#tumblrturkey

[k-n0w]

Tsutomu Miyazaki:Otaku Katili

True Crime hayranları burada mı? Sizin için harika bir hikayem var. Bu hikayemizin baş kahramanı Tsutomu Miyazaki, nam-ı diğer: Otaku Katili. Tsutomu Miyazaki 21 Ağustos 1962'de Japonya'nın Tokyo, Itsukaichi şehrinde doğdu. Erken doğumunun bir sonucu olarak deforme olmuş ellerle doğdu. Daha sonra annesinin biyolojik çocuğu olmadığı, aslında babası ve ablası arasındaki ensest bir ilişkiden doğduğu öğrenildi. İlk okul yıllarında elleri yüzünden çokça zorbalık gördü ve okula gitmek istemedi, fakat ailesi gitmesi ve başarılı bir öğrenci olması için ona baskı uyguladı. Bunun dışında Miyazaki resim çizmeyi ve manga (Japon çizgi romanı) okumayı seven asosyal bir çocuktu. Lise yıllarında Nakano, Tokyo'daki Meidai Nakano Lisesine gitti. İlk yıllarında yıldız öğrenciydi hep "Top 10" da yer alırdı, ancak daha sonra notları önemli ölçüde düşmeye başladı. Başlangıçta İngilizce öğretmeni olmak için çalışmayı düşünüyordu, ancak sonunda fikrini değiştirdi ve fotoğraf teknisyeni olmak için eğitim aldığı yerel bir koleje gitti. Sorunlu bir çocukluğu vardı ve ebeveynleri veya kardeşleri ile iyi ilişkileri yoktu. Sadece büyükbabası tarafından sevilir ve desteklenirdi. Büyükbabasının 1988 tarihindeki ölümünden sonra daha da içine kapanık biri oldu ve depresyona girdi. Bu olaydan bir kaç gün sonra kız kardeşlerinden biri duştayken Miyazaki'nin onu izlediğini gördü. Ona gitmesini söyledi fakat Miyazaki'nin cevabı kız kardeşine saldırmak olmuştu. Annesi bunu öğrenince onu azarladı fakat Miyazaki yine saldırarak cevap verdi kadına. Aslında büyükbabasının ölümü bir çeşit dönüm noktası, canavarın uyanışı denebilecek bir olaydı. Peki bundan sonra ne oldu? Mari Konno

Tsutomu Miyazaki’nin ilk kurbanı Mari Konno adında dört yaşında bir kızdı. 22 Ağustos 1988 tarihinde, onu arabasına götürdükten sonra onu boğarak öldürdü. Daha sonra, kızın cesedine tecavüz etti ve onu nadiren insanların geçtiği bir tepenin üzerinde bıraktı. Ayrıca korkunç olayın fotoğraflarını da çekti. Elbiselerini bir çeşit hatıra olarak eve götürdü. Birkaç gün sonra kızın cansız bedenini bıraktığı yere döndü ardından kol ve bacaklarını kesti. İkinci kurbanı sadece yedi yaşında olan Masami Yoshizawa idi. Yolda yürürken onu yakaladı ve Konno'yu öldürdüğü yere götürdü. Orada onu boğarak öldürdü ve kızın ölü bedenine tecavüz ettikten sonra Konno'dan sadece birkaç metre uzağa bırakarak gitti. Bir sonraki kurbanı, 12 Aralık 1988'de bir arkadaşının evinden dönerken kaçırdığı Erika Namba idi. Onu arabasına zorla bindirdi ve Saitama Naguri'deki bir otoparka götürdü. Onu kıyafetlerini çıkarmaya zorladı ve öldürmeden önce birkaç fotoğrafını çekti. Daha sora onu da boğarak öldürdü ve tecavüz edip elbiselerini ormanlık bir alana, vücudunu ise otoparkta bıraktı. Dördüncü ve son kurbanı ise beş yaşındaki Ayako Nomoto idi. Onun da Namba gibi önce çıplak resimlerini çekti, ardından öldürdü. Daha sonra cesedi evine götürüp 2 gün boyunca tecavüz etti. En sonunda cesedi parçaladı ve gövdeyi bir mezarlığa, kafasını Konno ve Yoshizawa'nın olduğu tepeye sakladı. Ellerini ise kendine -yine bir "hatıra" olarak- sakladı ve bir kısmını da yedi.

23 Temmuz 1989 Tsutomu Miyazaki 23 Temmuz 1989'da babası orada olup polise haber vermese yine bir kızın resimlerini çekecek ve onu 5. kurbanı yapacaktı. Neyse ki adam oradaydı ve kızını adamın elinden kurtarıp polisi aradı. Miyazaki evine döndüğünde, polisler tarafından tutuklandı. Polis evini aradı, kurbanlarının video görüntülerini ve resimlerini buldu. Bunun üzerine Miyazaki -sonunda- tutuklandı.

Miyazaki tutuklu kaldığı sürece yaptıklarından pişman olmadı ve özür dilemeye çalışmadı bile. Genç kızlara olan takıntısı dışında Miyazaki'nin "Otaku" denebilecek kadar takıntılı olduğu başka bir şey de anime ve manga idi. Bu nedenle medya ona "Otaku Killer" yani: Otaku Katili, dedi. Ayrıca Miyazaki'nin çocuk pornosu koleksiyonu da vardı, hatta bazı ilk okul arkadaşları çocukken bunları izlediğini de iddia etmişti. Miyazaki'nin babası tutuklanan oğlunun eylemlerinden utrandı ve mahkeme masraflarını karşılamayı reddetti. Hatta sonrasından utancından kendisini astı. Miyazaki duruşma sırasında suçlu olduğunu kabullenmedi hatta cinayetlerinin “iyilik eylemleri” olduklarını söyledi.  Sadece pişmanlık göstermekle kalmıyor, aynı zamanda kendisiyle ve eylemleriyle gurur duyuyordu. Ona "deli" deyip cezasını azaltmaya çalışmalarına rağme 14 Nisan 1997'de Miyazaki'nin idam cezası alması kararlaştırıldı.  İdam cezası Tokyo Yüksek Mahkemesi ve daha sonra Yüksek Adalet Divanı tarafından onandı ve 17 Haziran 2008'de asılarak idam edildi.

[hayatineledigicocukbenim]

Yoruldum sahte insanlardan ve hayatın kahpeliklerinden..

[lossdreamss]

[vadidekizambaktakigibi]

Silence in my heart And my poor bones are tired I was lost in the crowd I was a fool before I knew you There will be a time When you will leave For another one Easy How you can play How you can say goodbye

[yazarellaa]

Ben denizi her haliyle severim.

[proudamla]

İyi geceler"♡

[z3kin]

Zifiri karanlıkta oturmuş bekliyorum.Neyi beklediğimi bilmiyorum,sadece bekliyorum.Belki bir şimşek çakar ve çok kısa bir süre bütün gök aydınlanır,belki bir yerden sen çıkarsın ve ışığınla benim dünyamı aydınlatırsın,bilmiyorum.Belki hiçbir yerden ışık gelmez ve ben o zifiri karanlıkta yok olurum...

[berschan]

Birer birer giden insanların yerini başkalarının dolduracağını bilmek ama gidenlerin hüznüne kapılmak mı yoksa gelenlerin sana katacaklarını heyecanla beklemek mi bilememek..

[anunknowngirlll]

[beediia]

Hayatımızı çekip film yapsalar sen  araya giren reklam olursun

[lossdreamss]

😄 #jakegylenhall

[vadidekizambaktakigibi]

Under the stars the shines one light

That always glistens, always listens to the whispers of the night

When skies are black, full of despair

I asked the sun to tell the moon that two of us are there

[utopikbirsey]

İnstagram’a giriyorum. “İnsanların fiziksel özellikleri ile dalga geçmemek.” konulu bir ton post görüyorum. Sonrasında aynı sayfanın “1.55 ler” temalı postunu...

Başka bir sayfaya girdiğimde “İnsanların sevdiği şeyler ile dalga geçmemek” konulu bir post görüyorum. Mutlu da oluyorum bu postu okuduğuma. Peki ya 2 gün sonra “TİKTOK ÇEKENLER KANSER Mİ? BTS KANSER EHE. AFECE DİK DUR AĞLAMA AFECE.” postunu okuyorum. Bu bahsettiğim fc lerin hiçbiri ile bir alakam olmamasına rağmen sinir oluyorum. Çünkü insanlar prim için her boku yapıyor. İnstagramdaki tumblr blogları dün “Biri için kendinize zarar vermeyin.” diyip, bugün ise faça fotoğrafı paylaşacak kadar düşüşte. Abi bari bunu yapacaksınız kullanıcı adınızda neden “tumblr” var? Eminim ki bunları paylaşan hiçbir hesap sahibi tumblr kullanmıyor. Abi sadece biraz kendiniz olun. Sırf prim kasmak için insanların yaptığı her bokla dalga geçmeyin. Geçen bir post gördüm instagramda “Priv hesap açacak kadar yıkık mısınız?” yazıyordu. Abi siz ciddi misiniz ya? İnsanların açtığı kişisel hesaplara kadar yargılayacak kadar mı düştünüz. Siz çok yargıladınız sözde instagram blogları, biraz da biz sizi yargılayalım. Ne dersiniz?

[ipeknigga]

Şu an saç okşanmalı ilgi ve şevkate ihtiyacim var

[yazarellaa]

Belki de gerçekler sıcak tutmuyordur, yalanlar kadar. Ben bu saatten sonra bin yalanın sıcaklığını, bir gerçeğin verdiği güvene değişmem.

[where-are-eren-blog]