlüye kafa tutar.” demişti.
Tumblr media
Sarayın Sultan’ı bu yazıyı hiç unutmamıştı. Dava üstüne dava açılmış ve #AhmetAltan’ı #15Temmuz kumpasıyla ilişkilendirerek idamla yargılamıştı. Ahmet Altan, mahkemedeki o ünlü savunmasında “3 yetmez, 6 idam isteyin” diyerek dik duruşuna devam etmiş ve “Böyle bir iktidardan korkmaktansa, kalan ömrümü hapishanede geçirmeyi tercih ederim” demişti.
#AhmetTuranAlkan’da tutukluyken şöyle seslenmişti: “Evet, ben Ahmet Turan Alkan; Zaman yazarıyım, muhalifim. Yazdıklarımla ve fikri duruşumla gurur duyuyorum. Kesinlikle pişman değilim. Majestelerinin hukukuyla yargılanıyorum. Boğazımı kesen bıçağı yalamayacağım. Zalimden af dilemeyeceğim.”
Yazdıklarıyla ve fikri duruşuyla insanların kendisiyle gurur duymasını sağlamıştı.
Ancak ne olduysa tahliyesinin ardından gerçekleşti. “Majestelerinin hukukuyla yargılanıyorum” diyen, “Bana ağır müebbet verebilirler, ama hukuken mahkûm ve daha önemlisi mahcub edemezler. Hapiste tutabilirler ama inandırıcı bir suç isnad edemezler” diyen Alkan, Yargıtay’ın onama kararının ardından içindeki “Hüseyin Gülerce” ortalığa çıktı. “Bu zindanda beni öldürebilirler” diyordu, kendisi “harakiri” yaptı.
Bir entelektüelden “eline metin tutuşturulmuş korkak bir itirafçıya”, iftiracı döndü. AKP Mccarthyizmine yenildi. Mazisini, duruşunu, kalemini, kelamını sattı. Alkan, Türkiye Günlüğü dergisinde yarattığı Recai Güllaptan karakterine döndü. O zaman güldürüyordu, şimdi güldürmüyor, kendisine acındırıyor.
Türkiye Günlüğü’nden itibaren yazılarını takip eden, kitaplarını okuyan ben ve benim gibiler için büyük bir hayal kırıklığı…
Tumblr media
Ahmet Turan Alkan, “özeleştiri” dediği ve altına imza attığı metinde yazılanlara ne kadar inanıyor bilmiyorum. Düne kadar kendisininde inandığını zannetmiyorum. Özellikle “tüydüler” (!) iddiasına, Ekrem Dumanlı (@ekremdumanli), Abdulhamit Bilici (@ahamitbilici) gibi isimlerin cevap verecektir… Gazeteci meslektaşları, gazete yöneticileri pizza dağıtarak, uber yaparak nasıl bir eli yağda (!) bir eli balda (!) yaşadıklarını her halde anlatacaklardır…
Ancak görünen odur ki,
Ahmet Turan Alkan kalıbının adamı çıkmadı…
Çıplak aramaya maruz bırakılan üniversiteli geç kızlar kadar olamadı…
Pazarda zeytin satan savcılar, temizliğe giden hakimler kadar dik duramadı
Cezaevlerinde öldürülen masumlar kadar, mazlumlar kadar direnemedi
Malına, mülküne el konulan, iş adamlar kadar dünya nimetlerini boş veremedi…
Binlerce insan gibi haksız yere yıllarca hapiste yatan Rizeli Ruşen Çolak (@Rusencolak053) kadar delikanlı, vefalı olamadı… “Allah var gam yok” diyemedi..
Boğazını kesmeyen çalışan bıçağı, sadece yalamakla kalmadı,
O bıçakla kendisine inanan insanları sırtından hançerledi…
Kof bir aydın, korkak bir ülkücü gibi davrandı…
Turfa Müneccim dediği Hüseyin Gülerce’ye yoldaş oldu…
Tumblr media
Şimdi, kimse bana “yıkılası hanedeki evladı iyali” bahane göstermesin…
“Sınanmadığın imtihandan” diye cümleler kurmasın…
Ahmet Turan Alkan olmanın bir bedeli var…
“Ateş tecrübeleri”nin yazarı olmanın bir sorumluluğu var…
Kalemin hakkı, kelamın namusu var…
İşin edebiyatını yapmak değil, yaşamak var…
Bu sınavdan çaktı…
Tumblr media
Önce Ali Bulaç, ardından Şahin Alpay sonra Ahmet Turan Alkan…
Daha kıtalararasındaki akedemisyen tayfasını (Gökhan Bacık, Özgür Koca, Ahmet Kuru) saymıyorum…
Menfaat dostu, gücün yanaşması olduklarını gösterdiler…
Sarayın önünde eğilmekle kalmadılar, diz çöktüler, el etek öptüler…
Kimse de bugünler nasıl olsa geçer, yaptıklarımız, yazdıklarımız, söylediklerimiz unutulur diye düşünmesin…
Yanılgı yanılgı, büyüyen hayal kırıklıkları…
Unutulmaz, unutulmaz!!!
Ahmet Altan’ın söylediği gibi, “Güçsüze babalanmak kolay. Ama kabadayılık öyle olmuyor, delikanlılık öyle olmuyor. Yiğit adam, önce güçlüye kafa tutar.”
Ne Ali Bulaç, ne Ahmet Turan Alkan, ne de Şahin Alpay kalemin hakkını, kelamın namusunu koruyabildiler… Üçü ne bir Ahmet Altan veya “kartondan flüt yapan” isimsiz masumlar kadar olamadı…
Hiçbiri de Reis’ten korktukları kadar, Allah’tan korkmadı…
Ahde vefa göstermediler…
Hakkın hatırı alidir diyemediler…
3 günlük dünya menfaati için geride bıraktıkları onca yıllık hayatlarını bir çırpıda sildiler.
Ne Ahmet Turan Alkan, adaşı Ahmet Altan gibi olabildi
Ne Ali Bulaç adaşı Ali Ünal gibi olabildi…
Tumblr media
Geriye yanılgı yanılgı, büyüyen bir hayal kırıklıkları bıraktılar…
Şimdi, kof aydınların kütüphanemdeki kitaplarını yakma vakti…
Şimdi Ahmet Altan’ın savunmasını tekrar okuma vakti…
Umarım bir gün onunla o da, aydın duruşunu değiştirmez, bizi hayal kırıklığına uğratmaz
O da F-A-N-T-İ-K-O demez…
3 notes · View notes
yorgunherakles · 25 days
Text
nedir aradığı ruhlarımızın, yolculuklara çıkıp çürüyen teknelerde.. bir limandan öbürüne?
seferis - selected poems
12 notes · View notes
gundembuca · 1 year
Text
Son Dakika CHP İzmir Milletvekili adayları belli oldu.
Tumblr media
İzmir 1’inci Bölge - Yüksel Taşkın  - Ahmet Tuncay Özkan - Sevda Erdan Kılıç  - Murat Bakan - Ednan Arslan - Seda Kaya Ösen (DEVA) - Haydar Altıntaş  (DP) - Devrim Barış Çelik  - Sefer İpekli - Güldem Atabay - Şahbal Aras  - Fulya Alçay - Mehmet Şahin Fırat  - Birgül Değirmenci İzmir 2’inci Bölge - Gökçe Gökçen  - Rıfat Turuntay Nalbantoğlu - Rahmi Aşkın Türeli - Mahir Polat  - Mehmet Salih Uzun (DP) - Deniz Yücel - Mustafa Bilici (Gelecek Partisi) - Hacer Foggo  - Esin Doğan Metin - Altan İnanç - Emine Helil İnay Kınay - Ayten Gülsever  - Nurşen Balcı  - Burak Kotan https://www.youtube.com/watch?v=0C0cB_G9wVk Read the full article
0 notes
zeynebsahn · 4 years
Text
Bir Aleyna Tilki eksik.
Çocuklarımıza rol model olacak, özenle seçilmiş masal anlatan kahramanlarımız bunlar mı?
Pınar Altuğ, Esra Erol, Müge Anlı, Altan Erkekli, Aşkın Nur Yengi, Ayşe Şule Bilgiç, Burak Sergen, Cem Öğretir, Eda Özülkü, Emre Altuğ, Işın Karaca, Kerem Alışık, Kıraç, Metin Özülkü, Nazlı Çelik, Seda Öğretir, Ceyda Düvenci, Tamer Karadağlı, Zahide Yetiş, Zara, Zuhal Topal, Ece Üner, Hülya Koçyiğit, Buket Aydın, Sertap Erener ve Halit Ergenç...
Milli Eğitim Bakanlığı yine çuvalladı.
Gerçekten ben zaman zaman eleştirinin dozunu kaçırıyor olabilirim, bilmiyorum. Ama bunlar nedir arkadaşım. Troll olup bunları savunmak veya bir bahane bulmak kolay iş ama ben bunu yapamam.
Öyle böyle değil son 20 yılda maalesef gençliğe ve nesillere dokunan çok az şey yapabildik. Ya da ne yapıldı? Babalarımızın, bizden önceki neslin 70-80 ve 90'ların birikimi bu kadar kof mu çıkacaktı?
Ne acı!!!
M. Mustafa Uzun
12 notes · View notes
sinancemsimsek · 2 years
Photo
Tumblr media
#photograph @sinancemsimsek “”Bazen kendini anlamsız bir arayışın içinde bulursun Bazen hiç bir amacın ve hedefin yokmuş gibi yaşarsın Bazen tüm dünyadan sorumlu kişi sensin gibi omuzlarında misyonla uyanır, farkedersin Hiç bir duygu tıpkı koku gibi sonsuza kadar kalıcı olamaz. Anladımki “HİSLERİN KADAR KALICISIN” “” Söz: Ender Gündüzlü & Rafet El Roman Müzik: Ender Gündüzlü & Can Sanıbelli Yönetmen : @camuradam & Derya Çapacı Yıldız Görüntü Yönetmeni:Eren Yıldız Styling :@camuradam Modern Dansçı: Tuğçe Göncü & Berk Can Ceylan Sokak Dansçı: Dilara Tiryaki Dijital Dağıtım: El Roman Müzik Artist End Repertuare: Erdal Başıbüyük Düzenleme: Tansel Doğanay & @camuradam & Vesim İpek Stüdyo: Bahçekat Mıx Mastering : Vesim İpek & Serkan Ayman Kemanlar: İstanbul Strings İngilizce bölüm yazarı: @camuradam İngilizce bölüm seslendireni: Barış Ekmen Sanat Yönetmeni: @camuradam Prodüksiyon : Ali Asker Bozatlı & Bozatlı Prodüksiyon Focus Player: Emre Çelebi Set Ekibi: Metin Ayin & Set İstanbul Kapak ve Video Fotoğrafları: Cozy Ajans Sertan Tiryaki Sinan Cem Şimşek WeekiAli Thepakmuserking Mehmet Çiçek Miguelon Gülşah Altan Makyaj ve Saç : Eda Kozatlı & Yulia Praniuk & Ahmet Çakmak Focus player: Emre Çelebi Dron: Okan Gülsen Mekan : Collesium Mall Merter Ses Sound: Sinan Güneş Sahne Kurulumu : Serkan Genç DJ: Yetiş Sayar Edit: Ziya Anavatan Fx:Saıdzhon Khazıhmamatov Color: Post Broders & Ufuk Aktaş Kostüm dikim :Ümit textil&Bülen Ümit&Faik Yorgun & Tülay Köprülü & İsmet Çınar Cast Blend MODEL(Cem Alanyalı & Metin Yıldız) Farzam feyzaghaei Dayanacardenas Ceren Yağlı Pakmuserking Daria Zhadaniuk Solmaz Alisaink Yaroslavstarkov Rhuan trend Nikakobal Andrei Radu Emre Koçbuğ Thepakmuserking Çocuk Oyuncu: Aybek Töleganöv Cemal Çiloğlu Hasan ve İslam Tayar Mehmed Caymaz Orhan Ayazım Baran Ümit Ercan ve Çayan Selçuk Yusuf İmen Zehra Töleganöv Mahmut Polat Muharrem Sözen Hüseyin Karahan Mahmut Polat Sponsor firmalar: Eyfel Die More Chamur National Yazarlar Örme Textil (İstanbul Turkey) https://www.instagram.com/p/CmbaaiCIA2x/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
menemennpastirma · 5 years
Photo
Tumblr media
Kanal İstanbul'a karşı gelenler ile Boğaziçi Köprüsü'ne karşı gelenler arasında ne kadar benzerlik var. Aynı şekilde vizyonu eksik, neden karşı olduklarını bilmeyen bir kesim.
Hatırlayalım (alıntı) :
“Şu boğaziçi köprüsü’ne hayır diyenleri bir daha yaz!” hayhay efendim. sizi mi kıracağım?.. kesip saklayınız ve günü geldiğinde bazılarının suratına çalınız!
Mimarlar Odası: “Boğaziçi köprüsü, türkiye ve istanbul’un başına gelen en büyük felâkettir.” “çevre yolu ve asma köprü fantastik ve politik tasavvurlardır.”
Çetin Altan: “Unutmamak gerekir ki yarının türkiyesi politikacı palavralarından çok bu belgelerin [mimarlar odası belgelerinin] ışığı altında kurulacaktır.”
Ali Gevgilili (yazar): “Köprü müthiş kazık bir yatırım olacak.”
Prof. Dr. Besim Üstünel (milletvekili): “Köprü, akıl ve hesap işi değildir.”
Talât Halman (yazar): “Hükümet, köprüyü yapacağız... yapacağız işte... yapacağız da yapacağız diye inat edip duruyor.”
Demirtaş Ceyhun (yazar): “Köprü, her geçen gün toplum bünyesinde korkunç tahribat açacağı bilimsel olarak tesbit edilmiş bulunan projedir.”
İlhan Selçuk (yazar): “Bu köprüyle ne biz övünebiliriz, ne çocuklarımız...” “Boğazın iki yakasında evleri olan zenginlere tüketim malları taşıyan kamyonlara yol açmak için çâre: boğaz köprüsü.”
Prof. Dr. Gülten Kazgan: “Köprü yapacağımıza birkaç araba vapuru daha inşa edelim. üretgen olmayan yatırımlar türk ekonomisi için büyük bir sarsıntı teşkil edecektir.”
Metin Cizreli (milletvekili): “Boğaziçi köprüsü lüks ve gösteriş yatırımıdır.”
Nadir Nadi (gazeteci): “Bu köprü sağcıların köprüsüdür.” “Boğaziçi köprüsü kel başa şimşir tarak.”
Hasan Pulur (yazar): “Hökümet estanbole asma korpi yapıyor... n’olacak yani? yapıyor işte! va mı itirazınız?”
Dr. Selâmi Sözer: “Köprü, çok hatalı ve tehlikeli bir tutum ve dünya sanatseverlerine sayg��sızlık.”
Şiar Yalçın: “Boğaz köprüsü’nden utanç duyuyoruz.”
Türkiye İşçi Partisi Veşiktaş İlçesi: “İnsanca yaşamak istiyoruz. Köprüye hayır diyoruz.”
Bugün o kesim bu köprüyü kullanmakta....
- Nabi Yücel
(Kaynak: https://www.facebook.com/yuecelnabi/posts/10158275916749470)
#sözler #anlamlısözler #güzelsözler #manalısözler #özlüsözler #alıntı #alıntılar #alıntıdır #alıntısözler
3 notes · View notes
karamelaspagetti · 5 years
Text
bazı günler yalnızlığımın doruk noktalarında iken bir ışık hüzmesi içerisinde gök yüzüne doğru süzülmeyi ne kadar çok hayal ettiğimi bilemezsiniz sabaha karşı saat 2:30da yazmaya başladığım bu metin bir intihar notu değildir sadece beynimin içerisinde dolaşan sesleri biraz daha olsa az duyduğum için yazıyorum imla kurallarına veya yazım kurallarına uyduğum veyahut uyacağım söylenemez şu anda umrumda olan son şey onlar çünkü bazen sadece akçıp gitme isteği bile son bulurken beynimin içerisindeki ait olamama hissi beni çok rahatsız ediyor herkes bir yerlere aitmiş gibi davranırken ben ise bu galakside boşlukta süzülüyormuş gibiyim kendimi ne sağcı ne solcu ne koyu ne açık ne erkek ne kadın ne insan ne hayvan ne öyle ne böyle diye adlandıramıyor ve yanlız kalıyorum yanlızlığı sevmediğimden değil sadece insanların yanında sahte davranmaktan kendimi bir arkadaş grubuna dahil edememekten birisine ait olamamaktan yoruldum hayatı sağa sola savrularak yaşamak çok zor arkadaşlar zevk alarak yaptığınız şeylerin gün geçtikçe zevk vermiyor oluşu hiç bir şeyden tat alamıyor oluşunuz bir noktada çok yorucu oluyor geceleri beyninizin içinde yankılanan yapayanlızsın hissiyatı cabası adam akıllı uyuyamadığınız geceler hiç bir arkadaşın yok ayıp olmasın diye yanlarına alıyorlar seni düşünceleri her şey üstüste gelince katlanamıyor uyuyamıyor yemek bile yiyemiyorsunuz defalarca intihar eylemini gerçekleştirmek isteyip ölümü kendime yakıştıramadığım için tamamlayamamış olmam beni egoist ve narsist bir insan yapıyor aynı zamanda geçmişim yüzünden bir ilişkide dikiş tutturamıyor oluşum başma buyruk oluşum ve rahat oluşum da bunları etkiliyor aslında ilişki kavramında öyle çok bir beklentim yok sevsin yanımda olsun yanımda uyusun uyansın yeter kavga vs bunlar artık çok yoruyor hayatıma yeni insan almak istemiuyorum kim uğraşacak amk yeni birisi ile tanış konuş anlaş soru sor nasıl biri olduğunu anla vakit geçir çok zor artık herşeyin milisaniyelik olduğu dünyada tüketim çağında düzgün emek vermek isteyen karşısındaki insaa saygısı kalmamış tek derdi parası olan bir erkekle birlikte olmak isteyen kadınlardan sıkıldım bir de o var anonim olmanın en güzel yanlarından bir tanesi de bu kimse sana kim olduğunu veya adını sormuyor herkes anonim takılıyor ve istediğini yapmakta özgürsün mesela hep sevdiğim kızın şu anda yanımda olmasını istedim ama o şu anda mışıl mışıl evinde uyuyor ben ise ankara soğuğunda intihar düşüncelerimden kurtulmak için bunu yazıyorum hayatımın son üç ayı benim için o kadar zor geçti ki anlatamam size aslında hala geçmiş sayılmaz hala zorlukları var hala daha can sıkıcı olmaya devam ediyor değer verdiğin insandan aynı tepkileri alamayınca daha da bir rahatsız oluyor ve üzülüyorum tek istediği sevmek ve sevilmek olan benim bu denli acı çekiyor olmamda sanırsam benim lanetim veya cehennemim bilemiyorum altan hiç bilemiyorum sigaram yok gece daha da beter bir hal almaya başladı çünkü param yok ve sigaram bitti ama daha dolu bir şişe şarabım var sigara bulmam lazım allah kahretsin açık market bile yok olsa ne yazar ki param yok sokaktan geçen insanlardan istesem saat 2:42 kimsecikler yok sokakta uyumam lazım yarın yeni bir gün güüüüyaaaaaaaaaaaaaa
1 note · View note